CHP Konak İlçe Başkanlığı Konak Kemeraltı Çarşısı girişinde hükümetin enerji politikalarına ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, “Artık şirketlerin değil, vatandaşın refahı için kararlar alın. Yandaşların cebini doldurdunuz, vatandaşın cebini ise yaktınız” ifadelerini kullanırken, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de, “Yeter artık, yaptığınız zamlar yeter, yıl içerisinde hangi memura o kadar zam yaptınız? Elektrik faturalarında TRT payı var; bu TRT halkın TRT’si değil, iktidarın borazanı!” dedi. İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu,”20 yıldır ülkemizde nefes alan tüm canlılara adeta acımasızca zulmeden AKP hükümetinin başarısız olduğu konuların başında, maalesef ki enerji ve altyapı sorunları geliyor. Enerji ve altyapı politikalarının yarattığı sonucu, gelişmiş Avrupa ve dünya ülkeleri ile kıyasladığımızda arada ki uçurum vatanını, bayrağını, milletini seven her bir yurttaş için can yakıcı bir boyuta ulaşmıştır. Özelleştirilen elektrik dağıtım firmalarının gerçekleştirilen zamlara karşı sergilediği açgözlü tutumu ve adeta bir tek adam klasiği haline gelen sömürü sistemi, bu zor pandemi günlerinde vatandaşın belini doğrultmasına her geçen gün daha da engel olmaktadır. Şahsım hükümetinin ucuz ve kaliteli hizmet söylemleriyle özelleştirdiği elektrik dağıtımları, bugün geldiğimiz noktada söylenenin aksine herhangi bir indirim uygulaması yerine, arka arkaya gelen zamlara yol açtı. Ucuzlayacağı ve kalitesinin artacağı söylenen elektrik hizmeti bu yanlış politikalar sayesinde yalnızca 3 yılda, tam 2 katı fiyatına yükseldi” diye konuştu. “Sadece fiyatların yükseldiği yetmezmiş gibi bir de sık sık yaşanan elektrik kesintileri, verilen paraların yanı sıra, ilkel ve çağ dışı bir yaşamın içine sürüklenmemize yol açtı” ifadelerini kullanan CHP’li Gruşçu, “1 Ocak'tan bu yana yapılan 2 elektrik zammı toplamda yüzde 22'yi buldu. Doğalgazda her ay düzenli olarak zam yapılıyor. Akaryakıtta neredeyse her ay zam yapılıyor. Ülkeyi yönetemeyen AKP iktidarı, yanlış politikalarının faturasını her zaman ki gibi yine vatandaşa kesti. Buradan elektrik şirketlerine de iki çift sözümüz var. Milletin sırtına çökmeye çalışırsanız, elektriğe zam yapmaya kalkarsanız bunun bedelini ödeyeceksiniz. Eğer zam yaparlarsa, gerekirse kademeli olarak tüketimi durdurmaya çağıracağız halkımızı, bunun mücadelesini vereceğiz. Zam yapmaya kalkarlarsa yarın iktidar olduğumuzda bunun hesabını kesinlikle soracağız” dedi. Çağrı Gruşçu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e çağrı yaparak, “Ocak ayından beri elektriğe gelen yüzde 20 zamma karşılık hangi memura, hangi emekliye, hangi alın teri döken işçiye son 9 ayda yüzde 20 oranında zam yapıldı? Buradan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na sesleniyorum. Artık şirketlerin değil, vatandaşın refahı için kararlar alın. Yandaşların cebini doldurdunuz, vatandaşın cebini ise yaktınız. Eğer yapamıyorsanız, eğer başaramıyorsanız Cumhuriyet Halk Partisi’nin liyakat sahibi kadroları vatana ve vatandaşa hizmet etmeye hazırdır” ifadelerini kullandı. Gruşçu, “Enerjide yaşanan problemler ve vatandaşa kesilen faturalar yetmiyormuş gibi bir de altyapı projeleri ile batmakta olan yurttaşın ayağına bir taş daha bağlamayı ihmal etmiyor bu şahsım hükümeti. Biliyor musunuz? Covid-19 pandemisi dolayısıyla 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında geçerli olan 17 günlük tam kapanma sürecinde, yap-işlet-devret modeli ile inşa ettikleri tüm köprü ve otoyolların araç geçiş garantilerini kullanılmıyor olmalarına rağmen devam ettirdiler. Pandeminin hayatımızda olmadığı dönemlerde bile verdikleri garantileri karşılayamayan köprüler ve yollar, tam kapanma sürecinde neredeyse bomboş kaldı. Sadece bir günde 135 Bin araç garantisi verdikleri Yavuz Sultan Selim köprüsü ve günlük 40 bin araç garantisi verdikleri Osmangazi köprüsü bu 17 günlük kapanma sürecinde adeta yosun tuttu ama işletmecilere yani yandaşlara şahsım hükümeti tarafından tam tamına 313 milyon Lira ödeme gerçekleştirildi” diye konuştu “Şahsım hükümeti diyorum ama sakın yanlış anlamayın, o 313 milyon TL sizlerin alın terinizle kazandığınız, eve bir topan ekmek götürebilmek için verdiğiniz mücadelenizden çalındı” diyen Gruşçu, “Ağır bir sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Aklımızla, birikimimizle sorunları çözeceğiz. Yolsuzluklarla mücadele ederek çözeceğiz. Ahlaki temelleri güçlendirerek çözeceğiz bu sorunları. Devletin hazinesine hiç kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz. Kul hakkı yiyenlerin burnundan hep beraber fitil fitil getireceğiz. Ben buradan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na da seslenmek istiyorum. Kullanılmayan köprülerin ve yolların ücretleri pandemiyle boğuştuğumuz bu günlerde yandaş müteahhitlere ödenirken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Ekonomik krizle mücadele eden vatandaşımız evine yakacak götüremezken, esnafımız siftah yapmadan kepenk kapatırken, emeklimiz ay sonunu getiremezken bu onurlu yurttaşların cebinden aldığınız 313 Milyon TL’yi yandaşlara öderken hiç yüreğiniz sızlamadı mı” ifadelerini kullandı. Gruşçu açıklamasının sonunda, “İktidara geldiğimizde her birimize düşen sorumluluklar var. Her birimiz sorumluluğumuzun bilincinde olmak zorundayız. Sorumlulukla ve o bilinçle hareket etmek zorundayız. Ağzımızdan yorulduk lafı kesinlikle çıkmayacak. Yorulduk lafı çıktığı andan itibaren bu işi bırakıyoruz demektir. Biz yorulmayacağız. Çünkü hak arayanlar yorulmazlar, adalet arayanlar yorulmazlar, halkın yanında olanlar yorulmazlar, halkla birlikte omuz omuza mücadele edenler yorulmazlar. Şu an ülkeyi yönettiğini iddia edenler ne kadar korkarlarsa korksunlar, ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar o sandık bu milletin önüne gelecek. İşte o zaman bu kadim toprakların güzel insanları, demokrasi için, özgürlük için, insanca yaşamak için doğru olanı yapacak” diye konuştu. Gruşçu’nun açıklamasının ardından CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de kısa bir konuşma gerçekleştirdi. “Türkiye bugünlerde inanılmaz derece umutsuzluk çeken, yüzü gülmeyen insanların memleketi oldu” diyen Sertel, “Verilen sözlerin tutulmadığı, memurların ezildiği, vatandaşların ayın sonunu bırakın ayın 10’unu bile getiremedikleri bir ülke haline geldik. Elektrik kurumları sadece kendi kârını düşüren şirketler oldu. Bu iktidar bütün kuruluşları sattı. İktidar, halkımızın inanılmaz tasarruflarla yarattığı fabrikaları, kurum kuruluşları, bütün kitleri sattı, savdı. Şimdi bizi zalimlerin eline bıraktı. Kendileri de verilen sözleri tutmadığı gibi, yoksul insanların elektriksiz, doğalgazsız, susuz, ekmeksiz kalmasını saraydan izler hale geldiler. Çok söz verdiler. 10 yıldır memurlar 3600’ü bekliyor” dedi. Sertel, “16 Aralık 2019’da 14.5 milyon vatandaş elektrik faturasını ödeyemediği için elektriksiz kaldı. 5 Nisan 2021 3,7 milyon abonenin elektriği kesildi. Önümüz kış, sıkıntı büyük olacak. Ruhunuzu karartmak istemiyorum ama doğal gaza peş peşe gelen zamların yani sıra yeni zamlar da geleceği açık. Yeter artık, yaptığınız zamlar yeter, yıl içerisinde hangi memura o kadar zam yaptınız? Elektrik faturalarında TRT payı var; bu TRT halkın TRT’si değil, iktidarın borazanı!” dedi. Atila Sertel, “Tek adamı seçime davet ediyoruz, sandıktan kaçmasın. Korkmasın, gelsin. İnsanlarımız insanca yaşayacağı bir ülkeyi çok özledi. Biz kardeşiz, dostuz, şanlı Türk bayrağımızın altında, kimseyi ötekileştirmeden kardeşçe yaşamak istiyoruz. Cumhurbaşkanı olacaksa 85 milyonun Cumhurbaşkanı olmalı, Cumhurbaşkanı insanlara terörist damgası vurmamalı, kimseye hakaret etmemeli. Sizin tuzunuz kuru, saraydan her şey çok güzel görünüyor. 12 saat çalışan memur eve ekmeği zor götürürken diğerleri 6-7 yerden para alıyor. Hakkınız da değil, haram zıkkım olsun” ifadelerini kullandı.