Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Manisa, Çapaklı’da yaşanan acele kamulaştırma kararını meclis gündemine taşıyan Sındır; “Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Acele Kamulaştırma kararları kabul edilemez. ‘Yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda acele kamulaştırma ile taşınmazlara el konulabilmektedir’ denir. Ege Biyogaz Enerji Santralinin yapımı için Manisa’nın Salihli İlçesi, Çapaklı Köyü’nde yer alan bazı taşınmazların (köylünün tarlalarının) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması, kanunda belirtilen hangi maddeye dayanarak gerçekleştirildi? ‘Yurt savunma ihtiyacına’ yönelik olmadığı açık. Savaş, kıtlık, doğal afet gibi istisnai durumlarım söz konusu olmadığı malum. Manisa’da yapılan Acele Kamulaştırmada; devletin uzayabilecek kamulaştırma süreci için zaman kaybetmeden, ivedilikle işlemleri yapabilmesi adına özel kanunlarla öngörülen ‘olağanüstü durumların’ hangisi söz konusu? Açıklayın da öğrenelim” dedi.

'Hukuka, adalete uygun değil'

Manisa’nın Salihli İlçesine bağlı Çapaklı köyünde yapılan ‘Acele Kamulaştırma’nın hukuka, adalete ve hakkaniyete uygun olmadığını ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, “kanunda Cumhurbaşkanı’na aceleliği konusunda takdir yetkisi verilmiş olsa da özel sektör yatırımlarına yardımcı olmaya yönelik birçok kamulaştırma uygulamalarının ‘acele’ nitelikli olmadığı tüm çıplaklığıyla kamuoyunun malumudur. Manisa’daki örnekte olduğu gibi, taşınmazlar ile ilgili olarak çevre düzeni planında, nazım imar planlarında ve uygulama imar planlarında değişiklik yapılarak taşınmazın kullanım nitelikleri değiştirilmeden yapılan acele kamulaştırma kararları ile yaratılan arazi rantının, taşınmazın malikine değil, olmayan ‘sözde kamu yararı’ atfedilerek devredilen özel sektör yatırımcısına sağlanması hukuka, adalete ve hakkaniyete uygun değildir. Ve bu durum Anayasamızın 35. Maddesince öngörülen ‘mülkiyet hakkı’nın da ihlalini oluşturmaktadır. Bugün AKP iktidarı köylünün mülkiyet hakkını ihlal ediyor, sözde kamu yararı atfedilerek yandaşlarına rant sağlama derdine düşmüş” dedi.

'ÇED raporu nerede'

Sındır, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Acele Kamulaştırma kararı alınan taşınmaz üzerinde yapılması düşünülen yatırımın, kamulaştırmanın ruhuna, yasal çerçevesine ve kamusal yarar ilkesine aykırı bir şekilde özel sektöre devredileceği açık bir şekilde anlaşılmakta. Tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere, Manisa Çapaklı’da acele kamulaştırılacak taşınmazların toplam alan büyüklüğünün yaklaşık 106 bin 799 m2 olduğu bilinmekte. Söz konusu taşınmazların tamamının tapu kayıtlarında tarla vasfında olduğu görülmektedir. Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu uyarınca tarım alanlarının tarım dışı amaçla kullanılabilmesi şartlara bağlanmıştır. Söz konusu taşınmazlar için de Toprak Koruma Kurulu’nca alınmış herhangi bir karar bulunmakta mı yoksa yine göz göre göre verimli topraklar, çocuklarımızın geleceği yine ranta kurban mı edilecek? Acele Kamulaştırma kararı alınan taşınmaz üzerinde öngörülen yatırım için ve kamulaştırma öncesinde olumlu ÇED raporunun alınması gerekiyor. ÇED olumlu raporunun alındığına ilişkin yöre halkı bir bilgiye sahip değil, ÇED olumlu raporu alınamaması durumunda yapılacak kamulaştırma uygulaması kamu zararı olarak kayıtlara geçeceği bilinmelidir.”