Akaryakıt, elektrik derken, üreticinin hasat için olmazsa olmazı gübreye de zam üstüne zam geliyor. Ton başına fiyatı 1.300 lira artan DAP gübre 15 bin 500 liraya yükseldi. “20.20.0” kodlu gübrenin tonu 910 lira artarak 9 bin 50 lira oldu. “20.20.0 (Zn)” gübrenin fiyatı ise 1.050 liralık artışla 11 bin 200 liraya yükseldi. Fiyatı 900 lira artan “15.15.15” kodlu gübre 10 bin 200 liraya çıktı. Çiftçinin üretim yapabilmesi için girdi maliyetlerinin kontrol edilmesi gerektiğini belirten TMMOB İzmir Ziraat Odası Başkanı Hakan Çakıcı, “Bu fiyatlara bakıldığında artık çiftçilik ve üretim yapmak için sermaye gerekiyor. Zengin işi olmaya başladı. Girdi maliyetlerinin çok yükselmesi ile çiftçilik zorlaştı. Masraflarını karşılayamıyor, emeğinin karşılığıın alamıyor. Bir sonraki yılın sermayesiz olması gerekiyor. Bu sermaye bu koşullarda bozulmuyor çünkü bir sonraki yıl alacağı gübre ve girdi fiyatı arttığı için çiftçiye kalmıyor” dedi.KÖYLÜ MARKETE GİDİYOR’ Buğday krizi ve ekmek fiyatının 10 ilaraya ulaşacağı iddiaları sosyal medyada yankı uyandırırken ‘kuru tarım’ arazilerinin ekilmediğini söyleyen Başkan Çakıcı, özellikle bu anlamda Türkiye’nin kayıpları olduğunu ifade etti. Çakıcı, “4 milyon hektara yakın bir arazimizi ekemiyoruz, bu arazilerin çoğu kuru tarım arazileri buğday gibi ürünler ekilen yerler. Burada masraflar getiriyi karşılamadığı için ekimden uzaklaşılıyor. Sulu tarımda gider fazla ama genel işlemler açısından ederini alabiliyor. Kuru tarımda maliyet, alınan ürüne göre daha fazla. Girdi maliyetleri karşısında 4 milyon hektar ekilmiyor. Bu nedenle ciddi sorunlar yaşanıyor. Köylü bile bakkaldan alışveriş yapar hale geldi. Köy anlayışımız dahi değişiyor. Bu koşullarda üretim yapmak çok zorlaşıyor, çiftçi de toprak da üretimden uzaklaşıyor” ifadelerini kullandı.  70’lerdeki tablo yaşanıyor Buğday üretiminin uzun vadede global sorunlar doğuracağını Rusya- Ukrayna savaşına bağlayan Çakıcı, “Buğday temel bir kalem olduğu için ekmek bu işin standart kıyas noktası. Ekmek fiyatı böyle bir kavram. Bu anlamda Halk Ekmek kuyruklarını görünce içimiz acıyor. İnanılmaz bir noktadayız. 1980’lerde ve 1974’lerde çocukken sıralara giriyorduk o sahneler gözümüze geliyor. Bu durum bambaşka bir noktada. Askıda ekmek almak için insanlar saatlerini veriyor. İyi beslenmek ayrı zorluk, karın doyurmak bambaşka. Maliyetler arttı, arttıkça çiftçinin masrafını kurtarma olasılığı düştü.Tarımda yaşanan problemlerin bu nedenle bir an önce çözülmesini istiyoruz” diye konuştu. RANA BEYZA ÖZTÜRK/ ÖZEL HABER