Koronavirüs salgını sonrasında vatandaşlar şehirden, daha doğal bir hayat sürebilecekleri yazlıklarına ve kırsala yönelmeye başladı. İzmir'de de 30 Ekim'de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki deprem ile sel ve hortum afetleri kırsala yönelimi yüzde 20 oranında artırdı. Şehir hayatından sıkılan vatandaşlar, meyve ve sebzelerini yetiştirebilecekleri, toprakla uğraşabilecekleri alanlara yatırım yapmaya başladı. Daha düşük bütçesi olanlar da bungalov evler yaparak, bu alanlarda yaşamayı tercih ediyor.

‘YÜZDE 20'LİK KESİM, DEPREME DAYANIKLI BÖLGELERE GEÇTİ’

Bağ, bahçe ve arsa yatırımlarının arttığını söyleyen İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, "Önce pandemiden kaynaklı bir göç yaşadık. Yazlıkları olan insanlar Çeşme, Urla ve Foça'ya gitti. Orada hala pandemiden kaynaklı olarak bütün siteler dolu. Deprem yönetmeliği konusunda çalışmalar yapıldığı dönemde ani bir deprem yaşadık. İzmir'de ilk defa yıkıma neden olan bir deprem yaşadık. Bu depremden kaynaklı kaçışlar da var. İzmir'in her yerine özellikle Torbalı'ya kaçış oldu. Zeminin sağlam olduğu Atatürk Mahallesi, Evka'ların hepsi, Egekent, Buca, Karabağlar bölgelerine taşınmalar oldu. Durumu iyi olan kişiler de müstakil evleri tercih etti. Yüzde 20'lik kesim, depreme dayanıklı bölgelere geçti. Yüzde 5'lik bir kesim de yazlık alanlara göç etti. Eskiden hobi bahçeleri vardı, onunla ilgili bir yönetmelik geldi. Buna benzer arsalar alıp, oralarda bungalovlarda yaşamaya başlayan daha dar gelirli bir kesim de var. Genel anlamda İzmir'den yüzde 5'lik kısım kırsala doğru bir geçiş yaptı" diye konuştu.

‘YAŞAM TARZI DEĞİŞİNCE, YATIRIM TERCİHLERİ DE DEĞİŞTİ’

Pandemide insanların farklı düşünmeye başladığını anlatan Güleroğlu, "Ne yapıyoruz ne yapacağız?' soruları gündeme geldi. Yakınları koronavirüs nedeniyle vefat etti. Bu hastalık zengin fakir diye ayırmıyor. İnsanlar kalan ömrünü daha kaliteli yaşamak istiyor, şehrin koşuşturmasından, gürültüsünden kurtulmak istiyor. Böyle bir karar aldıkları için genelde bu yapı ortaya çıktı. Tarla, bağ, bahçe alan her zaman kazandı. Sınırlarda, imar durumlarının bittiği yerlerde ucuza arsa aldılar. Menemen, Seyrek tarafında ciddi anlamda bir imarsızlık vardı. Orada biz çok ucuza, dönümü 10 bin ve 15 bin TL'ye yerler satıyorduk. Şu anda dönümleri 300 bin, 400 bin TL olan yerleri konuşuyoruz. İnsanlar yatırım yapmak istiyorsa zaten bağ, bahçe alarak ciddi anlamda bir kazanç elde ediyorlar. Hem pandemi hem deprem döneminde de tarlayla, toprakla uğraşmak istiyorlar. Daha önce böyle değildi. İzmir'in en iyi yerinde oturmak istiyorlardı. Fakat yaşam tarzı değişince, yatırım tercihleri de değişti" dedi. (DHA)