Son dönemde Selçuk ve Çeşme’den gelen roman vatandaşların ikamet ettiği çadırlara yönelik yıkım kararlarını mercek altına alan Demokrat Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe, alınan kararlar sonrası kişilerin hayatının adeta bir dram haline geldiğini söyledi. Sorunları yerinde gözlemleyebilmek için Selçuk ve Çeşme’ye ziyarette bulunduklarını belirten Karakülçe, “Çevremizde olan biten her şeye karşı duyarlı olacağımızı her zaman söyledik. Yıkım kararları ile beraber adeta zirve yapan bir roman vatandaş sorunu var. Bu dramda hepimizi insanlığımızdan utandıracak ve yaşadığımız dertlerin ne kadar hafif olduğunu gösterecek ayıpları yerinde gördük ve yaşadık. Tabi burada gerek hükümet yetkilileri gerekse belediye başkanları açısından şunu gördük ki son derece vurdumduymazlar ve sorumluluklarının farkında değiller” dedi.

‘ONLARA YETMİYOR’

Çeşme’de yaşananların bir sel felaketinden farksız olduğunu belirten Karakülçe, “Zannediyorlar ki sadece hizmet etmek bir yerlere yol yapmak, sokak yapmak.  ‘Akşam aç vatandaşımız yatağına girmeyecek’ diyenlerin vatandaşı mağdur ettiklerini yerinde gördük, bu vicdanlarımızı sızlattı. O kadar aciz bir durumdalar ki… Kaçak binaları yıkamayan belediye, kalkmış orada ‘görüntü kirliliği oluyor’ bahanesi ile çadırlarını yıkmış. Yani bu bir aymazlıktır, ciddi bir sorumsuzluktur. Güçleri ancak buraya yetiyor. Ancak aynı güçler milyarlık villalara yetmiyor. Bu hafta orada bir yürüyüşü gerçekleştirilmesi adına çalışmalara başladık. Bütün kamuoyunun dikkatini oraya vermesini istiyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘BOYUN BORCU’

 Problemlerin çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını da sözlerine ekleyen Karakülçe, “Dertlerin ortaya konulup bu çerçevede insanlara yeni bir yaşam alanı oluşturulması şart. Çünkü burada yetişen çocuklarımız memlekete sürekli hizmet etmeye gayret etmişler. Orada gördük ve anladık ki hepsinin tek derdi işi ve aşı... Askerliklerini yapmışlar, yeri gelmiş vergilerini vermişler,  sürekli emek vererek üreterek çalışan insanlar... Bu sorunların çözümü ile ilgili kalıcı ve geleneklerinden kopmayacak biçimde yerleşik düzene geçmelerini sağlamak toplumsal olarak boynumuzun borcu” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber