Dünya genelinde pandemi ilan edilmesine yol açan korona virüs salgını ekonomiye büyük oranda darbe vurdu. Semt pazarlarının olmazsa olmazları patates, soğan, domates, biber, limon gibi ürünler artık adeta cep yakıyor. Vatandaşların bütçesini olumsuz etkileyen fiyat artışı bazı ürünlerde yüzde yüze yükselirken, halk iki aylık süreçte değeri iki katına çıkan temel gıda maddeleri için esnafı suçluyor. Semt pazarlarında tepkilerin odak noktası haline gelen esnaf ise artan giderlerden ve pazarlara getirilen sınırlamalardan dert yanıyor.

SORUNLAR YUMAĞI

Yüzde yüzlük fiyat artışı sonrasında artan şikayetlere ilgili Ege Telgraf'a açıklamada bulunan İzmir Pazarcılar Esnafı Odası Başkanı Hamdin Erişen, “Tezgahlardaki etiketleri bu noktaya getiren biz değiliz. Bu süreçte herkes üreticiden ve özellikle sebze halinden yüklü miktarda sebze ve meyve çekmeye çalışıyor. Diğer yandan ihracat tamamı ile durduruldu ya da gıda gönderimine sınırlama getirildi. Bunlar başlıca etkenler… Artan talebe karşın arz aynı oranda yükselmedi. Malum virüs salgını sonrası vatandaşlarımız için artık semt pazarlarına gitmek, gıda almak, çarşıyı pazarı dolaşmak iyice zorlaştı. Vatandaşın geliri de düştü. Aynı sorunlar esnaf için de geçerli. Biz hale girip çıkmakta çok çok zorlanıyoruz. Bugün bir hale gidip girmeniz çıkmanız en az 5-6 saatinizi alıyor. Durum böyle olunca piyasadaki tüm dengeler bozuldu. Her şey çok değişti. Vatandaş ilçesindeki semt pazarı açıldığında ürüne adeta saldırıyor. İnsanları aç kalma korkusu salmış durumda. Zaten semt pazarlarında esnafa ayrılan alan azaldı, tezgah sayısı yarı yarıya düştü. Daha bizim elimizi kolumuzu bağlayan birçok sınırlama var. Gün sonunda getirilen kurallar ve saat sınırlamaları gereği semt pazarları daha erken kapanıyor. Sokağa çıkma yasakları sonrasında semt pazarları ya kurulamıyor, ya farklı günlerde açılıyoruz. Bu durum işlerimizi de olumsuz etkiliyor. Esnaf ‘Ya bu malı satamazsam’ düşüncesiyle daha az ürün alıyor. Nakliyemiz bir başka sorun. Aldığımız ürünü pazara taşıyamıyoruz. Semt pazarları açılamıyor, çalışanların yevmiyesi var. Üreticinin derdi ayrı, mazot, ilaç ve gübre fiyatları da dolarla birlikte git gide yükseldi. Bu gibi durumlar ister istemez etiketlere yansıyor. Sonuçta bir dengesizlik var. Geçmişte fiyatlarda bu kadar dalgalanma olmuyordu. Pazardaki gıda fiyatları haldekilerle yakın oranlarda oluyordu.” dedi.

‘HERKESİN İŞİ KÖTÜ’

Başkan Erişen ayrıca ilerleyen süreçte yaşanabilecek olası bir gıda krizi riskine de dikkati çekerek, “Kimse halinden memnun değil. Toptancısı da, alıcısı da, pazarcı da dertli… Ama vatandaş ilk önce pazarcı esnafını gördüğü için ona dert yanıyor. Hepimizin işi kötü gidiyor. Sadece vatandaşlar zorda değil ki. Sevindirici olan tek gelişme ise korkulduğu gibi ekim ve hasat durmadı. En azından gıda yokluğu yaşamayacağız diye seviniyoruz. Üretici dikiyor ama ne kadar ürün toplayacak o belli değil. Esas manzara o zaman belli olacak. Hasat olduktan sonra neyin ne olduğunu daha net göreceğiz. Ama bu hastalık bu şekilde gider de haziranda hayat normale dönmez ise bizi zor bir süreç bekliyor. Her şeye rağmen ümitliyiz, düzene gireceğiz. En azından biz hastalığın biteceğini ümit ediyoruz. Süpermarketlerde meydana gelen fiyat artışı semt pazarına göre kat kat fazla. Vatandaş buna da tepkili fakat pazarlarda durum böyle değil. Bizde kesinlikle hastalıklı mal olmaz. Haftalık ürün satmayız. Herkes gelir istediğini taze taze seçer, güvenle alışverişini yapar. Vatandaş da bir yerde haklı. Çünkü artık eskisi gibi her gün pazara erişemiyor. Ama biz her şeye rağmen, temiz, kaliteli, güvenli ve ucuz gıda için halkımızı pazara davet ediyoruz. Pazarlar açık olduğunda aşırı kalabalık oluyor. Bu da vatandaşın bize olan güvenini gösteriyor. Az daha sabır diyoruz. Yakında düzlüğe çıkacağız" diye konuştu. Erman Şentürk / Özel Haber