‘Tam kapanma’ sürecinde yaklaşık bir haftalık süre geride kaldı. Bakanlık tarafından açıklanan verilere göre özellikle üç büyük şehirde vaka sayılarında düşüş olduğu belirtilirken, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı süreci değerlendirdi. “Uygulanan tam kapanma sürecinin bizim önerdiğimiz toplumsal hareketliliği azaltacak ve kolektif korunmayı sağlayacak tedbirlerden çok uzak olduğunu söyleyebilirim” diyen Başkan Çamlı, kısıtlama sonrasında dikkat edilmesi gereken konular ve aşılama sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Bu bir haftalık süreci gözlemlediğimizde iş hayatının büyük bir çoğunluğunun devam ettiğini, sokakların da hiç de tenha olmadığını, toplu taşımaya olan talebin hala sürdüğünü görüyoruz” diyen Çamlı, “Ancak bu sürece karşın geçtiğimiz günlerde açıklanan vaka sayılarına bakıldığında İzmir’de bir önceki haftaya göre yaklaşık yüzde 33’lük bir vaka azalması olduğunu görüyoruz. İzmir’de yaklaşık 100 binde 334 olan vaka sayısı, 100 binde 223’e inmiş. Bu düşüşte tam kapanmanın bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü daha bir haftadır süren bir kapanmanın böyle bir düşüşte etkisi olması beklenemez. Düşüşün olası nedenleri nedir, bunun analiz edilmesi gerekir. Bunun için de verilerin bilimsel bir perspektifle yorumlanması ve bu düşüşün açıklanması gerekir” dedi.

‘TEST SAYILARI ÇOĞALMALI’

“Kamuoyunda, azalan test sayılarının bu düşüşte etkili olduğuna ilişkin bir algı var” diyen Başkan Çamlı, “İzmir’de yüzde 33’lük düşüşte test sayılarının ne olduğunu bilmiyoruz; çünkü açıklanmıyor. Örneğin, İzmir’de kaç test yapıldı, bu test kimlere yapıldı buna yönelik bir bilgi paylaşımı olmadığı için test sayılarından bir önceki haftaya göre ne kadar bir düşüş olduğu ve ne kadar test yapılarak bu düşüş saptandı bilmiyoruz. Ancak şunu biliyoruz: Ne kadar çok test yaparsanız o kadar çok pozitif vakaları yakalayabilirsiniz. Yani bakarsanız, görürsünüz. Pozitif temaslı olgulara semptom yoksa hala test yapılmıyor. Bu kadar yüksek bulaştırıcılığı olan bir varyant virüs ortamında, Kovid-19 hastası olan biriyle aynı evi paylaşan kişilere semptom yoksa test yapılmaması durumunda tabii ki pozitif vaka sayıları düşük çıkabilir. Dolayısıyla biz test sayılarının ve bu testlerin kimlere yapıldığının açıklanmasını istiyoruz. Çünkü birçok test tekrarları da var. Örneğin, daha önce negatif ya da pozitif çıkmış, bir kere daha test oluyor. Bunların test sayıları içinde ne kadarlık bir oran oluşturduğunu bilmiyoruz. Pandemi mücadelesinde en önemli yöntemlerden biri test sayısının artırılmasıdır. Bizzat Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgının en başında testin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Bugün vaka sayıları çok azalan ülkeler bile test sayılarını hala yüksek düzeylerde tutuyor. Bu yüzden bakanlığın test sayılarındaki düşüş için ‘Vatandaşın başvurusunun azaldığı için test sayıları azaldı’ açıklamasını kabul edilebilir bulmuyoruz. Vatandaşın başvurusu azalsa da test sayıları yüksek tutulabilir” diye konuştu.

‘BİR KEHANET VAR…’

Tam kapanmadan sonraki süreci de değerlendiren Çamlı, “Turizm Bakanı’nın açıklamasına göre vaka sayılarının 5 binin altına ineceğine ilişkin bir kehanet var. Eğer 5 binin altına inerse turizm sezonunu başlatmayı ve bu sene içinde önerilen hedefleri tutturmayı düşünüyorlar. Vaka sayılarının 5 binin altına inmesi pandeminin kontrol altına alındığı anlamına gelmez. Kasım ve aralık ayında 33 binlere çıkan vaka sayısı alınan tedbirlerle ocak ayının ortalarında 5 binlere kadar inmişti. Ancak sonra bir gevşeme ve kontrolsüz açılım neticesinde 60 binlere çıktık. Bir açılım ya da ‘Turizm sezonunu kaçırmayalım’ anlamında kademesiz bir normalleşme asla yapılmamalı. Bu şu ana kadar yapılan çekilen sıkıntılar ve kayıpların hiçbir anlam taşımadan başlanılan noktaya geri dönülmesi anlamına gelecek.” dedi. Çamlı, “Kısıtlamadaki temel amaç vaka sayılarının düşürülerek aşı ile yapabileceğimiz toplumsal bağışıklık için yeterli zamanı yakalayabilmektir. Eğer biz toplumsal bağışıklık yapamayacaksak tekrar vaka sayıları artışa geçecektir. Pandemiden kurtulmayı düşünüyorsak mutlaka toplumsal bazda bağışıklığı elde etmemiz lazım. Bunun için de aşı temini gerekiyor. Oysa mayıs ayında ülkemize herhangi bir aşı geleceğine dair somut bir bilgi yok. ‘Şu miktarda, şu gün, şu firmadan aşı gelecek’ denilmiyor. Elimizdeki aşıların da çok azaldığını biliyoruz. Açıklamalara bakıldığında şu anda elimizde 150 milyon doz aşı olması lazım. Sürekli bir vaat var ama gerçekleşmiyor” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber