“Yüce gönüllülük” diyor Beecher ve ekliyor: Güçlü olmakta değil, gücün nasıl kullanıldığında yatar... Gücüyle pek çok kalbe güç veren, insanların en yüce gönüllüsüdür… Gönüllü ekibiyle yardım bekleyen kalplere sevgi yüklü dokunuşlar sunan Türk Kızılay İzmir Şubesi, çeşitli projeleriyle herkes örnek bir program yürütüyor. Gençlere uluslararası alanda yeni fırsatlar sağlamak hem de topluma yararlı olmak adına hizmet verdiklerini belirten Türk Kızılay İzmir Şubesi Avrupa Birliği Projeleri Sorumlusu Elif Nur Özdemir, kendini geliştirmek isteyen gençler için hem deneyimlerini hem de çalışmalarını anlattı. Uzun yıllar gönüllü faaliyetlerinde yer aldığını belirten Özdemir, “Dokuz Eylül Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun oldum. Üniversiteyi bitirdikten sonra İngiltere’ye gittim ve orada hem yabancı dilimi geliştirdim hem de yine başka bir üniversitede alanımla ilgili eğitim aldım. Türkiye’ye döndükten sonra Avrupa Gönüllülük Hizmeti ile tanıştım. Bu şubemizin de gençlere verdiği desteklerden biri olan AGH dediğimiz, gönüllülük hizmetinde yer aldım. Bu çalışma kapsamında altı ay boyunca İtalya’da çocuklara İngilizce öğrettim. Yaptığımız çalışmalarda cebimden neredeyse hemen hiçbir para harcamadım. Tamamen Avrupa Birliği Fonu ve yaptığım çalışmalarla geçimimi sağladım. Bunu söylememin nedeni gençlerin yurtdışına olan bakış açısı. Birçoğu, ‘Yurtdışına gitmek, dilimi geliştirmek istiyorum ama param yok’ diye düşünüyor. Avrupa Birliği Fonu’nun en güzel yanı kesinlikle sizden dil, herhangi bir ücret, üniversite derecesi ya da herhangi bir yeti istemiyor oluşu. Sizi siz olarak kabul ediliyor. 18 yaşından 30 yaşına kadar gençlere yönelik bir fon. Bu kriterlere sahipseniz başvurup gidebiliyorsunuz. Ben de bu programdan faydalandım. Yaptığım çalışmalarla birlikte kendimi çeşitli alanlarda geliştirme fırsatı buldum” dedi.

‘İNSANA DOKUNMAK…’

Yurtdışı deneyimlerinin ardından Türkiye’ye dönerek edindiği bilgi, birikim ve deneyimi Kızılay çatısı altında topluma yarar sağlayacak şekilde kullanmaya başladığını söyleyen Özdemir, “Açıkçası daha önce Kızılay’ın bu kadar gençlik faaliyetlerine evsahipliği yaptığını bilmiyordum. Kızılay denince herkes gibi benim de aklıma kan ve gıda yardımı geliyordu. Ancak İzmir Şube ile tanışınca gerçekten gönüllülük anlamında insanlara destek olan, kişilerin gelişimine hem de gönüllülerin manevi alemine dokunan bir kurum olduğunun farkına vardım. Birçok sivil toplum kuruluşunun yaptığı çalışmalar var ama benim kendimi buldum ve kelimenin tam anlamıyla gönüllü çalışmanın ne demek olduğunu anladığım yer Türk Kızılay İzmir Şube oldu. Daha önce ne kariyer hedefimde, ne de hayatımı çizdiğim noktada Türk Kızılay’da gönüllü personel olma gibi bir amacım yoktu. Ancak bulunduğum noktadan çok memnunum. İnsanlara dokunmanın ne kadar özel bir duygu olduğunu Kızılay ile bir kez daha anladım” diye konuştu.

ZİRVELERLE DENEYİM!

“Şubede yaptığımız faaliyetlerde çok farklı yönlerim gelişti. Gönüllülükten gelince gönüllüleri daha iyi anlama fırsatım oldu. Bunun dışında onların da bana kattıklarını gördüğümde başka insanların da buna katkı sağlayacağını ümit ederek insanları gönüllü olmaya davet ediyorum” diyen Özdemir, şu ifadeleri kullandı; “Gönüllü olarak çalışmaya başladığım ilk süreçte büyük bir zirve düzenledik. Bu zirvenin amacı; bütün STK’ların yaptıkları gönüllülük faaliyetlerini anlatması ve adeta bir beyin fırtınası oluşturmaktı. Gelen kişilerden de beklentimiz bu kurumların çalışmalarını görüp kendilerini hangisine daha ait ya da yakın hissediyorlarsa yönlerini o doğrultuda ilerletmeleriydi. Herkes bir şey yapmalı ve gönüllü olarak topluma katkı sağlamalı. Bizim amacımız insanların tamamen Kızılay’a destek olmaları değil, tamamen topluma yönelik fayda sağlayacak uğraşlar edinmeli. İlk zirvemizin ardından afetleri konu olan bir başka zirvemiz daha oldu. Bundan sonraki süreçte de bu tarz paylaşımları sürdürmeyi amaçlıyoruz. Zirvelerin bir diğer güzelliği de şu; belki de hayatınız boyunca belki de bir daha karşılaşamayacağınız kadar büyük bir projeye evsahipliği ya da liderlik yapma fırsatları bulabiliyorsunuz. Çünkü hem bütçe anlamında hem de yönettiğiniz insanlar anlamında çok büyük bir organizasyon. Tüm bunlara rağmen Kızılay, ‘Gel bu çalışmada sorumlu ol, kendini dene’ diyerek size farklı bir fırsat kapısı açıyor. Ben bu çalışmada liderlik vasfının insanın kendinde keşfedebileceği bir özellik olduğunu fark ettim. Benim için de çok büyük bir tecrübe oldu.”

‘ADIMLARINIZ ÇOK ÖNEMLİ’

Avrupa’nın çok geniş bir kavram olduğunu ve bölgesel anlamda birçok farklı dinamiği içinde barındırdığını belirten Elif Nur Özdemir, Türkiye ve Avrupa’da yürütülen gönüllü faaliyetleri değerlendirdi. Bölgeler arasındaki hayat şartlarının, ekonomik düzeylerin, kültürel yapının çalışmalar üzerinde etkisinin olduğunu söyleyen Özdemir, “Metropolde yaşayan kişilerin hayat prensipleri ile kırsaldakiler arasında farklılıklar oluyor. Bence her ülkenin farklı farklı insanları ve bu insanların getirdiği farklı artılar ve eksiler var. Türkiye’de çok büyük şirketlerimiz var, hepsiyle gurur duyuyoruz. Bunun yanında baktığımızda Kızılay kurumsal bir kurum, farklı kurumsal kurumlarımız da var. Hakikaten dünyada ses getirecek çalışmalar oluyor. Önemli olan kişilerin ne kadar çaba gösterdiği. Sen ne yapıyorsun? Kısacası yurtdışında da olsa Türkiye’de de olsa öncelikle kişilerin atmış olduğu adımlar önemli. Bence herkes gönüllü olarak belirli bir çalışma yapabilir. Belki herkes gıda kolisi taşımak, kapı kapı dolaşmak istemeyebilir. Ancak emin olun burada herkesin yapabileceği bir iş var. Mesele kendini keşfetmek, deneyimlemek. İlk önce ‘Ben yapamam’ diye konuşan daha sonra şubemizden ayrılamayan çok gönüllümüz var. Önemli olan deneyimlemek, yaşamak ve kendini keşfetmek. Burada bir çalışma yapıp insana dokunmanın hazzını elde ettikten sonra zaten gönüllü olmak için can atıyorlar” dedi.

ANA TEMA: TOPLUMA HİZMET

Günümüzde gençlere sunulmuş birçok fırsatın olduğu vurgusunu da yapan Özdemir, “Avrupa Birliği Projeleri’nde gençler, gençlik çalışanları, eğitim alanlar, eğitim verenler, kurum ve kuruluşlar için farklı farklı fırsatlar var. Bu çalışmalar kapsamında yenilikçi politika geliştirme, eğitim, öğretim ve gençlik alanlarında bilgi alışverişinin teşvik edilmesi amacıyla farklı eylemler için hibeler sağlanabiliyor. Kimi projeler daha yaşlılarla, kimi projeler göçmenlerle, kimileri ise doğrudan eğitim ile alakalı… Aklınızın alamayacağı kadar farklı konu var. Ancak en önemli noktası topluma hizmet etmesi. Eğer kendinizi ifade etmek, geliştirmek istediğiniz tiyatro ya da spor gibi alanlar varsa bu konuda da birçok çalışmalar bulabilirsiniz. Bunun dışında projeler uzun ya da kısa süreli olarak değişebiliyor. 7 günlük ya da 10 günlük gençlik değişimleri de var. Gittiğiniz her ülkeyi gezip görme ve tanıma fırsatı yakalarken birçok insanla da tanışma fırsatı elde etmiş oluyorsunuz. Avrupa Birliği Projeleri’nin bir amacı var; bütün gençlerin kendilerini geliştirmesine katkı sağlamak. Her ülkede insanlar maddi olarak çok güçlü değil. Sanmayın ki sadece Türkiye’de insanlar dolar kuru yüzünden yurtdışına çıkamıyor… Avrupa’da da birçok insan maddi sıkıntılar nedeniyle başka ülkelere seyahat edemiyor. Hiç Venedik’e gitmemiş İtalyan arkadaşlarım vardı… Yani fonlar sadece kur farkının yoğun olduğu ülkeler için değil, bütün Avrupa gençlerinin hem kişisel hem de kültürlerarası etkileşimlerin artırılması için veriliyor. Daha global bir dünya, herkesin birbirini anladığı ve sevdiği, kültürlerin birbirini tanıdığı bir dünya için Avrupa birçok fırsat veriyor. Umarım gençler de bu fırsattan faydalanma şansı bulur” açıklamalarında bulundu.

HEM PARTNER HEM EVSAHİBİ

Türk Kızılay İzmir Şubesi’nin Eurodesk temas noktalarından biri olduğunun da altını çizen Özdemir, hem gönderici hem de evsahibi kuruluş olduklarını belirtti. Detaylı bilgi almak isteyen gönüllülere destek sağladıklarını da ifade eden Özdemir, “Nasıl başvuru yapabilirsiniz ya da bu süreçte neler lazım noktasında bilgiler verebiliyoruz. Etik değerlerimiz ve ilkelerimiz doğrultusunda gerçekleşecek tüm çalışmalara destek oluyoruz. Proje yazma ekipleri oluşturduk. Gönüllülerimiz Türkiye’de gerçekleştirmek istedikleri proje fikirlerini bize iletiyor. Geçtiğimiz ay Avrupa Fonu için 2 proje yazdık. Örneğin çevre ile alakalı bir projemiz var. Eğer kabul edilirse 6 ülkeden misafirlerimiz ülkemize gelecek. Bu konuda çalışmalar, toplantılar yapacak ve en sonunda da bir çıktı elde edeceğiz. Videolar hazırlanacak, saha çalışmalarımız olacak. Mutlaka İzmir halkı genelinde bir bilinçlendirme çalışması yapılacak. Toplumu ilgilendiren konularda hem proje yazıp hem de proje partnerliği yapabiliyoruz. Şu anda bir gönüllümüz İngiltere’de hizmet veriyor. Kendini bu alanda geliştirmek isteyen herkesi proje yazma ekibimize bekliyoruz” dedi. Son olarak, “Sadece belirli bir kesime değil, her yaş grubundan insana ihtiyacımız var” diyen Özdemir, “Sonuçta her yaşın bakış açısı çok farklı. İleriki süreçte de çocuklarla, gençlerle, kadınlarımızla yaptığımız çalışmalarımız devam edecek. Amacımız ve isteğimiz, İzmir’deki herkese dokunabilmek ve onların da başkasına uzanmasına vesile olabilmek. Yaptığımız çalışmalarla bunu da başarabileceğimizi düşünüyorum. Türk Kızılay İzmir Şube Başkanımız Sayın Kerem Baykalmış’a bütün bu çalışmalarda bize önder olduğu ve her zaman doğru yolu gösterdiği için çok teşekkür ediyoruz. Hem başkanımız hem de yönetimimiz gençlere ve fikirlerine çok değer veriyor. Ben gönüllü olduğum zaman kendimi keşfettiğime inanıyorum. Ve biliyorum ki herkesin gönlünde bir cevher var. İşte, bu cevheri deneyimlerinizle parlatmak sizin elinizde. Gönüllü çalışmalara katılarak geleceğe bambaşka bir perspektiften bakmanız mümkün. Gelin gönüllü olun, topluma hizmet edin ve kendinizi keşfedin” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber