İzmir’in el değmemiş güzelliği; yeşili, doğası, tarihi ve tertemiz koylarıyla kendine hayran bırakan adeta bir saklı cennet Karaburun günden güne gelişiyor, güzelleşiyor. Arabada Başkan Var yazı dizimizin konuğu Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, ilçede yapılanları Ege Telgraf okurları için anlattı. Başkan Erdoğan, Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı, Yazı İşleri Müdürü Aycan Pazarlı ve muhabir Yağmur Daştan’ın sorularını içtenlikle yanıtladı. karaburun-gezisi-ege-telgraf Göreve geldiğiniz günden bu yana üç yılı geride bıraktınız. Bu üç yılı nasıl geçirdiniz? Belediye başkanlığı size neler öğretti? Üç yıl su gibi geçti. Belki her dönemden farklı olarak, artık şansımız mı şanssızlığımız mı bilemeyiz, pandemiye denk geldik. Arkadan depremi yaşadık. Bu dönemde belediye hizmet binamızı boşaltmak zorunda kaldık. Bunun yanı sıra bölgemizde 69 ev ağır hasar aldı. İki kere de sel felaketi yaşadık. Ancak en büyük hasarı tüm dünyada olduğu gibi biz de pandemiden aldık. Bu dönemde görev yapan her belediye başkanımız seçim vaatleri ve projelerin yanı sıra pek çok iş yaptı. İlk olarak sosyal yardımlar çokça gündemimizde yer aldı. Karaburun’da çok fazla yaş almış nüfusumuz var. Onlara her anlamda destek olmaya çalıştık. Özellikle kadınlarımızla birlikte çok güzel bir iş birliğine imza attık. Pandeminin başında maske ve doktor önlüğü dikerek bu sürece elimizden gelen katkıyı sunduk. Kısıtlı imkanlara rağmen vatandaşımızın yanında olduk. Karaburun’da şu anda yaklaşık 12 binlik bir nüfus var. Sizin geçmiş dönemde ikametgah çağrınız vardı. Bu çağrı ne kadar karşılık buldu? Seçimi kazandığımızda nüfusumuz 10 bin 300 civarındaydı şu anda 12 bini aşan bir nüfusumuz var. Yaklaşık bin 500 kişiyi daha Karaburun’a kazandırdık. Geçtiğimiz yıl pandemi döneminde kış nüfusumuz 40 ila 50 bin, yaz nüfusumuz ise 350 bin civarındaydı. Biz ikametgah çağrısını onlar için yapıyoruz. Çünkü bizim çalıştıracağımız elemandan, hastanede görevli olacak uzman doktora kadar her şey nüfusa göre belirleniyor. 18 binlik bir nüfusumuz olduğunda buraya üç tane daha uzman doktor gelecek. 434 kilometrekarelik bir alanımız var... En uç noktalarımıza da hizmet götürmek zorundayız ancak benim eleman sayım yerleşik nüfusa göre. Yine de yetişiyoruz... Ancak vatandaşımız Karaburun’a geldiklerinde daha iyi bir hizmetle karşılaşmak istiyorsa ikametgahını buraya mutlaka almalı. karaburun-kaci-peyniriKADINLARI GÜÇLENDİRDİK’ Göreve geldiğinizde, “Çok azimliyiz, Karaburun bir marka olacak” açıklaması yapmıştınız. Bugüne kadar ne gibi adımlar atıldı? Mesela seramik atölyemizde bir tane öğretmenimiz vardı, artık orada üç öğretmenimiz var; yeni donanımlar ekleyerek üretimimizi artırdık. Emeklilere, gençlere çok güzel kurslar veriliyor. Eğlenhoca’da bir meydan yaptık ve burada da bir işlik hayata geçirdik. Mevcut alanlarımızı tamir ediyor, kullanıma açıyoruz. Mordoğan’da güzel bir gece pazarı kurduk. Kadınlarımızın elini güçlendirdik, ekonomik özgürlüklerine kavuşmasına sağladık. İZKA projesiyle zamanında ilçemize bir zeytinyağı fabrikası yapılmış ama bugüne kadar hep kiraya verilmiş. Bu işletmeyi kendi bünyemize aldık. Hem üreticiye hem de istihdama destek sağladık. Zeytin normalde yüzde 15 pay ile sıkılır, biz yüzde 10 ile sıkıyoruz. İlk geldiğimizde ilçemizde bir peynir üretim tesisi vardı. Şu anda tesisimizde 38 ton peynir üretiyoruz. Peynir almak isteyen herkesi Keçi Peyniri Mandırası’na davet ediyoruz. Yüzde 100 dağ keçisi sütünden yapılmış peynirlerimiz var. Mandıramızda ilçemize özel bir lezzet mirası olarak kopanisti peyniri de üretiyoruz. Mordoğan hizmet binamızdaki boş bir depoyu düzenleyerek yeni bir kreş yaptık. Şu anda iki sınıfla hizmet veriyoruz. Karaburun Belediyesi Spor Okulu’nu kurduk, maçlara da çıkmaya başladı. Çocuklarımızı spora yönlendiriyoruz, birlikte güzel işler yapacağız. ‘MADARA OLDULAR’ Başarılı hizmetler yaptınız ama çok da eleştirildiniz. Soruşturmalar açıldı... Yargılandığınız bir dava var. Bu yaşananların nedeni nedir? Ben hukukçuyum, avukatım. Belediye başkanlığı bir meslek değil. Manevi tatminatı yüksek, gelip geçici bir görev. Çok gururluyum, çünkü ben Karaburun’un ilk kadın belediye başkanıyım. Ben ve ailem için çok ayrı bir haz bu... Ancak dediğim gibi bunlar gelip geçici... Avukatlık mesleğinin çok ayrı bir çizgisi vardır; ben eğer yanlış yapıp bazı suçlardan ceza alırsam mesleğimi bir daha icra edemem. Hiçbir zaman mesleğimi tehlikeye sokacak eylemde bulunmam. Evet, şu anda hakkımda açılmış bir dava var. 2019’da göreve geldikten sonra yazılmayan ne kızım kaldı, ne de ailem... Kızımı ‘müdür’ diye yazdıklarında lise 2’de öğrenciydi, şu anda üniversite öğrencisi. Şu anda yargılandığımız dosyadan beraat edeceğimizi biliyorum. Maalesef ki siyasi nedenlerden dolayı olmaması gereken şeyler oluyor. Bugüne kadar gelen müfettişler hep aynı meseleden geliyor, Mordoğan Meydanı kilitli parke işi ihalesi. Kime sorarsanız sorun, o meydanı kimin yaptığını herkes biliyor. AK Parti İlçe Başkanı ve meclis üyeleri duyumlarla şikayetçi olmuş. Zaten bütün şikayetler onlardan, halktan hiçbir şikayet yok. Çünkü bunlar doğru değil, karalamaya yönelik sadece bir algı operasyonu. Yaptığımız her işin arkasındayız. karaburun-ilkay-girgin-erdoganDUA ETSİNLER BAŞKANIM’ Açıklamalarınızda ‘siyaset’ vurgusu yaptınız. Bu yaşananlar ‘muhalefetin gereği’ mi ve çalışmalarınızı ne kadar etkiliyor? Belediye başkanı olana kadar üç dönem meclis üyeliği yaptım. AK Partili arkadaşlarla ortak komisyonlarda yer aldık, beraber çalıştık. Ben nasıl seçim bittiğinde altıoklu rozetimi masaya koyup hizmet ediyorsam onlarla da bölgemizin iyiliği için ne gerekiyorsa yaptık. Fakat bu dönem farklı bir dönem. Bence herkes için de geçerli, benim bölgemde daha çok. Belki yanlış insanlar bu bölgede siyaset yapıyordur, bilemiyorum. Siyaset karalamakla yapılmaz. Uydurma dedikodularla siyaset olmaz. Bu siyasetin kalitesini de düşürüyor. Bir sonraki dönem bizim ne kadar güçlendiğimizi göreceğiz. Onlar kendilerini batırdı, sağ olsunlar. Her darbeden biraz daha güçlenerek çıkıyorum. Üzmüyor mu? Şunu unutuyorlar; ben bir kadınım, bir anneyim ve benim bir ailem var. Herkes bu olayların dışında kaldı. Dua etsinler ki belediye başkanıyım. O görevin bilinciyle yapılan bu kadar çirkinliğe sesimi çıkarmıyorum. Halk bunu takdir ediyor zaten. Umarım yanlıştan dönerler. ‘EVET, YAPILMALI AMA...’ Geçtiğimiz ay ilçede TOKİ tarafından yapılması istenen konut projesi çokça tartışıldı, ve siz de buna oldukça karşı durdunuz. Gelinen aşamada son durum nedir? Bakanlıktan randevu istemiştiniz görüşebildiniz mi? Bu konuda ne gibi girişimleriniz olacak? Yaklaşık 1 ay oldu, randevu alamadık. Daha önce de bu konuyla ilgili açıklama yaptım, orada ‘Karşıyım’ dedim mi? TOKİ bize yer sordu, tarım ve orman alanlarını sordu. Benim karşı olduğum şey bu. Ülkenin Cumhurbaşkanı ‘Her karışı ekin’ demiyor mu? ‘Her karışa bina yapın’ mı diyor? Yazımızda da belirttik, TOKİ’nin toplamda 81 parça gayrimenkulü var, içinde imarlı yerleri de var. İmarlı alanlar dururken tarım ve ormanı neden? Benim bölgem özel çevre koruma alanı. İmarlı alanı olmasa, yapacak bir şey yok ama burası tarım alanı. Bu konudaki fikrimizi söyledik, kıyamet koptu. Evet, konut yapılmalı ama tarım arazileri ve ormanlar katledilmemeli. karaburun-genel-gorunum MANDALİNA SUYU GELİYOR Uzun zamandır beklediğiniz narenciye işleme tesisine kavuşuyorsunuz. Neler yapılacak? Özellikle ‘Batı Köyleriniz’e katma değer sağlayacak bu tesis sonrası ulaşmak istediğiniz hedef nedir? Seçimde de bunun sözünü vermiştik. Bu konudaki en büyük üretim batı köylerimizde. İyi bir kalitede narenciye de üretiyoruz. Fakat eğer sadece tüccarın eline kalırsak sonu hüsran. Narenciyede ürüne katma değer katar, işleyerek ticari ürün haline getirirsek bugün 3 liraya satılan mal yarın 8 liraya satılır. Bu tesisle birlikte boylama yapılacak. Hedefimiz kurutmadan daha çok, mandalina C vitamini açısından yüksek bir besin olduğu için, meyve suyu haline getirmek. Lefke Belediyesi ile kardeş belediye olduk. Onlar da mandalina suyu üretiyormuş ve 1,5 yıl dayanıyormuş. Artık onun da sırrı bizde. Hedefimiz mandalina suyu ile narenciyemizin değerine değer katmak. Kooperatifimizle birlikte en uygun yeri belirleyerek Büyükşehir’e tahsisini yaptık. Yakında tesisimiz hayata geçecek. karaburunO KADAR İDDİALILARSA’ Narenciye demişken nergisi de konuşmamak olmaz. Kış aylarında Karaburun mis kokulu nergisler sayesinde adeta cennete dönüyor. Siz de yaptığınız festivallerle bu ürünü destekliyorsunuz. Ürünün değerine değer katmak için ne gibi çalışmalarınız var? Şu anda Mersin ve Bayındır da nergis üretiyor ancak şu ayrıcalığımız var: Kimse Mersin Nergisi diye çiçeği satmıyor, herkes Karaburun nergisi diye ürünü alıcıyla buluşturuyor. Biz ikisinin arasındaki ayrımı biliyoruz; Mersin nergisinin orta tarafı daha sarı ve kati surretle bizimki gibi kokmuyor. Mordoğan’da Narsizme adını veren bir dilek pınarımız var. Nergisin ana vatanı burası, mitolojide de adı geçiyor. Yıllar yılı Karaburun’dan Mersin’e soğan gidiyor. Karaburun’un toprağı nergise çok uyumlu, burada üretilen ürün mis gibi kokuyor. Herkes üretebilir ama kimse Karaburun nergisi üretemez. O kadar iddialılarsa satarken Mersin nergisi ya da Bayındır nergisi diye satsınlar. Çalışmalarınızı dinledik... Gelecek dönemle ilgili düşünceleriniz nedir? Sizi bir dönem daha görebilecek miyiz? Bu kadar kara çalmaya çalınan bir belediyenin başkanı olunca korkar mıyım, bir daha aday olur muyum... Partim öngördüğü sürece tabii ki herkes gibi ikinci dönem yeniden başkan olmak isterim. Hiçbir belediye başkanının bir dönemde proje olarak sunduğu şeyleri tam olarak hayata geçirmesi mümkün değil. Özellikle bu dönem pandemi nedeniyle bazı şeyleri rölantiye almak zorunda kaldık. Partim uygun görürse ve sağlığım da yerinde olursa neden olmasın? Tabii ki bir dönem daha başkan olmak isterim. Sizden son bir mesaj alalım... İzmir’in saklı cenneti Karaburun’a herkesi bekliyoruz ama ilçemizin koşullarını kabul edenleri bekliyoruz... Doğamızı bozmayanları, buraya sahip çıkanları, önceliği doğa olanları bekliyoruz. Burası gerçekten de el değmemiş bir cennet. Özellikle doğa severlerin ilçemizde çok güzel zaman geçireceğini biliyorum. Kapımız herkese açık... ‘Yüzer iskele’ tartışması Karaburun’da gündemde bir de iskele var. Siz iskelenin nereye kurulması yönünde halk oylaması yapılacaktı ama ertelendiğini duyurdunuz. Son durum nedir? Herhalde bu konuda bir bilgi kirliliği var. Karaburun’da özel çevre koruma alanı var. Yapılması planlanan iskelenin yeri kafamıza göre belirlenmemişti. Burada bilim insanlarınca bir derinlik ölçümü yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da denetimiyle birlikte deniz altına en az zarar verecek bir yer tespitine gidildi. Konu hakkında önce bir bilgilendirme yaptık. Geçici yüzer iskelenin yeri; kişilerin şahsi talepleri doğrultusunda değil, tamamen bilimsel veriler ışığında belirlendi. Halk oylaması da yapılacaktı fakat bu kadar bilgi kirliliği olan bir ortamda oylamanın yapılmasını doğru bulmadık. Bu yaz iskele faaliyetine başlanacaktı maalesef ki ona engel oldular. Proje hala yürürlükte, sadece ihale iptal edildi ve askıya alındı. Ne yazık ki bundan yine en çok halk etkilenecek. Yüzer iskele olmazsa belki bir daha 15 yıl Karaburun’a bir daha vapur gelmiyecek, gelemez. Sonuçta bu işler Bakanlığın denetiminde yapılıyor. Bir süre sonra bu oylama yapılacak ve bu doğrultuda çalışmalara devam edilecek. Bu oylamadan ne çıkarsa Büyükşehir Belediyesi ve bizler o doğrultuda hareket edeceğiz. ‘Verdiğimiz sözü tuttuk’ Eğlenhoca Meydan Projesi ilçede çokça konuşuldu. Uzun bir sürenin ardından geçtiğimiz haziran ayında çalışmaların yeniden başladığını söylemiştiniz. Şu anda son durum nedir? Karaburun’dan çok köydeki insanlara çok şey kaybettirdi. Çünkü köydeki kadınlarımız üretim yapıyor ve geçimlerini sağlıyor. Maalesef ki yanlış bir yönlendirme ve şikayetle çalışmalar durdurulmuştu. Yok efendim mezarlıkmış, biz mezarlığın üzerine tesis yapmışız. Burada zaten meydan olarak kullanılan boş bir alan vardı. Bütün partilerin seçim programında da Eğlenhoca Meydanı’nı yapmak vardı. Ben de insanlara söz vermiştim. Bir sürü iddia oldu, mezarlık denildiği için kazıyı durdurdular. Söz konusu alan 2,5 yıl inşaat halinde kaldı. Kuruldan kaydedildi, camiinin koruma alanı belirlendi ve projemizi onaylattık, devam ediyoruz. Belki 100 yıl önce mezarlıkmış, taşınmış. Şu an için buraya yapılan imalat belli. Buraya işlik yaptık, kadınların üretimi satabileceği bir alan hazırladık. Artık meydan bitti, hazır. Verdiğimiz sözü tuttuk, mezbelelik bir alanı meydan haline getirdik. Karaburun’un tek sulak alanı ‘İris’ Geçtiğimiz günlerde Göl Marmara ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu tek yürek oldu. Sizin de ilçenizde İris Gölü var ve bu gölün yanında GES projesi devam ediyor. Bu konuda neler söylersiniz? Özel çevre koruma ile birlikte bölgede biyoçeşitlilik çalışmaları devam ediyor. Buradaki çalışmalarda da teyitlendiği üzere bölgemizdeki tek sulak alan İris Gölü. Maalesef ki en büyük handikaplardan biri geçtiğimiz yıl söz konusu alanda başlayan GES projesi. Biz ne kadar sesimizi duyurmaya çalışsak da çok duyuramadık. 100 dönümlük araziye proje uygulandı. Seçim döneminde de söyledim, biz yenilenebilir enerjiye karşı değiliz, olamayız. Şu dönemde karşı olmak vatan hainliğidir. Ancak biz yerine karşıyız. İris’in yanına kurulan bir santral, o gölün kurumasına sebep olacaksa ona karşıyız. En büyük acı, İris’in yanında iki tane daha GES santrali kurulma talebi var. Bu talepler ne yazık ki tükenmeyecek... Biz gerekli görüşmeleri yapıyoruz, inşallah güzel sonuçlar alacağız. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER