İzmir için hizmet etmeye her zaman hazır olduklarını vurgulayan Kırkpınar, CHP’ye seslenerek “Hükümetle iş birliği halinde olun daha çok hizmet gelsin. Geleceğimiz burada, işimiz burada her şeyimiz İzmir’de” dedi AK Parti İzmir Milletvekili ve Bütçe Komisyonu üyesi Yaşar Kırkpınar Türkiye’nin ekonomi politikalarına ilişkin açıklamada bulundu. Tüm bütçelerin enine boyuna uzunca tartışıldığının altını çizen Kırkpınar, en yüksek bütçenin sağlık ve eğitime ayrıldığını kaydederek, “Anayasal olarak tek komisyon, en çok çalışan komisyon. Burada biz kutsal bir görev yürütüyoruz. En yüksek bütçe sağlık ve eğitime ayrılan bütçe çünkü geleceğimiz eğitim ve sağlıkla ilgili” dedi. Ekonomi ile ilgili genel bir değerlendirme yapan Kırkpınar, “2019’da ciddi anlamda ekonomik olarak saldırıya uğradık. 2018’de seçimlerin hemen öncesinde ekonomik anlamda bir saldırı olmuştu. Hep dile getiriyorduk. Kur ve döviz atakları yapılıyordu, ekonomimiz bundan zarar görüyordu. 2001 öncesi 26 bankanın nasıl çöktüğünü, yazar kasaların atıldığını gördük. O dönemlerden bu döneme geldik. Trump, 2009’da size nasıl saldırdık, bir daha saldırırım diye tehdit etti. Anlaşıldı ki, Türkiye ekonomisi büyük dezenformasyona rağmen dimdik ayakta” dedi.

‘YILLIK YÜZDE 5 BÜYÜME HEDEFİ’

2019 senesine ilişkin olarak, dünya ekonomisinde bir durağanlığın söz konusu olduğunu ve Türkiye’nin küresel yapıda yer alan bir aktör olması nedeniyle doğal olarak etkilendiğini vurgulayan Kırkpınar, “2019’u bizler için dengelenme yılı ilan ettik. 2020’yi değişim ve dönüşüm olarak ifade ettik. Tabi alt bileşenleri var. Yerli milli eğitimi benimsiyoruz. Üretime dayalı bir ihracat. Yerli ve milli ürünlerin ön plana çıkarılması, katma değer yaratan ürünlerin ön plana çıkarılması hedefimiz. Katma değeri yüksek ürünlerin ihraç edilmesi temelde üretim anlayışını baz alan orta ve uzun vadede büyümeyi, büyümeyle birlikte istihdamı sağlayacak. İstihdamla birlikte enflasyonun ve faizlerin düşmesi ekonominin o durağanlıktan canlanması. Son olarak bu büyümeyle birlikte yurt içi gayrı safi milli hasılanın tekrar yükselişe geçmesi ile birlikte yıllık bazda yüzde 5 büyümeyi hedefliyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘2020 SONRASI UMUT VAAT EDİYOR’

Önceleri çizilen ekonomik çerçevenin şimdilerde meyvelerini vermeye başladığını ve ifade edilen hedeflerin gerçekleşmesinde bu sonucun büyük yararları olduğunu vurgulayan Kırkpınar, “Hem enflasyon düşmesi, kısa süre aralıklarla faizlerin düşüyor olması. Hem konut sektörüne yansıması, otomotive ve üretime yansıması oluyor. Ekonomide tabi bugün aldığınız karar hemen yarın rahatlama sağlamaz. Ekonominin genel verilere baktığınızda işlerin iyiye doğru gittiğini görüyoruz. İyiye doğru gidişi, uluslararası değerlendirme kuruluşları da bunu teyit ediyor olması 2020 ve sonrasının umut vaat ettiğini gösteriyor. Geçmiş tecrübelerimize baktığımızda önümüzün açık olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin coğrafi koşulları açısından ‘kadim’ olduğunun altını çizen ve enerji ve beşeri sermayenin en hareketli olduğu alanda bulunduğumuzu söyleye Kırkpınar stratejik konumun öneminin altını çizdi. 2001 ve öncesi vatandaşların pek çok küresel gelişmeden haberdar olmadığını söyleyen Kırkpınar, “Biz neyle uğraşıyorduk. Bürokrasiyle uğraşıyorduk. İMF ve başörtüsü sorunu vardı, yazar kasalarla uğraşıyorduk, neler oluyor neler bitiyor hiç bilmiyorduk” dedi.

‘ÜLKEMİZ İÇİN SURİYE’DEYİZ’

Suriye’de başlayan Pınar Barış Harekâtı ile ilgili olarak Türkiye’nin pek çok sebebinin olduğunu söyleyen ve yaklaşık 40 senedir terör ile mücadele edildiğini belirten Kırkpınar, bu mücadelenin kaynağının komşu ülkelerde bulunan otorite boşluğundan kaynaklandığını belirtti. Kırkpınar sözlerine şöyle devam etti: “Biz ülkemizin ulusal çıkarları için Suriye’deyiz. En uzun sınırımız olan ülke Suriye, orada bizim vatandaşlarımız var. Topraklarında gözümüz yok. Suriye’ye barış gelsin. Terör bitsin, ulusal çıkar ve menfaatlerimiz korunsun diye oradayız. Komşularımızı terör olarak nitelendirmesi de çok ayıp. Orada çocuklar kadınlar mazlum insanlar var. Gönül coğrafyamızın insanları bunlar. Biriz beraberiz kardeşiz.”

‘DIŞ POLİTİKAYI DESTEKLEMELİ’

Ana muhalefet partisini eleştiri yağmuruna tutan Kırkpınar,”En büyük havaalanlarından biri yapılmış buna nasıl müteşekkir olunmaz” dedi. Hizmet ve üretimin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kırkpınar ,“Biz kişi başına düşen milli gelirimizi arttıralım, biz Kanal İstanbul’a karşıyız ama şunu istiyoruz demiyorlar. Alternatif üretmiyorlar, yerli arabayı üretiyorsunuz ama biz bunun yerine başka ne istiyorlar söylemiyorlar. Hem siyasi hem iktisadi her alanda değişim dönüşüm görüyorsunuz. Artık sahada aktörüz, forvetiz ve gol atıyoruz. Türkiye bir hafta içerisinde Rusya ve Amerika’yı masaya oturtuyor. Yunanistan telaşa kapılıyor. Her açıdan Türkiye’de bulunan dış politikayı muhalefetiyle iktidarıyla desteklememiz lazım. Dünyanın en büyük havaalanlarından biri yapılmış, örümcek ağı gibi yollar yapılmış,  bu hizmet değil mi? Buna nasıl müteşekkir olunmaz. AK Parti öncesi ile Türkiye’yi analiz etmek lazım. İktidara geldiğimizde savunma sanayimiz yerli olarak yüzde yirmiydi. En modern silahlar var. Savunma sanayini ihraç eder noktaya geldik. İlaç kuyrukları vardı. Üniversite Hastaneleri yoktu. Dünyanın en iyi sağlık sistemi Türkiye’de.  Nerden nereye geldik. Türkiye kıt kaynaklarla bir şey yapmaya çalışıyor. Muhalefetin muhakkak bir argümanı olmalı” diye konuştu.

‘İZMİR İÇİN HİZMETE HAZIRIZ’

İzmir’e yapılan pek çok proje olduğunu dile getiren ve Konak Tüneli gibi hizmetlere karşı gelinmesini anlamadığını belirten Kırkpınar, “Konak Tüneli’ni kullanmayacağız dediler. Bu hizmete neden karşı geliyorsunuz? Şimdi Büyükşehir Belediye’sine devrediliyor. İstemedikleri tüneli işletecekler. Hükümet ayrı, yerel yönetim ayrı olur mu? İzmir’e hizmet etmekten yanayız. İZBAN eşi benzeri olmayan bir proje. Hükümet yerel yönetimlere karşı olsa elini sokar mı? Bir müdahalede bulunmaz. Çevre yolu yok. Giriş çıkış tıkalı. E şimdi otoyol yapıldı, onlarca baraj ve gölet yapıldı. Hastane yapılmadı mı? Bayraklımızdaki şehir hastanesi? Bunlar devasa hizmetler. Onlarca yıldan beri en büyük sorunuydu. İzmir’in suyu nereden geliyor? Hükümetle iş birliği halinde olun daha çok hizmet gelsin. Geleceğimiz burada, işimiz burada her şeyimiz İzmir’de” dedi.

SOYER’DEN MEMNUN DEĞİLLER’

Yerel yönetimlerin bir ilerleme kaydetmediğini belirten Kırkpınar, “İzmir’de yeşil alanı arttırdın da biz mi karşı çıktık? Alt geçit üst geçit yaptın da karşı mı çıktık? İzmir’de koku oluyor, sen kanalizasyon sistemini ayırdın biz mi karşı çıktık? 10 aydır taş taş üstüne konulmadı. Ama yemezler. İzmir’in çok büyük problemleri var alt yapıdan üst yapıya kadar. Yollar berbat. Siz 2020 yılına gelmişiz hala modern çöp toplama anlayışına ulaşamamışsınız. Hala çöp konuşuyoruz. Başkan Tunç Soyer’in anlayışından CHP’de bulunan siyasetçilerde memnun değil. Ulusal konularda açıklamalarına bakıyorsunuz, ‘Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakmak lazım’ diyor. HDP ile işbirliği içerisinde bir görüntü veriyor. Kayyum atanan bir belediye ile ilgili akıl almaz haddini aşan açıklamalarda bulunuyor. Korkarım ki 5 yıl sonunda da her şeyin hala aynı olduğunu söyleyeceğiz. Eminim CHP’de bulunan siyasetçilerde bu yoğurt yiyişten memnun değiller. Hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Tüm partiler olarak bir ve beraber olmamız lazım. İzmir’deki bütün belediye başkalarına ve siyaset yapan herkese sesleniyorum, AK Parti’nin vizyon ve misyonunu herkes az çok biliyor. Hizmet etmek istiyoruz, ülkemiz yararına. Her kim ise partimizden ya da değil hükümet olarak İzmir’imize hizmet üretmeye hazırız” diye konuştu. Rana Beyza ÖZTÜRK/Özel Haber