Şahane doğanın ortasında rengârenk çatılı evleri, güler yüzlü ve yardımsever şehir insanı, sakin, huzurlu ve düzenle şehir merkeziyle bir masal kentini andıran Oslo, aynı zamanda kültür ve sanatın da hakkını veren yerel halkın yaşadığı bir kent. Norveç’in en kalabalık kenti olan Oslo, bir yandan da ülkenin kültür merkezi. Yayıldığı alan bakımından fiyortlar, ormanlar alanlar ile park ve yeşil alanlardan oluşan kentte onlarca müze, sanat galerisi ve konser alanları bulunuyor. Ulusal Galeri: Ulusal Galeri (Nasjonalgalleriet), Norveç’in en büyük resim ve heykel koleksiyonuna sahip Oslo müzesi. 1 Temmuz 2003'te Mimarlık Müzesi, Sanat Endüstrisi Müzesi, Ulusal Sergiler, Dekoratif Sanatlar ve Tasarım Müzesi, Çağdaş Sanat Müzesi ve Norveç Ulusal Galerisi'nin birleştirilmesi ile kurulan müzenin resmi adı Ulusal Sanat, Mimari ve Tasarım Müzesi olarak biliniyor. Müze, ülkenin en kapsamlı sanat, mimari ve tasarım koleksiyonuna sahip. Müze koleksiyonunda 400 binden fazla eser bulunuyor. Edvard Munch’un dünyaca ünlü The Scream (Çığlık) adlı tablosunun da bulunduğu müzede aynı zamanda Cezanne ve Manet’nin eserleri ile pek çok Norveçli sanatçının çalışmaları yer alıyor. Müzede kalıcı sergilerin yanı sıra dünyanın farklı müzelerinden getirilen eserlerin sergilendiği geçici sergiler de düzenleniyor. Ulusal Galeri ziyaret saatleri salı-cuma 10.00-18.00; hafta sonları ise 11.00-17.00. Müze, pazartesi günleri ziyarete kapalı. Ulusal Galeri giriş ücreti 100NOK. 18 yaşın altındaki ziyaretçilerden giriş ücreti alınmıyor. Müze, perşembe günleri ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Opera Binası: Opera Binası (Operahuset), Sydney’deki Opera Binası’na rakip olarak gösterilen oldukça farklı tasarıma sahip bir yapı. Kent merkezinde yer alan Bjørvika’da bulunan Opera Binası, 40 dönümlük bir alan üzerinde ve deniz kenarında yer alıyor. Norveç Ulusal Opera ve Balesi'ne ve Norveç Ulusal Opera Tiyatrosu'na ev sahipliği yapan yapının içerisinde 1,100 oda bulunuyor. Operanın ana oditoryumu 1,364 ve diğer iki performans alanı ise 200 ve 400 seyirci kapasitesine sahip. Binanın açılı dış yüzeyleri, İtalya'nın Carrara kentinden getirilen mermer ve beyaz granit ile kaplanmış ve sudan yükseliyor gibi görünüyor. Dünya Mimari Festivali’nde Kültür Mimarisi alanında büyük ödülü ve AB Çağdaş Mimari Ödülü başta olmak üzere birçok ödülün sahibi olan yapıyı, açıldığı ilk yıl 1,3 milyon kişi ziyaret etmiş. Norveç Opera Binası ziyaret saatleri hafta içi 10.00-17.00; hafta sonu 10.00-18.00. Norveç Opera Binası giriş ücreti alınmıyor. Ancak ziyaretçiler yalnızca fuaye alanını görebiliyor. Oditoryum ve diğer bölümler için operadaki temsillere bilet almak gerekiyor. Vigeland Heykel Parkı: Vigeland Heykel Parkı (Vigeland Sculpture Park), Norveçli heykeltıraş Gustav Vigeland tarafından inşa edilen 200'den fazla heykele ev sahipliği yapan dünyanın en büyük heykel parkı. Oslo’nun en popüler parkı olan Frogner Park’ın bir parçası olan ve her ikisini bir arada gezebileceğiniz Vigeland, aynı zamanda yeşile doyacağınız bir alan. Heykeltıraş Vigeland tarafından 1920 ile 1943 yılları arasında hazırlanan heykel koleksiyonu, Daily Mail tarafından 'Dünyanın En Tuhaf Heykelleri' olarak adlandırılmış. Heykel koleksiyonunda dev bir kertenkele kucaklayan bir kadından uçan bebeklerle savaşan çıplak bir adama kadar ilginç heykeller bulunuyor. Heykellere imza atan ve 1943'te ölen Gustav Vigeland, 1949 yılında açılan parkı göremeden hayata veda etmiş. Parkı yılda 1 milyondan fazla kişi ziyaret ediyor. Vigeland Heykel Parkı herhangi bir zaman kısıtlaması olmadan yılın her dönemi, günün 24 saati ziyaret edilebiliyor. Vigeland Heykel Parkı giriş ücreti alınmıyor. Frogner Park: Frogner Park, Oslo’nun en büyük parkı. Vigeland Heykel Parkı’nı da barındıran Frogner’in en turistik yeri de Gustav Vigaland’ın heykellerinin sergilendiği, parkı boydan boya geçen 850 metrelik bu bölüm. Bu nedenle kenti ziyarete gelenlerin adını Vigeland olarak bilinen Frogner, bir açık hava müzesi niteliğine sahip. Heykellerin yanı sıra, 3 bin ağaç ile 150 değişik cinste 14 bin gül ağacından oluşan gül bahçesi bulunan bu parkta ayrıca eski bir baraj gölü, çocuk parkı, olimpik yüzme havuzu, futbol stadyumu, kafe ve Vigaland Müzesi olarak anılan Oslo Şehir Müzesi yer alıyor. Frogner Park herhangi bir zaman kısıtlaması olmadan yılın her dönemi, günün 24 saati ziyaret edilebiliyor. Frogner Park'a giriş ücreti alınmıyor. Astrup Fearnley Modern ve Çağdaş Sanatlar Müzesi: Astrup Fearnley Modern ve Çağdaş Sanatlar Müzesi (Astrup Fearnley Museet/Astrup Fearnley Museum of Modern Art), Oslo’nun en önemli müzesi. Tjuvholmen’de yer alan ve sıra dışı mimarisi ile oldukça dikkat çekici olan müze, Norveçli sanatçıların yanı sıra dünyanın hemen her bölgesinden sanatçının çalışmalarını sergiliyor. Astrup Fearnley Modern ve Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin mimari dili Oslo'nun eski liman bölgesindeki konumunun motifini belirliyor. Ahşap kaplamalar yelkenli gemileri anımsatırken yelken gibi uçan cam çatıları da müze katları arasına maksimum gün ışığının girmesini sağlıyor. Damstredet: Damstredet, İskandinavya’ya özgü rengarenk çatılı küçük ahşap evlerle çevrelenmiş şirin bir yer. Kartpostallardan fırlamış gibi görünen Damstredet’te bulunan bu evlerin çoğu 18. yüzyılda yapılmışsa da zaman zaman yenilenerek orijinal dokusu korunmuş. Arnavut kaldırımları, renkli pencereleri ve farklı güzellikleriyle hafızanızda yer edecek bir Norveç kasabası. 260 metrelik caddenin bir tarafında küçük ahşap evler sıralanırken diğer tarafta ise Egebergløkka adlı büyük bir bahçe alanı bulunuyor. Karl Johans Caddesi: Karl Johans Caddesi (Karl Johans Gate), Parlamento Binası, Hakon Sarayı ve Ulusal Tiyatro’nun yer aldığı, turistik bir cadde. Restoranların ve alışveriş için mağaza ve dükkanların bulunduğu Karl Johans, Royal Palace’ten Central Station’a dek 2 kilometre boyunca uzanıyor. Sabah saatlerinde oldukça boş olan cadde akşama doğru kalabalıklaşıyor. Viking Gemi Müzesi: Viking Gemi Müzesi (Vikingshipshuset/The Viking Ship Museum), 19. yüzyıl sonlarında Oslo fiyordu üzerinde yapılan kazılarda bulunan üç Viking gemisinin sergilendiği, önemli bir müze. Bygdøy Yarımadası'nda yer alan müze, Oslo Üniversitesi Kültür Tarihi Müzesi'nin bir parçası olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Müzede Tune, Gokstad (Sandefjord), Oseberg (Tønsberg) ve Borre höyüklerinde yapılan kazılarda bulunan üç Viking dönemi mezar gemisi sergileniyor. Bu üç geminin yanı sıra 9. ile 12. yüzyıllar arasında Oslo Fjord bölgesindeki Viking Köylerinde yaşamış insanlara ait birçok kişisel Viking eşyası, cenaze salı ve cenaze arabası da müzede sergileniyor. Fram Müzesi: Fram Müzesi (Fram Museum), dünya üzerine yapılan en dayanıklı ahşap gemi olarak bilinen ve kutup bölgelerini keşfetmek için kullanılan Fram adlı geminin sergilendiği müze. Özellikle Kuzey Kutbu ve Antarktika keşiflerinde Norveçli gezgin ve araştırmacılar tarafından kullanılan bir gemi olan Fram, Viking Gemi Müzesi, Norwegian Maritime Müzesi ve Kon-Tiki Müzesi ile birlikte Müzeler Adası’nda yer alıyor. Burada aynı zamanda, geminin ve bu gemi ile yolculuğa çıkan insanların zorlu iklim ve yol koşullarında nasıl hayatta kalmayı başardıklarını ve neler yaşadıklarını anlatıyor. Holmenkollen Tepesi: Holmenkollen Tepesi, Oslo’nun en etkileyici şehir manzaralarına sahip noktalardan biri. Dünya Kayak Şampiyonası’na ve uzun yıllar kayak müsabakalarına ev sahipliği yapan tepede bir de Kayak Müzesi yer alıyor. Geçmiş yıllara ait kayak malzemeleri ve kayağın tarihiyle ilgi bilgi belge ve objelerin bulunduğu müze haricinde tepe girişindeki kayak simülatörü oldukça keyifli. Diğer yandan Holmenkollen Kayak Rampası’nda gün batımında panoramik görüntü alabileceğiniz muhteşem manzaraya hazır olun. A. Buğra Tokmakoğlu / Özel Haber