ABD - İngiltere Husiler’i vuruyor. Geçtiğimiz gün İran, Irak ve Erbil havaalanlarını vurdu. Durum gösteriyor ki Ortadoğu’da durumlar daha da karışacak.
       Yazdığım yazının başlığını ben söylemiyorum. Sözüm ona “Bileşmiş Milletler” ne işe yarıyorsa? Birleşmiş Milletler ne işe yarar dedim. Nakliyecilik mi yapar, o işe de yaramıyor. Rusya – Ukrayna savaşında Ukrayna’nın elinde bulunan tahılı batıya taşımaya bile gerekli izini alamayan ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girmesiyle ve yaptığı iki taraf Cumhurbaşkanlarıyla görüşerek tahıl sevkiyatının serbest kalmasını Erdoğan sağladı. BM Genel Sekreteri sadece Türkiye’ye gelerek Erdoğan’a bu arabuluculuk işlemini yaptığı için teşekkür etti. Başka bir işe yaramadı.
       Şimdi İsrail - Filistin savaşında da acımasızca saldıran İsrail, kadın, çocuk demeden bombalayıp öldürüyor. Gazze’ye ilk tıbbi ve ihtiyaç maddeleri yardımını yine Erdoğan gönderdi. Gazze olayları, Hamas’ın saldırıları, İsrail’in Gazze’deki Filistin toplumunu yok etme çabaları aslında çok büyük bir planın parçalarıdır. BM Genel Sekreteri Guteres savaşı durdurmayı bile beceremiyor.
      Bu ABD - İsrail’in planıdır. Hamas da keskin sirke küpüne zarar özdeşine benzer bir oyuna getirilerek, ABD’nin yayılmacı emellerine yol açmıştır. Hamas saldırıları başlamadan 3 gün önce, Mısır yetkilileri İsrail ve ABD’yi Hamas’ın saldırıları konusunda uyarmalarına rağmen, bu saldırıya karşı İsrail hiçbir tedbir almamıştı. Mısır yetkililerinin haber aldığı bir olayı MOSSAD’ın bilmemesi imkânsız değil mi?
       Politika çok kirli bir oyundur. Netanyahu, ülke içerisinde karşılaştığı zorluklardan kurtulmak için, bu planın hayata geçirilmesini bekledi. Amerika da, bilgisi olmasına rağmen, Hamas’ın saldırılarını bekledi. Şimdi ise tüm Ortadoğu’yu kontrol etme planını İsrail ile hayata geçirmeye çalışıyor. Aslında birçok devlet bu oyunun farkındadır. Özellikle Batılı ülkeler, Amerika’ya bağımlılıkları dolayısıyla gerçeği değil demagojiyi destekliyorlar. Dünya halkları, İsrail’in saldırılarına karşı adım adım sesini yükseltmektedir. Her gün ve her ülkede İsrail saldırıları kınanmakta ve Filistin halkı desteklenmektedir. ABD, Ortadoğu’da yeni Vietnam’ını, yeni Afganistan’ı bulacaktır. Hastaneler bombalanırken, kiliselere roketler atılırken, kadın erkek çocuk demeden insanlar öldürülürken, dünya insanlarının sessiz kalacağı beklenmemelidir.
       BM Genel Sekreteri Guteres BM’de “Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor” konuşmalarına rağmen etkili olma yetkisini kendisinde bulamıyor. BM de karar organı olan beş ülkeyi aşamıyor. Batılı ülkelerin hiçbirinin sesinin çıkmaması da korkutucu bir görünümdür. ABD, Ortadoğu’daki enerji kaynaklarını iyice kontrolü altına almak isterken, bu elde ettiği enerjiyi batılı ülkelere satmak olarak tespit edilmiştir. Batılı ülkeler, gelecekteki enerji planlamasının dışında kalmamak için, Filistinliler’in katledilmesine, yerlerinden sürülmelerine karşı hareketsiz durmayı tercih etmektedir.
       ABD’nin Ortadoğu’daki Arap ülkelerindeki iktidarlarla içli dışlı olduğunu bilmeyen yoktur. Bu iktidarların çoğu ABD işbirlikçisidir. Bunlardan Filistin halkına destek beklemek, ölüden gözyaşı beklemeye benzer. Gazze olayları, gelecekteki bölünme ve yeni mevzilenmelerin habercisidir. Gazze’yi desteklemekten kaçınan Arap iktidarları,  kendi halklarından gelecek “dip dalgalarla” çok zor durumda kalacaklarından habersizce ABD’den medet umuyorlar. Tarih günümüzü farklı şekilde yazıyor. Bu yazılışı kısa bir sürede göreceğiz.