Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Çeşme Yarımadası'nda hayata geçirmeyi planladığı 'Ege Turizm Merkezi - Çeşme Projesi' ve proje için alınan kamulaştırma kararları üzerine tartışmalar sürüyor. Geçtiğimiz günlerde Bakanlık, İzmir’de Ege Turizm Planı değerlendirme toplantısı yapmış, aynı gün Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da, Çeşme Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı alternatif bir toplantıyla, “Çeşmelinin malını, doğasını kimseye ‘ham’ yaptırmadık, yaptırmayacağız!” açıklamalarında bulundu. Gelişmelerin ardından projeyle ilgili bir yorum da CHP Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar’dan geldi. Bakanlığın İzmir’de gerçekleştirdiği toplantı için “Bütün Çeşmeliler, Çeşme’deydi. Çeşme dışındakiler Bakanlık toplantısındaydı” değerlendirmesinde bulunan Kavasoğullar, Ege Telgraf’a konuştu.

‘ONLAR BİLMİYOR MU?’

“Biz ilçemizin gelişmesine faydalı olacak her türlü projenin yanındayız ama uçmadan…” diyen CHP’li İlçe Başkanı Kavasoğullar, “Ayaklarımızın yere bastığı ve Çeşmeliler’in de içine dahil edildiği projeler istiyoruz. Çeşmeliler’in dışarıda bırakıldığı, onların fikrinin alınmadığı hiçbir projede yokuz. Böyle bir turizm projesi eğer Çeşme’ye yapılıyorsa ilçede yaşayan her vatandaşın bilgisi olması gerekiyor. Ortak aklın hakim olduğu projeler gerçeği yansıtır ve yerinde olur. Kimse yanlış anlamasın, asla ‘istemezükçü’ değiliz. Ancak orada yapılacak acil kamulaştırmada bizim insanlarımızın arazileri ellerinden alınmaya çalışılıyor. Neden bizim kendi projelerini kendileri yapmasın da 50 yıllık malları bir gecede ellerinden alınsın? Ondan sonra bu araziler başkalarına tahsis edilsin, başkaları burada turizm yapsın… Bu insanlar yüz yıllardır bu toprakların sahibi. Bunlar bilmiyor mu turizm yapmayı?” diye sordu.

‘AYAKLARI YERE BASAN’

Projenin tam olarak Çeşme’nin içinde olmadığını da sözlerine ekleyen Başkan Kavasoğullar, “Yarımada’nın, Çeşme’nin dışında olan bir proje gibi… Yeni bir şehir yaratılmaya çalışılıyor gibi hissediyoruz. Şu anda kimse net olarak ayrıntıları bilmiyor, bekleyip görecek ve nihai kararımızı ondan sonra vereceğiz. Projenin içinde gol sahaları, onların ifadesiyle ‘nitelikli turizm alanları’ falan olacakmış. Bir golf sahasının sulanması bile tonlarca su demek. Biz şu anda suyumuzu bir tek Kutlu Aktaş Barajı’ndan alıyoruz. O golf sahaları su olmadan var olamayacak su alanları. O yüzden ayakları daha çok yere basan projeler olmasını diliyoruz” diye konuştu.

DSP dava açmaya hazırlanıyor!

“Yapmayı planladıkları proje tamamen sermaye kesimini ilgilendiriyor” diyen Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe de, “Oraya golf sahaları kuracaklar, Fransız revierası yapacaklar. Bu da ‘parası olan gelebilir, parası olmayan ise gelemez’ demek. İstihdam olanağı sağlayacağı söyleniyor. Bizim öz evlatlarımız kendi arazilerini özgürce kullanmak varken, kendi hakları olan bölgelerde garsonluk yapacak. Ayrıca oradaki zaten bozulmuş ekolojiyi daha da bozacaklar. Zenginler at binebilirler, satranç oynayabilirler. Rica ediyoruz golf oynayabilmek için başka alanlar bulsunlar. Çünkü golf sporu çok zahmetli bir iş. O çimlerin yetişmesi için binlerce ton su gerekiyor. Özellikle kamu arazileri son zamanlarda alıştığımız yap-işlet-devret mantığı ile muhtemelen bir müddet sonra da sermayenin elinde kalacak şekilde rant oluşturulacak. Biz buna karşıyız. Bölgemize zenginlik ve refahın gelmesini çok isteriz ama adaletsiz bir zenginliği oluşturacak her türlü zeminin şiddetle karşısında olacağız. Bu sebeple projenin iptaliyle ilgili önümüzdeki günlerde hukuki mücadelemizi başlatacağız” dedi. Yağmur Gülü / Özel Haber