İzmir Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu, kamuda yapılan düzenlemenin, özel sektörde unutulduğunu söyledi. Özel sektörün durumuyla ilgili  Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a cevaplaması yönünde sorular yönelttiler.

İşte o açıklamalar;

"Özel sektörde, fabrikalarda, atölyelerde, şantiyelerde çalışan ve kronik hastalığı bulunan çalışanlar, aylardır çalışamamakta ve ücret alamamaktadır. Özel sektör çalışanları idari ve ücretli izinli sayılmadığı gibi bu çalışanların hangi koşullarda çalışma hayatına katılabileceği ve alınması gereken önlemlerin neler olması gerektiği konusunda bir bilgilendirme yapılmamıştır. Özel sektörle ilgili belirsizlik halen sürmektedir. 3 milyon kamu çalışanının (4/c) çalışma koşullarına ilişkin Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı açıklama yapmakta, genelge çıkarılmakta ancak 16 milyon aktif sigortalı (4/a) çalışan işçilerin çalışma yaşamına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamaktadır. Özellikle “işçinin sağlığı ve güvenliğinden” sorumlu ilgili Bakan’dan herhangi bir açıklama gelmemiştir. Bu konuda soruyoruz:  “İşçi sağlığı ve iş güvenliğinden sorumlu Bakan siz değil misiniz?”

'Sorumluluğunuzu yerine getiriniz'

Yeni korona virüs bulaşta ayrım yapmaz iken, kronik hastalığı bulunan çalışanlara yönelik tedbirler konusunda çalışanlar arasında ayrımcılık yapılmaktadır. COVID-19 Kapsamında Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler konulu 2020/8 Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile; ‘’kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yönetici kadro ve pozisyonunda bulunanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar ile Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanlar idari izinli sayılacaktır. İdari izinli sayılanlar bu sürede görevlerini fiilen yerine getirmiş sayılacak; bunların mali ve sosyal hak ve yardımları ile diğer özlük hakları saklı kalacaktır. ’kararı alınmıştır. Ancak özel sektörde çalışan kronik hastalığı olan işçiler, izinli sayılanlar arasında yer almamıştır. Bakanlığın görevi Daha önceki genelgelerde, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kronik hastalığı olan ve çalıştırılmayıp evlerine gönderilen, sokağa çıkma kısıtlaması, çalışma yasağı getirilen işçiler “açlık-hastalık-ölüm” üçgeninde sıkışmış durumdadır. Kronik hastalığı olan ve evlerine gönderilen işçilerin yeniden çalışma yaşamına katılmaları konusunda herhangi bir açıklama veya genelge yayımlanmamıştır. Bu nedenle, işyeri hekimleri ne yapacakları konusunda tereddüt yaşamaktadırlar. Ayrıca, özellikle küçük-orta ölçekli birçok işletmede işyeri hekimi bulunmamaktadır. Çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını izlemenin yanı sıra çalışma hayatındaki mevcut ve muhtemel meselelerin çözüm yollarını araştırmak, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları koruyucu ve çalışmaya destekleyici tedbirleri almak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın görevleri arasındadır.

Salgın tüm çalışanları etkiliyor

Sonuç olarak; Sağlık Bakanlığı Korona Virüs Bilim Kurulu, virüsün, bulaş konusunda kamu çalışanları ile özel sektörde çalışanlar arasında ayrım yaptığına dair bilimsel bir veriyi açıklamamıştır. Salgın tüm çalışanları etkilemektedir. Çalışanlar arasında böyle bir ayrımcılık salgınla mücadeleye ve topluma zarar vermektedir. Oysa salgınla mücadelenin, dayanışma içinde, kimse geride bırakılmadan, çalışanların özlük haklarını korumaya özen göstererek sürdürülmesi gerekmektedir. Özel sektörde çalışanlardan kronik hastalığı olanların herhangi bir hak kaybı yaşamadan izinli sayılmalarının sağlanması, kişinin anayasal temel hakları arasındaki yaşam ve sağlık hakkı ile çalışma hakkının korunması açısından değerlidir. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı, çalışanlar arasındaki ayrımcı uygulamaya son vermeye ve kronik hastalığı bulunan işçilerin çalışma yaşamlarına ilişkin genelge yayımlayarak,  işçileri ve işverenleri acilen bilgilendirmeye çağırıyoruz."