Geçtiğimiz yıl Milli Piyango İdaresi’nin açtığı ihaleyi kazanan İtalyan Sisal SPA ve Demirören Holding ortaklığı ile kurulan Sisal Şans firması, milli piyango bayilerini kapatma kararı almıştı. 1 Ağustos tarihi ile yeni düzene geçen piyangocular yeni düzene ayak uyduramamaktan şikayetçi. Birçok bayinin sistemin dışında kaldığını, esnafın mesleğini terk ettiğini ve geride kalanların da ayakta kalmak için mücadele verdiğini söyleyen İzmir Milli Piyango ve Şans Oyunlar Bayileri Esnaf Odası Başkanı Paşa Çakmak, yaşadıkları süreci anlattı. Sorunları gidermek için yeni bir formül hazırlığında olduklarını da belirten Çakmak, konuyla ilgili başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yetkililerden yardım istedi. Sürecin başında şubelerin kapatılmaması gerektiğini ve yaş oranın yüksek olması sebebiyle birçok bayiinin yeni düzene ayak uyduramayacağını söylediklerini belirten Başkan Çakmak, “Maalesef ki uyarılarımız görmezden gelindi. Normalde sadece İzmir’de 750 civarında seyyar bayi vardı. Bu 750 bayiden yaklaşık 150 tanesi sözleşme yaparak yeni döneme geçişi kabul etti. Şu anda baktığımızda ise yaklaşık 50 tanesinin aktif olarak çalıştığını görüyoruz. Geride kalan bayilerimiz ne yazık ki yıllardır emek verdikleri işlerini kaybetti” dedi.

‘BARKOD SİSTEMİ’

Düzenleme ile barkod sistemine geçiş yapıldığını da sözlerine ekleyen Başkan Çakmak, özellikle sorunların büyük bir kısmının da bu uygulamadan kaynaklandığını söyledi. “Bu yeni sistemin primlerimizi azaltması ve yeni gelen formalitelerle esnafımız mağdur oldu. Barkod sisteminin piyangocular için çok ileri bir teknoloji olduğunu da belirten Çakmak, “Parayı verelim, malımızı alalım ve satalım. Şimdi uygulamada da sorunlar yaşanıyor. Girdikleri yazılım sistemi de çok yanlış daha ilk aylardan çöktü, işlevsiz kaldı. Bayiinin hesapları birbirini tutmuyor; yatırdığı para ile aldığı para belli değil, borç çıkıyor. Bayi de bu sisteme alışık olmadığı için ödemelerinde ve çıkan ikramiyelerin belirlenmesinde sıkıntı yaşıyor. Ödeme yapıyor ama kazancı belli değil. Vatandaş ikramiye alacağı zaman her banka ödemiyor. Biz eski sistemdeki gibi şubeler olsun, vatandaş gidip parasını oradan alsın, kredi kartı kullanılsın istiyoruz. Kazı Kazan Türkiye’de en çok satılan oyun olacaktı ama bu sistemle değil… Bayi sayımız azaldığı için satış rakamlarının bayi bazında artmış gibi görünmesi bu sebepten. Ancak bu yeni sistemle bizce hem şirket hem de devletimiz çok zarar etti. Aslında bakarsanız Demirören Grubu ile herhangi bir sorun yaşamıyoruz, sorun İtalyanlar’da… Biz onların sistemine ayak uymaya zorlandık. Doğal olarak İtalyan’ın giysisi bize çok geniş geldi” ifadelerini kullandı.

‘RUHSATI OLMAYANA DA…’

“Bir de dağıtım yetkisini özel bir şirkete vermişler, önüne gelen yere kazı kazan dağıtıyor” diyerek açıklamalarını sürdüren Çakmak, “Kazı kazan satmak için artık bayi olmak zorunda değilsin. Tekel bayilerine kazı kazan dağıtıyorlar. Ruhsatı olmayanlara kazı kazan, bilet veriyorlar… Onlarca yıllık sistemi rezil ettiler. Bizim dediğimizi yapsalardı şirket karını yüze katlayacaktı. Bayi ürün satmak istiyor ama mal bulamıyor. Amatörce bu işe atıldılar, ellerine yüzlerine bulaştırdılar” dedi.

YENİ BİR HEDEF…

Sorunları gidermek için yeni formül aramaya başladıklarını da sözlerine ekleyen Çakmak, “Büyük altın firmalarıyla görüştük. Yaptığımız çalışmaları da rapor haline getirerek genel müdürlüğe ilettik. Şimdiki hedefimiz ‘Eşya Piyangosu’. Eski ruhsat sahipleri ve sözleşmelerini iptal etmeyen 16 bayi aracılığı ile Eşya Piyangosu’nu satışa çıkaracağız. Devletin olan Milli Piyango’nun boşta kalmamasını, en azından bu yolla hayatta kalmasını istiyoruz. Ev, araba, altın olur… Belki beyaz eşya da bu sisteme katılabilir. İddia ediyorum, bu sistem çok işe yarayacak. Örneğin, kazı kazandan altın, piyango çekilişinden ev ve araba çıkacak. Artık para ile ödüllendirme yetkisi şirkette olduğu için biz de böyle bir yöntemi düşündük. Devletimizin elinde kalmış konutlar, arabalar bu sistemle dağıtılabilir ve gelir elde edilebilir. Her sorunun bir çözümü vardır. Bize engel olmazlarsa biz bu sistemi hayata geçireceğiz. TBMM’de de bu sorunu dile getireceğiz. Özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan bize destek olmalarını rica ediyoruz. O bizim elimizden tutar da bu sisteme izin verirse müthiş bir işi başarmış olacağız. Eşya Piyangosu bizi kurtarabilir” diye konuştu.

Bayiler ne söyledi?

1989 yılından bu yana bayilik yaptığını söyleyen Ayson Cingöz, “Yeni sistemle birlikte en fazla mağdur olanlardan biri benim. Çünkü emekli olamadım. Evim kira, kızımı okutuyorum. Bir ailenin bir anda boşlukta kalması tabii ki birçok ailenin çökmesine neden oldu. Uygulamadan hiç memnun değiliz. Bayileri adeta orakla biçer gibi biçtiler. Eşya Piyangosu fikri alternatif olarak güzel… Zamanında da bu yöntem uygulanmıştı. Yine uygulanırsa yine tutar” dedi. Yeni sistemle birlikte kazançlarının sıfırlandığını söyleyen Alparslan Çam da, “1998 yılından beri bayiyim. Günde en az 32 lira gelirim var, kazancım ise ‘0’. Koşturuyorsun, didiniyorsun ama eline para geçmiyor. Türkiye genelinde 10 bin üzerinde bayi vardı bu sayı 500’lere indi. Kar oranlarının bir an önce düzeltilmesi lazım. Eşya Piyangosu çok beğendiğimiz ve hayata geçirilmesini istediğimiz bir proje. Bu yüzden büyüklerimizden bizlere destek olmasını istiyoruz. En azından bir rekabet ortamı olur, biz de bu kölelik sisteminden kurtulmuş oluruz” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber