İzmir’de, geçen yıl 30 Ekim’de meydana gelen ve merkez üssü Seferihisar ilçesi açıkları olan 6.6 büyüklüğündeki depremde, 11 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin de yaralandığı Yağcıoğlu Apartmanı ile ilgili hazırlanan iddianame, 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Dokuz Eylül Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin raporuna yer verilen iddianamede, apartmandan alınan beton karot numunelerinin, binanın projesinde belirtilen beton dayanım sınıfına uymadığı, bina statik-betonarme hesaplarında bodrum katın hesaplara dahil edilmediğinin belirlendiği kaydedildi. Binanın B bloğuna ait sondaj logları incelendiğinde zemin profilinin tipik alüvyon zemin karakterinden oluştuğu belirtilerek, yapının karakteristik basınç dayanımının olması gerekenden düşük kaldığı, bina betonarme projesinde kısmi bodrum yapılmasına yönelik betonarme detayları bulunduğu halde bina altında betonarme projesine aykırı olarak tam bodrum yapıldığı, tüm etriyelerin uçlarının bina betonarme uygulama projesi çizim paftaları ve Afet Bölgeleri'nde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (1975) hükümlerine aykırı olarak 90 gönyeli olarak imal edildiği belirtilen bilirkişi heyeti raporunda, 'Projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır' denildi. Raporda ayrıca, Binanın yıkılmasında, statik proje müellifinin, statik betonarme projeye onay veren mercilerin, bina fenni mesulünün, sürveyanının, müteahhidin, tadilat ruhsatı ile yapı kullanma izin belgesi aşamasında ruhsat ve izni düzenleyen mercilerin sorumlu olduğu görüşüne de yer verildi. Yağcıoğlu Apartmanı'nın bodrum katının dikkate alınmayarak statik projesinin hazırlandığı belirtilen iddianamede şu ifadelere yer verildi: "Yapı malzeme özelliklerinde yetersizlikler bulunması, projede belirtilen kısmi bodrumun yapılmayarak bodrum katının tam olarak teşkil edilmesi, bodrum kat ile temel boyut ve ölçülerinin betonarme projedeki boyut ve ölçülerle uyumlu olmaması, şüphelilerin mesleklerinin ve kanunun yüklediği sorumlulukları yerine getirmemiş olması nedenleri ile Yağcıoğlu Apartmanı'nın deprem sırasında yıkıldığı görülmektedir. Şüphelilerin 1. derece deprem bölgesi olan İzmir'de mevzuata, deprem yönetmeliğine, İmar Kanunu'nda yüklenen sorumluluklara aykırı davrandıkları, kendilerine yüklenen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmedikleri ve bu eylemleri ile Yağcıoğlu Apartmanı'nın yıkılmasına neden oldukları, 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçunu işledikleri, depremlerin değil, binaların kanuna, yönetmeliğe, bilimsel gerçekliklere uygun olarak yapılmamasının vatandaşlarımızın ölümlerine ve yaralanmasına neden olduğu anlaşılmıştır" denildi. İddianamede, müteahhit Ş.A. ile binanın fenni mesulü O.A. hakkında ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan ayrı ayrı 22.5 yıl hapis cezası istendi. Ayrıca bina inşaatı sürveyanı Ahmet A.'nın henüz yakalanamadığı, binada yapılan tadilatın sürveyanı Adnan A'nın ise hayatını kaybettiğinin belirlendiği ifade edilen iddianamede, kamu görevlilerine ilişkin dosyanın ise ‘4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’ kapsamında ayrılarak Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderildiği kaydedildi. İddianame İzmir 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı. Müteahhit Ş.A. ile binanın fenni mesulü O.A.’nın yargılanmasına, 6 Ekim'de başlanacak. DHA