‘PLANLAR UYGULANMADI’
İzmir’de yaşanan acı depremin henüz fay kırılmamış halde böylesine zarar verdiğine değinen Prof. Dr. Sözbilir, “Daha fay kırılmadı dahi. Yaşanan kayıplar bu nedenle çok üzücü. Bu bizim dışımızda denizin içinde kırılan fayın titreşimi. Zeminde problemli. Binaları o zemine göre yapmamışız. Bu nedenle eksiklerin giderilmesi büyük önem arz ediyor. Olası bir fayın kırılması durumuna İzmir hazır değil. Büyük bir oranı gecekondu. 99 depremi öncesi bir sürü yapılan bina var. Kentsel dönüşüm kapsamında hızlandırıldı ama zarar gören binalardı. Zarar görmeyen binalarda İzmir’de bir fay kırıldığında zarar görecek. İzmir’in maalesef yapı stoğu hiç iyi değil. 1998 yıllarında deprem master planı yapıldı. 22 sene önce. Fakat bu plan uygulanması uygulansaydı 117 can kaybetmeyecektik. O zaman bu planda çoğu binanın zarar göreceği yazıyordu. 22 senedir biz dönüşümü buna göre yapsaydık şimdi konuşmuyor olacaktık. 2011 yılında yeniden bir deprem eylem planı yayınlandı. Fakat uygulanmadı. Bilimin ışığında hareket edebilmeliyiz” ifadelerini kullandı.Tsunami ve heyelan riski
Özellikle tek tehlikenin deprem olmadığını vurgulayan Sözbilir, “Tarih sahnesinde İzmir’de depremle birlikte tsunami nedeniyle 1688 yılında 10 bin can kaybedilmiş. Bu anlamda tek çalışma deprem olmamalı. Deniz kenarı ve sahil kesimi de büyük önem arz ediyor. 2019 yılında bu riskin farkına varıldı. Afet riski azaltılmalı kararı alındı. İzmir’de herhangi bir doğal afette, en az hasarla çıkmak için alınması gereken önlemler ortaya kondu. Bu anlamda çalışmalar yapılıyor. Heyelan riski de İzmir’i tehdit ediyor. Örneğin Harmandalı. Evler kayıyor… Yanlış bölgenin seçilmesi ile ilgili. Bu konularda da çalışmalar hızla yapılmalı” diye konuştu. RANA BEYZA ÖZTÜRK / ÖZEL HABER
Editör: TE Bilisim