Depremin ardından yaşanan süreci Ege Telgraf’a yorumlayan ve çadır kentlere ilişkin tespitlerini paylaşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Her gün çadır kentleri gezerek bu geçici barınma yerlerinde Oda olarak gözlemler ve incelemelerde bulunuyoruz. Yaptığımız değerlendirmelere ilişkin rapor hazırlıyoruz ve gerçekleri söylüyoruz. Çadırların yaklaşan kışla birlikte sıkıntıya yol açabileceğini ve vatandaşlarımıza kalıcı konutlara yerleştirilmesi konusunda tavsiyelerde bulunmuştuk. Nihayet şimdi bu konu konuşulmaya başlandı. Şu anda İzmir genelindeki öğrenci yurtlarında yüz yüze eğitim olmadığından ötürü 8-9 bin kadar boş kapasite var. Planlama yapılıp depremzedeler buralara yerleştirilebilir. Belediyenin örnek bir kira kampanyası var. Hilton Oteli açılıyor, Uzundere'deki konutlar depremzedelere açılıyor. Bu gibi şeyler organize edilebilir. Kaldı ki ilk günlerde kurulan bu çadır kentler kontrolün sağlanamadığı, yeterli güvenliğin sağlanamadığı ve kontrolsüz kalabalıkların toplandığı alanlardı” dedi. ‘Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda bu çok net görüldü. Adeta panayır alanı gibiydi’ diyerek sözlerini sürdüren Çamlı, “Çok sayıda gönüllü geldi, herkes oradaydı. Ziyaretçilerin kalanların 4-5 kat fazlası olduğu bir ortamdı. Biz bu durumun pandeminin yayılmasına zemin oluşturabileceğini yetkililere ilettik. Hijyenik koşulların dahi sağlanmakta zorluk çekilen böyle ortamlarda tehlikenin arttığını söyledik. Sonra parkın etrafı polis bariyerleri ile kapatıldı ve nispeten de olsa kontrol sağlandı. Bir kere görevi olmayanın o alana girmemesi lazım. Orası turistik gezi alanı değil. Mutlaka herkes için HES kodu kontrolü yapılmalı" şeklinde konuştu.

‘8 METRE OLMALI’

Çamlı, artan vaka sayıları ve korona virüs tehlikesine de dikkat çekerek şöyle devam etti: "Bir diğer sıkıntı ise çadırlar arasındaki mesafelerin çok yakın olması. Bu mesafe 8 metre olmalı. Ama şu anda çadırlar arasında 80 santimetrelik bir boşluk var. Alan küçük, çadır sayısı çok fazla. Sobalar ve ısıtıcıların kullanımı sonrasında yangın tehlikesi ortaya çıkabilir. Yangın ya da zehirlenmelere karşı tedbirler mutlaka alınmalı. Aynı şekilde hijyenik şartlardaki eksiklerin giderilmesi lazım. 25 kişi bir tuvalet kullanmalı. Tüm geçici barınma alanlarında doktor yok. Biz geçici barınma merkezleri için ya bir danışmanlık hizmeti verelim ya da belli kurallara uyulsun. Bir şey unutulmamalı, salgın şiddetlenerek artıyor. Vaka sayıları İzmir genelinde iki katına çıktı. İzmir'de yoğun bakımlarda yer kalmadı ve yeni yerler açılmaya çalışılıyor. Pozitif çıkan depremzedeler öğrenci yurtlarına gönderiliyor. Bizim bildiğimiz böyle 6-7 kişi var." Erman Şentürk / Özel Haber