Manşet

Kalp krizi yaşı düştü

Abone Ol
Her 3 kişiden 1’i sigara içiyor Dünyada ve Türkiye’de yaklaşık her 3 kişiden birinin tütün kullanıcısı olduğunu, Türkiye’nin ise tütün ürünü tüketiminde başı çeken ülkeler arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Şekuri, “Henüz çocuk yaşta sigara kullanımının çok yüksek olduğu ülkemizde maalesef bunun acı tezahürü ile de hastanelerde sıkça karşılaşmaktayız. Ne yazık ki kalp krizi geçirme yaşı 40’lı yaşlara kadar düştü. Tütün ürünü tüketiminin kalp krizi, inme ve her türlü kalp-damar hastalığının riskini kat be kat arttırdığı ve bunların tedavisini baltaladığı bilinmekteyken, sivil toplum ve merkezi yönetime bu konuda çok büyük bir rol düşüyor” diye belirtti. "Tütün ürünleri ucuz ve kolay ulaşılır" Tütün mamullerinin bu kadar kolay ulaşılabilir olmasının en büyük tehlike olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevad Şekuri, “Her köşe başında tütün ürünü satan bir market olması, bu marketlerde tütün ürünlerinin görünür şekilde sergilenmesi günümüzde hala aşamadığımız bir tehdit. Ülkemizde tütün ürünlerinin gelişmiş ülkelere kıyasla daha ucuz ve ulaşılabilir olması çok acı ve manidar. Kendi tütün şirketlerini ülkemizde düşük maliyet ve ucuz iş gücü için konuşlandıran ülkeler, kendi ülkelerinde tütün tüketimini engellemek için büyük çaba gösterirken, bizim gençlerimizi vicdansızca zehirlemeye devam ediyor” sözlerine yer verdi. "Nargile şirinleştiriliyor" Günümüzde sigaraya alternatif olarak türetilen ve “sosyalleşme” amaçlı tüketilen nargile ve zararsız sanılan elektronik sigaralara gittikçe rağbetin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Şekuri, şöyle konuştu: “Her köşe başında yer alan nargile kafelerde tütün tüketimi şirinleştirilirken, bu ulaşılabilirlik gençlerimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Nargilenin vücudumuza verdiği zararlar günümüzde bilinirken, potansiyel kanserojenler içeren elektronik sigaraların uzun dönem etkileri bilinmiyor ve bunlarla ilişkili akciğer hastalıkları söz konusudur. Sigarayı bırakmak günümüzde kesinlikle imkânsız değil. Davranışçı yaklaşımlar ve birtakım ilaçlar yardımıyla mümkündür. Devlet olarak bu felaketin önüne geçilmesi için gereken önlemlerin artırılması ise önem arz ediyor." İHA