Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, göreve geldiği günden bu yana yaptığı çalışmaları ve projelerini Ege Telgraf’a anlattı. Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde alınan karar doğrultusunda Cumhuriyet, İnönü ve Örnekköy Mahalleleri’nin revizyon planının onaylandığını belirten Tugay, “Tarihi bir karar. Yapılan yeni yerleşim planı ile orada ortaya çıkacak mahalleler gerçekten Karşıyaka’nın en gözdelerinden olacak” dedi. Göreve geldiğiniz günden bu yana yaklaşık 18 aylık bir süreyi geride bıraktınız. Karşıyaka’da bu dönemde en çok konuştuğumuz ilçelerden biri oldu. Siz bu süreci nasıl geçirdiğinizi düşünüyorsunuz? Yoğun çalışarak geçirdik. Belediyede kendi yönetim anlayışımla yönetebilmek adına gerekli değişiklikleri yapmak için bir mesai harcadık. Mali disiplini sağlamak ve ilçede önümüzdeki süreçle ilgili neler yapacağımıza dair planlamalarımızı yaptık. Buna göre projelerimizi oluşturduk ve bu projeleri hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Verimli, güzel bir süreç geçirdiğimize inanıyorum. Henüz yaptığımız her çalışmanın sonucu ortaya çıkmadı. Bunlar birer birer ortaya çıkıyor, çıkacak. Bu çalışmaların sonucunda da güzel bir belediyecilik dönemi geçireceğimize inanıyorum. En önemli gördüğüm şeylerden birisi şu; Karşıyaka Belediyesi ile halk arasında bir soğukluk, kopukluk durumu vardı. Bunun çok azaldığını düşünüyorum. Bugün için belediyemiz vatandaşını çok dinleyen, onların şikayetlerine kulak veren, elinden geldiğince de talepleri yerine getiren bir belediyeye dönüştü. Bu dönüşümü özellikle biz istedik ve planladık. Bu anlamda da önemli bir yol kat ettik. Uzun sürede yapılmayan altyapı, zabıta ve çevre gibi sorunlarımız yok. Bir şikayet iletildiğinde bunları derhal yerine getiriyoruz. Birde çözüm sistemimiz var. Bu sistemle birlikte bütün şikayetler toplanıyor ve ilgili birimlere dağıtılıyor. Muhtarlarla bu anlamda ilişkilerimiz daha da yakınlaştı. Onların özel bir takım talep ve takip hattı var. Meclis üyelerinin kendi bölgelerinde bu anlamda aktiviteleri daha da arttı. Şimdi sivil toplum kuruluşları ile daha yakın çalışma gibi bir hedefimiz var. Pandeminin yaşanması bize biraz olumsuz yansıdı. Ancak çok şikayet etmiyoruz, etmedik de… İçinde bulunduğumuz şartlarda en iyi performansı göstermek için elimizden geleni yapıyoruz. İyi olduğumuzu düşünüyorum ama çok daha iyi olabileceğimize de inanıyorum. Karşıyaka Belediyesi’ni Türkiye’nin en örnek, en çok çalışan belediyelerinden biri olabileceğini düşünüyorum. Bu kendi yapısından, halktan, kadrodan gelen bir güç… Kendi kadro zenginliğimizi daha iyi kullanarak çok daha başarılı sonuçlara ulaşabiliriz.

‘YAVAŞLADI AMA…’

Pandemi döneminin biraz olumsuz yansıdığını söylediniz. Bu dönemde proje çalışmalarınız nasıl ilerledi? Proje çalışmalarımız hiçbir şekilde durmadı. Sadece bizim dışımızdaki faktörlerden kaynaklanan bir takım yavaşlamalar oldu. Örneğin, meclisi toplayamadık o yüzden bazı kararlar alınamadı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden, Valilik’ten beklediğimiz kararlar vardı, onlar alınamadı. Biraz da ekonomik açıdan bir darlık oluştu. İhale açmak istiyorduk ama ülkede şartlar o kadar kötüydü ki ihaleye giren olmayacaktı. Güneş Enerji Santrali ihalesi yapıldı. Firma ek süre istedi. Yurtdışından ithal edilecek bazı malzemeler vardı, onlar gelemedi. Bunlardan dolayı yavaşlamalar ve gecikmeler oldu ancak bu da bizden kaynaklı değildi. Arkadaşlarımız çalışmalarına devam etti. Dönüşümlü çalışmalarla evlerinden çalışan arkadaşlarımız da oldu. Çok da geri kalmadı, biraz yavaşladı o kadar…

SÜRECİ ANLATTI…

Biraz da gündemdeki konulardan bahsedelim. Son zamanlarda Karşıyaka’da imar ve yapılaşma ile ilgili birçok konu konuşuluyor. Mavişehir’de TOKİ’nin satışa çıkardığı bir arazi sizin de gündeminizde. Geçtiğimiz günlerde bu konu ile ilgili ‘Kamulaştırma’ çağrısı yaptınız. Şu anda süreç nasıl ilerliyor? Alan kişi ya da kurumun kim olduğunu biz hala bilmiyoruz. Bizimle herhangi bir irtibata geçilmedi, TOKİ’den de bilgi gelmedi. Neden böyle olduğunu hala bilmiyorum ama muhtemelen bu son derece yanlış bir olay. Gerçekten yeşil alan olarak kalması gereken bir alanı özel mülke çevirip orada bir şeyler yapmayı planlıyorlar. Ancak bu doğru değil. Doğru olmadığı için de ortaya çıkıp ‘Biz yaptık’ demiyorlar. Muhtemelen bu yüzden satış gizli kalıyor. Problem değil, eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Geçen meclisimizde arkadaşlarımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımızla bu konuyu konuştuktan sonra kamulaştırma kararı aldık. Bu karardan sonra yapmamız gereken hukuki işlemler var, onları yapacağız. Değer belirlenecek ve o değer üzerinden bize satışını isteyeceğiz. Onlar da muhtemelen başka bir değer talep edecek, onun üzerine bir uzlaşmazsızlık çıkacak. Bunun sonrasında olay mahkemeye gidecek. Mahkeme değer tespiti yapacak ve bildirecek. O da bize uygunsa kamulaştıracağız, uygun değilse ona itiraz edeceğiz. Sonuçta orayı Karşıyaka veya Büyükşehir Belediyesi alacak. Daha sonra da amacına uygun olarak kullanılması sağlanacak.

‘KARARI BEKLİYORUZ’

Ağustos ayı Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de ‘Yatık Bina’ sorunu konuşuldu. Hatta bu konuda CHP ve AK Parti grubu arasında kat artışı tartışmaları yaşandı. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben bu işi çözüldü diye görüyorum. Bitmesi için son bir şey kaldı yapılması gereken: Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün daha önce ‘Bu binalar riskli’ diye bir karar vardı. Onu itirazlar olunca yeniden değerlendirmesi gerekiyordu. Bu değerlendirmeyi yapacak. Daha sonra biz de o binaların yıkımını gerçekleştireceğiz. Yıkıldıktan sonra da yeniden yapılması için kolaylaştırıcı bir karar alındı. Her binaya birer ilave kat verildi. Bu birer kat bir müteahhit katı olarak değerlendirilebilir. O şekilde binalar yapılabilir. Özel bir planlama alanı… 42 yıldır devam eden bir sorun var. Mülk sahipleri ile de ilişkilerimiz gayet iyi. Herhangi bir itiraz olacağını sanmıyorum. Sadece Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü üzerine düşen son aşamayı hallederse bitmiş olacak.

‘TARİHİ BİR KARAR…’

Esas konumuzu gelelim… İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı ilk oturumunda Karşıyaka için çok önemli bir kararı oy birliği ile aldı. Cumhuriyet, İnönü ve Örnekköy Mahalleleri revizyon planları onaylandı. Uzun süredir beklenen bir karardı. Şimdi bu alanlarda nasıl bir süreç bizi bekliyor? Karşıyaka için gerçekten tarihi bir karar. Bunun bilincindeyim. O mahalleyi, insanları çok iyi tanıyorum. Uzun yıllar öncesinden başlayan imarsız ve kaçak bir yapılaşma var. Bunların bir kısmı imar affından faydalandı. Belediyenin de kendi hakları olan yerler var. Böyle karmaşık bir durumdu… Bütün bu sorunları hızlıca çözüyoruz. Bu da çok mutluluk verici bir şey. Bunu siyaset olsun diye yapmıyoruz. Hakikaten çok güzel bir çalışma oldu. Sonuçta o bölgede kentsel bir dönüşüm gerçekleşecek. Bu kendi kendine yürüyecek, aşama aşama olacak. Bu plan yürürlüğe girdikten itibaren hızlı bir dönüşüm başlayacak. Ortaya çıkacak mahalleyi şöyle hayal etmek gerekiyor: Yapılaşması, sosyal donatı alanları, sokakları, altyapısı, ulaşımı çok düzenli ve güzel bir mahalle olacak. Dolayısıyla orada oturan insanların konutları değerlenecek ve yaşam kaliteleri artacak. Şuandaki gibi ihmal edilmiş mahalle havasından çıkıp tamamen modern bir mahalleye dönüşecek. Bu olurken de asla çok sıkışık, yüksek bir yapılaşma olmayacak. 10 kata kadar imar verilecek.

Çalışmalar ada bazında mı olacak?

Her alan için planda tanımlanmış özellikler var. Çok küçük küçük parselleri olan insanlar var. Onlar için ada bazında bir çözüm üretmek gerekiyor. Çünkü terkleri yaptıkları zaman ellerinde kalan kısım konut yapımı için yeterli olmuyor. Yeterli metrekareye sahip alanlar da çok var. Onlara da emsallerini kullanarak kendileri için çok güzel binalar yapabilecekler. Sonuçta sahip olduğunuz alanın büyüklüğüne göre değişiyor. Ancak muhtemelen şu anda İzmir’in müteahhitlerinin o bölgede araştırmaları başladı. Pek çok projeyi başlatmak için bekliyorlardır. Büyük birkaç inşaat şirketinden alanla ilgili sorular da aldım. Yapılan plan iyi bir plan. Mahallenin değerini çok artıracak ancak buna karşılık kötü bir kentleşme yaratmayacak bir plan. Hem orada yaşayan mülk sahipleri hem de Karşıyaka’nın tamamı için yararlı ve herkese bir şeyler kazandıracak bir karar oldu. Yapılan yeni yerleşim planı ile orada ortaya çıkacak mahalleler gerçekten Karşıyaka’nın en gözdelerinden olacak. Bu tabi bizim şehir plancısı olan arkadaşlarımızın teknik çalışması. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

‘UYKUYA YATIRIYORLAR’

Karşıyaka stadı… Adaylık sürecinizde stat konusu ile yakından ilgileneceğinizi söylediniz. Görev sürecinizde stat konusunda yapıcı bir tutum sergilediniz, ‘Gerekirse biz yaparız’ dediniz. Peki, stat sorunu ne olacak? Bunu sadece sözlü ifade etmedik. Bakanlığa yazılı olarak da bu arzumuzu dile getirdik. Karşıyaka stadının kördüğüm haline gelmesine gerek yok. Projesi yapılıp inşaatı başlayacak. Herhangi bir işi projelendirip inşaatına başlarsınız. Siz yapabilecekseniz yapar; yapamayacaksanız ihaleye çıkar birilerine yaptırırsınız. Bunun artık bir yerden başlaması lazım. Ancak başlamıyor. Hükümet kanadı bu işi uykuya yatırmaya çalışıyor. Artık kaynak mı ayırmak istemiyor yoksa başka bir düşünceleri var, bilmiyorum. Kesin olan bir şey var işi uyutmaya çalışıyorlar. Değişik bahanelerle oyalıyorlar. Ben bu konunun uykuya yatırılmaması ve gündemde tutulması için sürekli açıklama yapıyorum. Çünkü gerçekten stadın yapılmasını istiyorum. Yapılmaması ile ilgili hiçbir tahammülümüz yok. Çok basit bir şey söylüyorum, anlaşılmayacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Yapacaksanız bir an önce yapın yoksa bize verin biz yapalım. Bu kadar basit bir şey.

‘GEREKİRSE GÖRÜŞÜRÜZ’

Geçen gün AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, ‘Biz kesinlikle yapacağız’ demiş. O açıklamayı okuyunca sevindim, ‘İnşallah’ diyoruz. Bir an evvel yapmaları zaten isteğimiz. AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, ‘Eğer gerçekten ciddilerse bakanlığa gidip beraber görüşelim’ demiş. Yazılı olarak talep ettik. Eğer ‘Bu yetmez sözlü olarak görüşmek gerekiyor’ deniliyorsa tabii ki görüşürüm. Milletvekilimizden de rica ederim beraber görüşürüz ama buna gerek var mı, bilmiyorum. Çünkü samimi olarak resmi yazı ile talep ediyoruz, daha ne yapalım? Bu durumda ben olsam veririm. Yapmaya hazır bir belediye var neden boşuna kendinize sıkıntı yaşatıyorsunuz. Bu konuda gündemden çıkmış olur. Bizim yapacağımız da gayet basit: Hemen yeni bir proje yaptıracağız. Çünkü mevcuttaki hatalı bir proje. Ondan sonra da o projeye uygun olarak inşaata başlayacağız.

‘BİZ O STADI YAPARIZ!’

Peki, kaynağı nereden bulacaksınız? Statlar çok büyük bütçeli yapılar… Şu ana kadarki belediyecilik deneyimimde gördüğüm bir şeyi paylaşayım: Bir şeyin ihalesini yapıyorsunuz tahmini 700 bin lira gibi tahmini bir bedel çıkıyor. Kendi imkanlarınızla yapmaya kalktığınızda aynı işi 300 bin liraya hallediyorsunuz. ‘100 milyonlarca lira tutarında olur’ denilen işler kendi çabanızla daha uygun fiyatlara çıkabiliyor. Bunun yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanımız Karşıyaka’nın stat ihtiyacı konusunda duyarlı olduğunu ve bu konuda elinden geleni yapacağını söyledi. Ayrıca Karşıyaka’nın halk iradesi gerçekten köklerinden gelen irade orada stat yapılmasını istiyor. Bunun için de özveride bulunacak çok insan var. Kimisi çimento, kimisi tuğla, kimisi demir verir. Kimisi gelir orada işçi olarak çalışır. Karşıyaka belediyesi ve halkı olarak biz o stadı yaparız. Asla şüphem yok. O yüzden açık ve içim rahat bir şekilde söylüyorum. Bu da benim için bir onur meselesi olacaktır. İnsan böyle bir gurura sahip olmak ister. Ben yapacağımıza inanıyorum. Bir yılda değil, üç ila dört yılda yaparız. Elimizden geldiğince hızlı olacağız. Benim için de orası özel bir yer. Karşıyakalı bir vatandaş olarak da istiyorum ama bu benim görevim. Belediye başkanı olarak da halka karşı, bu kentin gerçek sahiplerine karşı borcum bu. İnşallah hükümet kendisi yapar, kendisi yapmıyorsa da bize verir de bu yolda biz de sonuç almaya başlarız.

‘GİTTİKÇE ARTAN SEVGİ’

Son olarak… Biz çağdaş, katılımcı, gerçekten Türkiye’ye yakışır, Ege’ye, İzmir’e yakışır ve örnek gösterilebilecek bir belediye çalışmasını ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de kentin bütün dinamiklerini, amatör spor kulüplerinden tutun da sivil toplum kuruluşlarına, muhtarlarından esnafa kadar herkesi katarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Karşıyaka halkının haklı olarak zaman zaman eleştirisine maruz kalıyor olabilirim. Ancak onların eleştirisi benim onlara karşı duyduğum sevgi ve saygıyı hiçbir şekilde azaltmıyor. Gerçekten karşılıklı olarak gittikçe artan sevgi, saygı ve güven ortamında yaşıyoruz. Yaptığım işten de onur duyuyorum, mutluluk duyuyorum. Karşıyaka halkına eğer hayal ettiğim gibi bir belediye başkanı olabilirsem de hayatımın belki de en anlamlı, en güzel dönemlerinden birini yaşamış olacağım. Benim için eşim, çocuklarım, ailem tabii ki çok özel. Ancak profesyonel olarak yaşam periyodunda başardığım işler anlamında yapılmış en onurlu işlerin olduğu bir dönem olacak.

“ATA’NIN ASKERLERİYİZ”

Bütün aklımla, bedenimle hissederek tam adapte olmuş sevgi ve saygı içerisinde çalışıyorum. Hep bir endişem vardı, ‘Acaba belediye başkanı olduktan sonra bir şeyler değişir mi? Ben değişir miyim?’ diye… Kesinlikle değiştiysem de olumlu yönde değiştim. Ülkemi daha bir seviyorum, aha bir bağlıyım. Eskiden de Atatürkçü idim ama artık çok daha yakın hissediyorum. Çünkü onun mücadelesinin devamında bir görevi üstlendim gibi geliyor. Onun bu ülkeye yaptığı bir mücadele vardı ya… O mücadelenin devamındaki birer parçasıyız. Gerçekten hepimiz onun askerlerinden bir tanesiyiz. Bunları artık çok daha anlamlı hissediyorum. İnsanın böyle şeyler hissederek görev yapması çok başka bir şey. Gönlünde olan, aklında olan herkese Allah’ın bunu nasip etmesini dilerim. Çünkü çok onurlu bir şey… Belediye başkanlığı denilince insanlar etki, yetki sahibi olarak düşünüyor ama pratikte bununla alakası yok. Pratikte yaşadığınız şey şu: Herkes sizden bir şeyler talep ediyor ve sorun bildiriyor. Yorucu ama bir şeyleri başardıkça da onun onuruyla doluyorsunuz. ‘Bunun kararını veren en önemli kişi benim’ diye düşünüyorsunuz. Evet, bu işler ekiplerle yapılıyor ama burada lider pozisyonunda olan kişisiniz. İyi ve doğru şeyler yaptıkça bu ülkedeki insanların, ülkenin, dünyanın iyiliğine bir şey yapmak çok mutluluk verici. Basit ama on binlerce ağaç dikiyorsunuz. Yoldan geçerken ‘Bu ağaçları biz diktik’ diye seviniyorum. Bunlar insanı gururlandıran işler ama onun ötesinde bir şey yok. Maddiyat, şan, şöhret yok… İyi şeyler yaparsanız insanların ilgisini ve sevgisini kazanıyorsunuz. Bazıları bir zamanlar ‘İstifa edecek’ demişti. Duyduğumda çok şaşırmıştım hatta komik de gelmişti. Belediye başkanlığı kendimle özdeşleştirdiğim bir görev oldu. Bu görevi yaptığım için de çok mutluyum. Yağmur Gülü / Özel Haber