İzmir Tabip Odası’nda genel kurul heyecanı yaşanıyor. Genel kurul öncesi Prof. Dr. Çimen Gülben Olguner’in başkanlığında hareket eden Hekim Güçbirliği Grubu, “Hekim hakları ve ulusal değerlerimiz için biz, varız” diyerek yola çıktı. 7 kadın yönetim kurulu ile dikkatleri çeken Hekim Güçbirliği Grubu’nun hedefleri ve çalışmaları hakkında Ege Telgraf’a açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Olguner, “İzmir Tabip Odası’nda bir kadın devrimi gerçekleşecek. Kadın-erkek bütün hekimlerin el ele, hekime ve kadına yönelik şiddete karşı kesin caydırıcı yasal düzenlemeler için hep birlikte mücadele edeceğiz. Söz veriyoruz, bu düzenlemelerin acilen hayata geçmesini sağlayacağız” dedi.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ve Yoğun Bakım Bilim Dalı öğretim üyesiyim. Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği’nin 2018 - 2021 yılı döneminde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Görevi devrettikten sonra dernekte Pediatrik Anestezi Bilim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmeye devam ediyorum. Tıp fakültesinde öğretim üyesi olarak idari ve akademik görevlerim var. Ayrıca her gün anestezi uygulamalarında asistanlarım ve sevgili öğrencilerimle beraber sahada çalışmalarımı sürdürüyorum. cumhuriyet

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN’

Hekimlik mesleği için görev bilinciyle yeni bir hedefiniz var... İzmir Tabip Odası’nda başkan adayı olarak yola çıktınız. Bu karar nasıl verildi? 1988 yılından beri İzmir Tabip Odası’nın üyesiyim. İzmir Tabip Odası’nda daha önce de yönetim kurulu ve delagasyon adaylığım oldu, 2016-18 döneminde TTB MK delegeliği yaptım. Bunun yanı sıra Tabip Odaları’nın gerek mesleki sorunlarının çözümü gerekse saptamasında çok önemli rolü olduğunu düşünüyorum. Hekimlerin herhangi bir sorunu olduğunda, bu hukuksal ya da özel bir sorun olabilir, odaların meslektaşlarının yanında yer alması gerekiyor. Özellikle son zamanlarda artan şiddet olayları da bu durumun gerekliliğinin ön plana çıkmasını sağladı. Odanın ve yönetiminin bu tarz durumlarda üyelerine yaklaşımları son derece önemli. Sonuçta İzmir Tabip Odası bir meslek örgütüdür. Burada izleyeceğiniz adım kişilerin ya aidiyetini güçlendirir ya da bağları koparır. Türkiye’de 160 binden fazla hekim var. Ne yazık ki meslek örgütlerimizin bu hekimlerin sorunlarının çözümü noktasında yetersiz kaldığını gözlemliyoruz. Ne yazık ki temsiliyet noktasında sıkıntılar var, çünkü siyasetle organik olmayan bağlar kuruluyor. Hekimler artık siyasetten ziyade kendi sorunlarının ön plana gelmesini, kendi sıkıntılarının paylaşılmasını ve meslek odalarının bu bağlamda etkin olmasını istiyor. Hekimler artık sesleri duyulsun istiyor ama o ses maalesef ki duyulmuyor. Ses çıksa bile o sesi duymuyorlar. Örneğin, Türk Tabipleri Birliği’nin özellikle ideolojik nedenlerle hekim arkadaşlarımızın çoğunun onaylamadığı söylemleri olabiliyor. Hekimler, birliklerine olan aidiyetlerini sorguluyor ve birçoğu ‘Bu kurum beni temsil etmiyor’ diyor. Hekimlerin de her insan gibi tabii ki kendine ait siyasi bir görüşü vardır, bunda herhangi bir sorun yok ancak meslek örgütlerinin ana amacı meslektaşlarının sorunlarının çözümü olmalıdır.

TEK YOL GÖSTERİCİMİZ’

Hekim Güçbirliği’nin şöyle bir ilkesi var. Bizim tek yol göstericimiz Atatürk. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk üç maddesi değişmez. Dördüncü madde de ‘İlk üç madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ der. Hekim Güçbirliği olarak anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez üç maddesini kendimize yol belirledik. Bunun dışındaki her türlü görüşe saygımız sonsuz ancak önce hekimlerimizin özlük hakları, onuru ve aidiyeti için gereken tüm çözüm önerilerini hedefe ulaştırmak için çalışacağız. Bunun yanı sıra halkın sağlığını ilgilendiren ve toplum yararına gördüğümüz her sıkıntıyı dile getirmek de öncelikli görevlerimiz arasında. Tüzüğümüzde de bu amaçlar yazılı olarak belirtilmiştir.

SAĞLIK BİZİM İŞİMİZ’

Aslında baktığımızda birliği fabrika ayarlarına mı döndürmek istiyorsunuz? Evet, fabrika ayarlarına dönmemiz son derece önemli. Bu toplumun her alanında, her kesiminde de hissediliyor. Sağlık bizim işimiz, hekim olmadan sağlık hizmeti vermek söz konusu dahi olamaz. Sağlığın sağlıklı işlemesi için gerekli her türlü adımı atmamız lazım.

AMAÇ: FARKINDALIK

Sizinle konuşurken sözlerinizin arasında yükselen topuk seslerini de duymamak mümkün değil... 7 kadın bir araya geldiniz ve bahsettiğiniz hedeflere ulaşmak için yola çıktınız... Biraz da bundan bahseder misiniz? Halk ozanı Neşet Ertaş’ın çok sevdiğim bir sözü vardır, ‘Kadınlar insandır, biz insanoğlu’ der. Bu, bizim yola çıkışımızı da çok güzel özetliyor. Biz önce insanız, sonra kadınız, hekimiz... Kadınlar aklına koyduğu her şeyi yapar. Ayrıca kadınlar, uzlaştırıcıdır, birleştiricidir, toparlayıcıdır, şefkatlidir ve inatçıdır. Ülkemizde ne yazık ki kabullenemediğimiz bir gerçek var, şiddet... Şiddet denilince akla da ne yazık ki ilk olarak kadınlar, sonra ise çocuklar ve hekimler geliyor. Şifa vermeye çalışırken şiddete uğruyor, yaşadığımız sorunları anlatamıyoruz. Bu nedenle kadınlarla yola çıkarak bir farkındalık oluşturmak istedik. Hekim Güçbirliği Grubu çatısı altında yola çıkan 7 kadının da öncelikli hedefi budur. Aslında baktığımızda bu bir başkaldırı değil... Kadın ve erkek ayrımı da asla yapmıyoruz. Zaten bizim mesleğimizde cinsiyet ayrımı diye bir şey asla olamaz. Hekimler, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın herkese sağlık hizmeti vermek için yemin etmiştir. Tabii ki de cinsiyet ayrımımız yok, sadece amacımız dediğim gibi farkındalığı artırmak. Yoksa ekibimizde çok değerli erkek meslektaşlarımız da var.

HEDEFLERİ TEK TEK ANLATTI

Biraz da gelecek hedeflerinizi ve projelerinizi anlatabilir misiniz? Projelerimiz tamamen hekimlerin sorunlarının çözümü ile alakalı. Bunların başında da biraz önce altını çizdiğim gibi şiddet konusu yer alıyor. Hekime şiddetin kaynağı sağlıkta dönüşüm politikaları ve artan iş yüküdür. Bu yükün azaltılması şarttır. Özellikle muayene randevu sürelerinin insani ve bilimsel ölçütlere indirilmesi için mücadele edeceğiz. 2006 yılında Hekim Güçbirliği’nin yönetiminde hizmete geçmiş bir hukuk büromuz var. Bu büromuzu güçlendirmek için çalışmalar yapacak, sorun yaşayan her meslektaşımızın yanında olacağız. Hekimler bir de ücretsel anlamda sorunlar yaşıyor. Hekim maaşlarının emekli, çalışan ayrımı yapılmaksızın tüm hekimler için hak edilen düzeylere getirilmesi ve emekli hekimlerin maaşlarındaki farklılıkların, çalışan emekli hekimlerdeki kesintilerin acilen giderilmesi sorununu çözmeyi hedefliyoruz. Malpraktis davalarımız da var. ‘Kötü uygulama’ sonrası hastanın zarar görmesi ve ortaya çıkan zararların ödenmesi konusunda karşı karşıya olduğumuz sorunların yasal düzenlemeyle çözümlenmesi ve sigorta üzeri ödemelerin Devlet tarafından karşılanmasının sağlanması için her türlü girişim gerçekleştirilecektir. Ayrıca aile hekimlerimizin de pek çok sorunu var. Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği’nin derhal kaldırılmasını istiyoruz. Aile hekimi meslektaşlarımızın örgütleri ile dayanışma halinde bu sorunları çözmek için her türlü girişimde bulunacağız. Hekim Güçbirliği Grubu olarak hekimlerin örgütlerine, mesleklerine, meslek onuruna olan aidiyetlerinin geri gelmesini istiyoruz. Önümüzdeki süreçte hekimlerin sendikalaşmasını da destekleyecek, tüm hekimlerin dayanışma içinde mesleklerini icra etmeleri için çalışacağız. Tüm enerjimizi ve olanaklarımızı öncelikle hekimlerin hak ve çıkarları için, sadece laf değil, somut kazanımlar elde etmek yolunda kullanacağız. Artık konuşmak değil; iş zamanı.

Son olarak, meslektaşlarınıza bir mesajınız var mı?

Cumhuriyet’e, Atamız’a, yetiştirdiğimiz asistanlarımıza, doktor arkadaşlarımıza borcumuz var... Bu uğurda önce meslektaşlarımızın sorunlarına kulak verecek ve onların istekleri doğrultusunda çalışmalarımızı yürüteceğimize söz veriyoruz. Birlikte olmadıktan sonra sesimiz çıkmıyor, çıkan sesimizi de kimse duymuyor. Birlikte olalım, kadın ve erkek omuz omuza hak mücadelemizi birlikte sürdürelim... YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER