Almanya'nın dördüncü büyük şehri olan Köln, kolonyanın da icat edildiği yer. Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin en kalabalık kenti olan şehir, ülkede en çok Türk gurbetçinin yaşadığı yerler arasında. Orta çağ izleri taşıyan tarihi yapılarıyla zamanda yolculuk hissi yaşatan şehir, genç ve dinamik nüfusuyla hareketin ve eğlencenin bir an bile durmadığı, birkaç günden fazla zaman ayırmayı hak eden bir yer. Köln sokakları, özellikle hafta sonları hareketleniyor. Gençler ve sınırlı bütçeyle seyahat edenler için çok sayıda alternatif sunan kentte Studentenviertel Kwartier Latäng, Friesenviertel, Belgischen Viertel, Südstadt ve Ehrenfeld semtleri hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası. Bu semtlerde bulunan disko, kulüp, bar ve restoranlar uygun fiyatlarıyla eğlence düşkünlerini ağırlıyor. Köln’deki hareketin yanı sıra biraz da sessizlik arayanlar için Ren Nehrinin diğer tarafı daha doğru bir seçenek. Rheinpark soluk almak için bire bir. Futbol tutkunları için Müngersdorfer Stadyumundaki 1. FC Köln Müzesi ilgi çekici olabilir. Koln-Katedrali Köln Katedrali: Köln Katedrali (Kölner Dom), şehrin en göz alıcı yapısı ve sembolü. Tamamlanması 632 yıl süren, ikiz kuleli gotik bir yapı olan Köln Katedrali’nin hem dış cephesi hem de iç tasarımı büyüleyici. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunan yapı, kent merkezindeki Merkez Gar’ın hemen yanında yer alıyor. Yıl içerisinde konserlere ve gösterilere ev sahipliği yapan katedral Almanya’nın en büyük ikinci, dünyanın da üçüncü büyük kilisesi. Dilerseniz 500 basamaklı merdivenleri tırmanıp tepedeki muazzam şehir manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Eski Şehir Bölgesi: Eski Şehir Bölgesi (Alter Markt), yan yana bitişik ve dar yapılardan oluşan Köln’ün tarihi merkezi. Karnavallara ev sahipliği yapan, Roma döneminden itibaren de pazar yeri olarak kullanılan bölge, günümüzde kafe, bar ve şirin hediyelik eşya dükkanlarına ev sahipliği yapıyor. Açık terasları ile ünlü bir meydan olan Eski Şehir Bölgesi, kiliseler, müzeler, çeşme ve anıtlar da görüp gezebileceğiniz şehrin en işlek meydanlarından. Koln-Cikolata-Muzesi Çikolata Müzesi: Çikolata Müzesi (Imhoff - Schokoladenmuseum), 1993’te kurulan ve Köln Eski Şehir Bölgesine oldukça yakın konumdaki, nehir kıyısındaki eşsiz manzarasıyla oldukça dikkat çekici. Kakao çekirdeğinden başlayarak çikolatanın yapımına ve tarihçesine ait bilgileri uygulamalı olarak görebileceğiniz müzenin içerisinde hediyelik ürünler alabileceğiniz bir dükkân ve kafe de bulunuyor. Çikolata Müzesi’nde çikolatanın tarihi hakkında bilgilenebilir, çikolata çeşmeleri ile hem görsel hem de tatlı bir şölen yaşayabilirsiniz. Roma Germen Müzesi: Roma Germen Müzesi (Römisch-Germanisches Museum), Köln Katedraline birkaç dakika uzaklıkta bulunan Paleolitik dönemden erken Orta Çağ’a kadar uzanan geniş bir yelpazede zengin bir arkeolojik mirasa ev sahipliği yapıyor. Roma dönemine ait cam ve seramikler, heykeller ve Germen dönemine ait mücevherlerin sergilendiği müzede, Köln Başpiskoposluğuna ait eserler ve antikalar da bulunuyor. kilise St. Gereon Kilisesi: St. Gereon Kilisesi, kentin en sıra dışı romanesk yapısı. Kilise, 7. yüzyıldan kalma eski bir kilisenin üzerine inşa edilmiş. 10 cepheli bina üzerinde oturtulan kubbeden oluşan kilisede çok sayıda orta çağ duvar resimleri, mozaikler ve antik emanetler bulunuyor. Hristiyanlık dünyasının kutsal şehirlerinden biri olan Köln’de, St. Andreas, St. Aposteln, St. Cecilia, St.George, Grob St. Martin, St. Kunibert, St. Maria im Kapitol, St. Maria Lyskirchen, St. Panteleon, St. Severin ve St. Ursula kiliselerini de ziyaret edebilirsiniz. Sualtı Tüneli: Köln Sualtı Tüneli (Sea Life Königswinter), Ren Nehrinden başlayıp, Kuzey Denizi yerleşim alanları ve Atlas Okyanusuna uzanan, sualtı yaşamını deneyimleyebileceğiniz eğlenceli bir durak. Özellikle çocuklu aileler ve deniz severlerin ziyaret ettiği tema parkında köpek balıkları ve sayısız deniz canlısıyla karşılaşma şansınız var. Zoobrück bölgesinde yer alan Sualtı Tünelinin hoş bir kafesi de var. Hohenzollern-Koprusu Hohenzollern Köprüsü: Hohenzollern Köprüsü, hem tren yolu hem de araç yolu olarak kullanılıyor. Ren Nehri üzerindeki yapı, daha önce aynı noktada yer alan Dom Köprüsünün yerine 1907-1911 yılları arasında inşa edilmiş. Köln’ün simgelerinden biri olan köprü aynı zamanda nefis bir manzaraya sahip. II. Dünya Savaşı sırasında havaya uçurulmasının ardından 1945’te yaya yolu olarak yeniden yapılan köprünün uzunluğu 410 metre. Günümüzde Almanya’nın en yoğun kullanılan demir yolu köprüsü olan Hohenzollern, panoramik manzarası ve üzerindeki binlerce kilit ile çok ilgi çekici bir yapı. Köprünün üzerine asılan asma kilitler, aşklarının sonsuza kadar devam etmesini isteyen çiftler tarafından, kilitlerin üzerine isimleri yazılarak bırakılıyor. Köln Hayvanat Bahçesi: Köln Hayvanat Bahçesi (Koelner Zoo), Almanya’nın en eski üçüncü hayvanat bahçesi. 1860’ta kurulan hayvanat bahçesi 500’den fazla hayvan türüne ve dev bir akvaryuma ev sahipliği yapıyor. Avrupa’nın da en eski hayvanat bahçelerinden olan Köln Hayvanat Bahçesinde, 2000 yılında açılan yağmur ormanı bölümü toplam 20 hektarlık alan üzerine kurulu. Köln Merkez Camii: Köln Merkez Camii (Cologne Central Mosque), 2009’da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği tarafından yaptırılmış. Yaklaşık 17 bin metrekare alan üzerine kurulu olan camide Osmanlı mimarisi temel alınmış. Modern caminin, 55 metre uzunluğunda iki minaresi bulunuyor. Külliye tarzındaki binada kütüphane, sergi salonu, müze, kapalı çarşı gibi bölümler bulunuyor. A.Buğra Tokmakoğlu / Keşfetsek