Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'un katılmadığı ve Başkanvekili Mahmut Esat Arslan idareisnde gerçekleşen meclis oturumunda gündem 25 yıl önce meydana gelen Srebrenitsa katliamı ve yeni baro düzenlemesi oldu. 10 Temmuz tarihinde Konak Belediyesi ve Konak Kent Konseyi ortaklığında Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilecek anma törenine meclis üyelerini ve İzmir halkını davet eden Arslan şunları ifade etti: "Yugoslavya iç savaşında Birleşmiş Milletler kontrolünde olan Bosna Hersek'in Srebrenitsa kasabası güvenli bölge olarak ilan edilmişti. Yaklaşık nüfusu 3-5 bin civarında olan bu kasabanın güvenli bölge olarak ilan edilmesiyle beraber yaklaşık 25 bin kişilik bir göçmen gurubu buraya sığınmıştır. Fakat her ne hikmetse, BM Barış Gücü bir anda her ne olduysa boşaltmışlar ve Sırplara teslim etmişlerdir. Bu olaydan sonra 15 Temmuz 1995 tarihinde Sırp güçleri buraya giriyor ve birkaç gün içinde en az 8372 kişiyi hunharca katlediyor. 2'İnci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'daki en büyük katliam olarak nitelenen bu katliam sonucunda şu anda 6 bin 500 kişinin kimliği tespit edilebilmiş ve diğerleri henüz tespit edilememiş. Bu katliamın ne kadar hunharca olduğunu ve gözlerini ne kadar kan bürüdüğünün bir göstergesi. Bir insanlık suçu olan bu katliamın dünyanın hiçbir yerinde olmamasını diliyoruz. Sırp Miladiç, Karacic, Miloseviç ve katliama katılan diğer herkesi burada ve tarih önünde bir kez daha nefretle kınıyoruz. Hayatını kaybeden bu masum insanlara da Allah'tan rahmet diliyoruz. Tarihin sayfalarına kara bir leke olarak geçen bu katliamın suçluları ne yazık ki halen tam olarak cezalandırılabilmiş değil."

BARO İTİRAZI

Mecliste söz alan CHP'li Ulvi Puğ ise, avukatlık yasası ve yeni baro düzenlemesine ilişkin konuşarak şunları belirtti: "Her zaman şunu ifade ederim, toplumda hukuk sadece düzeni sağlayabilir. Toplumlarda huzuru sağlayan ise adalet kavramıdır. Nasıl ki din mekanizması çalıştığı zaman ortaya çıkaracağı ürünün iyi ahlaklı insan olması gerekiyorsa, hukuk mekanizması çalıştığı zaman da ortaya çıkaracağı ürün adalet mekanizması olması gerekiyor. Ve hukuk mekanizmasında adaletin tecelli etmesi için olmazsa olmaz olan şey bağımsız savunmadır. Bağımsız savunmaların da sığındığı liman barolardır. Bu yasa tasarısı hangi partiden gelirse gelmiş olsun, benim partim CHP'den de gelmiş olsa, aynı samimiyetle itiraz edecektim. Özellikle bu çoklu baro, hukuk sistemine, adalete büyük zarar verecek. Tartışılacak bir çok husus var. Tasarının hazırlanmasında baroların görüşünün alınmamıştı ve çoklu baro sistemi toplum hayatında parçalanmaya, bölünmeye götürecek bir sürece yol açacaktır. İktidar partisi özellikle beka sorunundan bahsederken, beka sorununa yol açabilecek ciddi bir bölünmeye yol açacak bu yanlıştan dönmesini bir avukat, bir Türk vatandaşı olarak yürekten talep ediyorum. Adalet mülkün temelidir konusunda hepimiz hemfikiriz. Eğer o temeli sarsarsak Türkiye Cumhuriyeti de çöker." Erman Şentürk