"Nefes alamıyorsunuz"
Dağlı, doktorların, durumunun kritik olduğunu anlattığını belirterek, akciğerlerinde mantar üremesi tespit edildiğini aktardı. Tedavinin 3. gününden itibaren tat alma duyusunu tamamen kaybettiğini ifade eden Dağlı, 24 kilo vermesinin yanı sıra çok fazla kas kaybı yaşadığını aktardı. Dağlı, sağlık personelinin, yoğun bakım sürecinde kendisini uyanık tutmak için büyük uğraş verdiğine dikkati çekerek, "Bir taraftan rutin tedavilerim yapılıyordu bir taraftan görevli arkadaşlar öksürük egzersizleri yaptırmaya, uyanık tutmaya çalışıyorlardı çünkü oksijen seviyem çok düşüktü. Entübasyon sınırına dayanmıştım artık. 3 defa immün plazma tedavisi gördüm. Vücudunuzun her yerinin ağrıdığını hissediyorsunuz, nefes alamıyorsunuz. Sürekli bir kas ağrınız ve uyuşma hissi var. İnanın, bir insanın normalde dayanabileceği bir durum değil." ifadelerini kullandı. Yoğun bakımda ilk uyandığı anı unutamadığını dile getiren Dağlı, şöyle devam etti: "Yoğun bakımdaki tedavimde bir gece sabaha karşı 4'te uyandım. Derin bir uykudan uyanmış, yaşamak için çaba göstermem gerekiyormuş gibi hissettim. İlk uyandığımda kendi kendime, 'Ben ne yapıyorum?' dedim. Mesleğim gereği gözüm direkt yoğun bakımdaki monitörüme gitti. Monitörümdeki değerleri görünce benim bulgularım olduğuna inanamadım. 'Bu durumu, oksijen değerlerimi düzeltmeliyim' diyerek sabaha kadar sadece nefes alıp verdim, akciğerlerimi genişletmeye çalıştım. O andan sonra iyileşmek için elimden gelen ne varsa yapmaya çalıştım. Bu tabii ki mesleki bilgiyle alakalı ama ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım." Dağlı, ailesini düşünmeden bir dakika bile geçiremediğini belirterek, şunları kaydetti: "Hastalığımı öğrendikten sonra en çok ailemi düşündüm, 'inşallah onlara bulaşmamıştır' diye dua ettim. Bende virüs testi pozitif çıkınca eşim ve oğluma da test yapıldı. İlk başta negatif sonuç verdi ama bir hafta sonrasındaki kontrol testinde oğlumun testi pozitif çıktı. Vicdanen çok ağır bir yük. En büyük psikolojik çöküntü, oğlumun testinin pozitif olduğunu öğrendiğim zaman oldu. Genel sağlık durumumda bir bozulma oldu. Bunun vicdan yükünü ve psikolojik durumunu kaldıramadım. Ondan sonra benim yoğun bakım dönemim başladı.""Virüsü, yaşayan birinden dinleseler, evlerinden dahi çıkmak istemezler"
Vatandaşlara, tedbirlere uymaya devam etmeleri konusunda uyarıda bulunan Dağlı, şu tavsiyelerde bulundu: "İnsanlarımız bu hastalığı çok hafife alıyorlar. İnanın, bu süreci yaşayan bir kişiyi dinlemelerini çok isterdim. İnsanlar bu virüsü gerçekten yaşayan birinden dinleseler, bırakın sosyal mesafeye uymamayı evlerinden dahi çıkmak istemezler. Çok zorlu bir durum. Ben gerekmedikçe toplu alanlara artık giremiyorum. Bu bende psikolojik bir iz bıraktı. Toplu alanlara yaklaşamıyorum bile, çok zor." Dağlı, tedavisinin ardından testlerinin negatif çıkmasıyla 7 Haziran'da taburcu edildiğini belirterek, oğlunun da doktorların etkili müdahalesiyle sağlığına kavuştuğunu bildirdi. AA
Editör: TE Bilisim