Dile kolay, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Güzelliğin On Para Etmez” gibi türküleriyle gönüllerd...

Dile kolay, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Güzelliğin On Para Etmez” gibi türküleriyle gönüllerde taht kuran büyük halk ozanı Aşık Veysel'in vefatının üzerinden 49 yıl geçti. Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar, babası "Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.  Veysel'in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel de 7 yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti. Ölümler ve acılarla daha çocuk yaşında tanıştı. Kendi anlatımıyla çiçek hastalığına yakalanış öyküsü şöyle: “Bir gün anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan.” Babasının, Aşık Veysel'e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başlamıştı. Aşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Aşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Aşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Aşık Veysel'in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının yaşamını gün gün kaleme almış ve pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir. Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Şairimizin doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplanmıştır. Veysel 1973 yılında akciğer kanseri sonucunda yaşamını yitirerek arkasında bir birinden değerli birçok eser bırakmıştır. Ozanımız Aşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer ile yaptığım görüşmede dedesiyle ilgili bir anısını benimle paylaşmasını istedim. - Dedenizle ilgili bu güne kadar kayda geçmemiş bir anıyı anlatır mısınız? Çiğdem Özer: Tabi ki dedem Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamanu, Yıldızeli, ve Akpınar Köy Enstüsü'ünde öğretmenlik yaparak, öğrencilerine saz çalmayı öğretmiş. Çifteler Köy Enstüsü'ünde ders verirken, sanat derslerine giren Raşit Toygan isminde genç, neşeli bir öğretmen varmış, Raşit Hoca ne zaman dedemi görse "Aşık bana bir şiir yazmazsan sazının sarı telleri kırılsın" diyerek takılırmış. Dedem Raşit Hoca'yı çok sevmesine rağmen bir türlü bir şiir söyleyememiş. Raşit Hoca bir gün tulumunun cebine dedemin elini götürmüş ve "Aşık bak, ceplerimin dibi delik bana ona göre bir şeyler düşün" demiş. Bir gün gittiği Eskişehir'den dönerken yolda bindiği araba bozulmuş Raşit Hoca, hemen o civarda Harmandalı alanındaki köyden bir çift at bulmuş, arabayı çeke çeke mektebe getirmiş. Tabii Anadolu tabiriyle motorlu araca hayvan koşmak tuhaf bir olay. Bu tuhaflık dedeme beklenen ilhamı vermiş ve şu şiiri yazmış. RAŞİT Sabah sabah bana çatma/Ne istersin bay Raşit/Uzun kısa laf uzatma/Sözlerimi duy Raşit./ Ceplerinin dibi delik/Nedir sendeki bebelik/Ne sarhoşluk ne semelik/Sanki içmiş mey Raşit. Raşit çoktur adın gibi/Hiç bir tat yok adın gibi/Yontulmadık odun gibi/Uzatmışsın boy Raşit. Raşit Hoca şiiri okuyunca çok beğenmiş ama dedeme "Aşık, ceplerimin delik olduğunu ben sana söylemiştim. Peki boyumun uzun olduğunu nerden anladın?” diye sormuş. Dedem de "Konuşurken sesin yukarıdan geliyordu demiş. Ozanımızı sevgi saygı ve rahmetle anıyoruz. Sağlıcakla kalın.