Sevgili köyün delisi okuyucusu, nasılsın? Hayır hayır, gerçekten soruyorum. Nasılsınız? Kuru bir iyiyle geçiştirmeyin beni. Hadi şöyle yapalım, sanki beni tanıyorsunuz ve karşınızda oturuyorum gibi...

Sevgili köyün delisi okuyucusu, nasılsın? Hayır hayır, gerçekten soruyorum. Nasılsınız? Kuru bir iyiyle geçiştirmeyin beni. Hadi şöyle yapalım, sanki beni tanıyorsunuz ve karşınızda oturuyorum gibi düşünün. Azıcık bahsedin konulardan, canınızı ‘şuan’ sıkan şey nedir? Neler oluyor hayatınızda, dünün gündemi neydi, bugün nedir? Ya da iyi giden bir şeyler varsa nasıl gidiyor? Gözlerinize bakarak sizi dinlediğimi varsayın olur mu? *** Benim gündemim sorumluluklardı bu hafta. Kendim için almaya çekindiğim bazı sorumlulukları bir başkası için rahat rahat yükleniyor olmaktı. Bakmayın böyle dediğime bunu da kendim çözmedim. Bir dostum çözdü. *** Seçimlerimiz üzerine konuştuk bir gün boyunca. Hayatımızda nelerin sorumluluğunu almayı seçiyoruz? Çok doğal bir tepki olarak içinde bulunduğumuz durumu seçmediğimize, o durumun bazı olaylar sonucunda kendiliğinden oluştuğuna inanmak isteriz. Kötü şeyler geldiğinde başımıza yakınırız mesela. Durumu çözecekmiş gibi. Bazen bunu hava çok soğuk olduğunda kendimde görüyorum. Gördüğüm herkese ‘hava da çok soğukmuş’ diyorum mesela. Sanki ısınmamı sağlayacakmış gibi. Aynı onun gibi düşünün. Sürekli olarak bazı durumları yaşadığımı ve bunlardan yakındığımı fark ettim. E değiştirmek için de hareket etmiyorum. Olduğum döngüde bazı seçimler yapıyorum, hayat da ilerliyor. Hatta daha da ileri gideyim, kendim için yaptığım seçimlerin ötesinde başka insanların seçimlerine, hayat döngülerine karışmış oluyorum. Çünkü kontrol edebildiğimde rahat, orası ayrı bir konu. Kontrol etmeyi seven başkaları da varsa, onu da ayrı bir zamanda ele alalım. Her neyse, kendi sorumluluklarımızı göz ardı ederek bir başkasınınkini ele almak çok kolay ve yorucu oluyormuş. Terapide karşılaştığımız gibi, bununla şuan baş edemeyeceksem hemen yeni bir şey yaratarak ona sarılmalıyım! Ancak bu çerçeveden bakıldığında seçimler ve sonuçları bizi içinde bulunduğumuz her durumu seçtiğimize doğru götürür. Şuan çok kötü hissettiğiniz bir durumdaysanız bunu nasıl seçmiş olabileceğinizi düşünün. Buradan elde ettiğiniz ve fark etmediğiniz bir kazanç olabilir mi? Eğer bu yönde seçim yapmasaydınız ne yapardınız? Bunun hiçbir alternatifi olmadığını düşünseydiniz, durum gene çok kötü görünüyor olur muydu? Bir adım geriden baktığımızda, hiçbir alternatifi olmadığını düşünerek durumu iyi yönden görmek de bir ‘seçenektir’ ve bunu uygulayan kişi tarafından ‘seçilmiştir’. İşte seçimler, alınan sorumluluklar ve sonuçları da burada kafa karıştırmaya başlar. Ben seçtim, ben yaptım ve ben battım demem de bu yüzden. Üstlenilen bir batışın çıkışı çok daha kolaydır belki, kim bilir? Konuyu buraya kadar taşıyabildik, devamı sizlerde…