Meşhurdur Bornova bamyası. Meşhurdu daha doğrusu… 60’lı yıllara kadar yaygın bir şekilde üretilirmiş Burunova’da, yani Bornova’da… Çok duyduk; Bornova bamyası, Bornova bamyası... Yedik de… Ege bamy...

Meşhurdur Bornova bamyası. Meşhurdu daha doğrusu… 60’lı yıllara kadar yaygın bir şekilde üretilirmiş Burunova’da, yani Bornova’da… Çok duyduk; Bornova bamyası, Bornova bamyası... Yedik de… Ege bamyası da diyen var, kınalı bamya da… Boyu küçüktür. Zaten Ege’de bamyanın küçüğü makbuldür. Yeşildir ama güneşi görünce kırmızı, hatta bordo bir renk alır. İki günde topladın topladın, toplayamadın kocaman olur. İzmirliler sevmez büyük bamyayı. Sevmezdi daha doğrusu… Di’li geçmiş cümleler kuruyorum. Çünkü Bornova bamyasını artık saksıda görebilirsiniz. Tohumcularda ya da köşe bucak aradığınız bahçeciklerde bir de… Uçsuz bucaksız tarlalardan, balkondaki saksıya… Biz çocukken, yani 80’li yıllarda Bornova’nın üçte ikisi tarlaydı. Ne Manavkuyu’su vardı, ne Evka-3’ü… Alabildiğine zeytinlik, alabildiğine meyve bahçesi, alabildiğine ova… Durumun sosyoekonomik boyutu tek başına bir konferans konusu. O konumuz değil. İçinde göç var, plansız kentleşme var, var oğlu var… Ancak şu bir gerçek ki; İzmir, halen tarım potansiyeli açısından şanslı bir şehir. Coğrafi yapısı, iklim özellikleri birçok ürünün yetişmesine uygun ortam sağlıyor. İncirden tütüne, narenciyeden kiraza muazzam bir çeşitlilik barındırıyor. Topraklarını yaklaşık yüzde 28’i tarım alanı. 340 bin hektarda adam ekseniz adam çıkar dedirtecek bereketli topraklar… Onca betonlaşmaya ve sanayileşmeye rağmen mevcut tarım alanlarını korumak ve en doğru şekilde değerlendirmek mümkün. 2009 -2014 yıllarında Bornova’da Belediye Başkanlığı yapan Kamil Okyay Sındır bir ziraat profesörü. Misket Üzümü ile Bornova Bamyasına coğrafi işaret tescili alabilmek için hamleler yaptı. Belediye, 2012 yılından itibaren her yıl 10 kilo Bornova Bamyası tohumu üretip dağıttı. Çamiçi Mahallesi’nde Misket Üzümü yetiştirilmeye başlandı. Başkan Sındır’ın ardından Olgun Atilla da aldığı bayrağı ileriye taşıdı. Üreticilere 1500 aşılı Misket Üzümü fidanı dağıttı. Tohum takas şenlikleri yaptı. Kırsal mahallelerde Zeytincilik Araştırma Enstitüsü’nden onaylı 2 bin 500 zeytin fidanı dağıttı. Kayadibi Mahallesi’nde bal ormanı oluşturdu. Mevcut Başkan Mustafa İduğ’un da bu konuda hatırı sayılır çalışmaları var. Pınarbaşı’nda 1 dönümlük araziye Bornova Bamyası ekildi. 4 ay sonra hasadı başlayacak bamyaların tohumları üreticiye ücretsiz olarak dağıtılacak. Bunlar güzel projeler… 5 sanayi sitesi barındıran 450 bin nüfuslu Bornova, tarımsal üretimde söz sahibi olmak istiyor. Dijital tarımın, kentsel tarımın konuşulduğu günümüzde Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’in bereketli topraklara sahip Bornova’sı ayağı yere basan, ileriye dönük projelerle neden bir tarım kenti olmasın? Doğru adamlarla doğru adımlar atarak saksılara ya da 1 dönümlük arazilere ekilen bamya neden dünya çapında marka olmasın. Neden olmasın?