Çocuk eğitiminde ceza sistemi nasıl olmalı? Konu ile ilgili yayınlarda uzmanlar ikiye ayrılmış durumda. Bir kısım ceza yönteminin eğitimde olmazsa olmaz olduğunu savunurken diğer kısım çocuğun kısıtla...

Çocuk eğitiminde ceza sistemi nasıl olmalı? Konu ile ilgili yayınlarda uzmanlar ikiye ayrılmış durumda. Bir kısım ceza yönteminin eğitimde olmazsa olmaz olduğunu savunurken diğer kısım çocuğun kısıtlanmaması gerektiğini ifade ediyor. Bu durum da ebeveynleri kararsızlığa ve tutarsızlığa itiyor. Asıl olan şu ki her konuda olduğu gibi çocuk eğitimi gibi hassas bir konuda da ceza sınırını korumak önemli. Yani ne ceza işini abartmalı ne de çocuğu çok fazla serbest bırakmalı. Altın kural ise istikrar… Çocuk sorumluluklarını yerine getirmediğinde, olumsuz bir davranış sergilediğinde veya anne-babanın sözünü dinlemediğinde ceza söz konusu olur. Çocuk sorumluluklarını yerine getirmediğinde, anne-babanın sorgulayacağı iki önemli nokta var. Birincisi ve en önemlisi çocuktan beklenilen sorumluluk yaşına uygun mu ve sorumluluk eğitimi doğru şekilde verildi mi? Çocuklarda sorumluluk bilincinin oturması zaman alır. Çocuk, söyleme ve anlatma ile sorumluluk kazanmaz. Çoğu ebeveyn sadece konuşarak sorumluluk eğitimi vermeyi düşünür. Açıklama ve anlatma yöntemi sorumluluk kazandırma da izlenecek yolun başlangıcıdır. Bu aşamayı örnek olma ve birlikte yapma takip eder. Bir süre sonra çocuğa verilmek istenen sorumluluğu yalnız başına gerçekleştirmesi için teşvik etmek gerekir. Son aşamada ise ödüllendirme veya yaptırım uygulanmalıdır. Çocuğun olumsuz davranışları için de hemen ceza vermeyi düşünmek hatadır. Ceza vermeden önce bu davranışın nedeni bulunmalıdır. Çocuğa gösterdiği olumsuz davranıştan dolayı ceza verebilmek için o davranışın psikolojik bir sorundan kaynaklanmaması gerekir. Çocukların birçok olumsuz davranışının kökeninde kaygı, korku, depresyon, sevgi-ilgi ihtiyacı ya da fark edilme arzusu olabilir. Çocuklar görünüşte kural ve sınır istemezler ama ruh dünyaları sağlıklı sınırlara ihtiyaç duyar. Sınır koymadan önce kısa açıklamalar yapmak gerekir. Çocuğa uzun cümleler kurmadan 2-3 defa uyarmak yeterlidir. Ancak uyarılara rağmen çocuk söz dinlemiyorsa o zaman seçim yöntemi ile çocuğa bir yaptırım uygulanır. Yani çocuk denileni yapmadığında sevdiği bir şeyden bir günlüğüne vazgeçecektir. Burada da karar ve sorumluluk ona aittir. FAZLASI ZARAR Araştırmalar gösteriyor ki anne-babaların çocuğa karşı aşırı hoşgörülü olması çocukta bencillik tohumlarının atılmasına neden oluyor. Bu durumun zıttı olan aşırı disiplin ise çocukta korku ve endişeye neden oluyor. Endişe ve korkunun dozu arttıkça özgüven eksikliği ile insanlara karşı yaklaşırken çekinme duygusu gelişiyor. Bazı çocuklar ise aşırı kısıtlanma sonucunda anne-babanın düşüncelerinin zıttını yapma içgüdüsü ile başkaldırıcı davranışlar sergileyebiliyor. Uzmanlara göre çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de tutarlı olmak. Yapılmaması gerekeni yaptığında verilen tepki ortalama aynı düzeyde olmalı, uç noktalarda tepkiler verilmemeli. Aynı şekilde başarılar da takdir edilmeli. Çocuk doğru veya yanlış yaptığında karşılaşacağı tepkiyi önceden kestirebilmeli. Ve tabi çocuk tarafından merak edilenler hiçbir zaman cevapsız bırakılmamalı. Çocuklarla normalde olduğundan daha çok vakit geçirilen bugünlerde siz değerli okuyucularımıza faydalı olabileceğini düşündüğüm bir derleme yapmak istedim. Konu ile ilgili detaylara göz atmak isterseniz Pedagoji Derneği’nin yazılarına bakabilirsiniz. Unutmayalım, okul evde başlar ve çocuklar anne-babanın yansımasıdır…