Süper Lig'in başlamasına iki haftadan az bir süre kaldı. Ülkemizi Avrupa'da temsil eden tak...

Süper Lig'in başlamasına iki haftadan az bir süre kaldı. Ülkemizi Avrupa'da temsil eden takımlarımız sezonu erken açtı. Diğer takımlar da hazırlık periyodunun sonuna geldi. İmkanım oldukça hazırlık maçlarını izledim, maalesef hazır gözükmüyoruz. Yapılan takviyeler, milyon dolarlık transferler var, teknik direktör değişiklikleri derken hala takımdaşlık eksik... Ne bir set hücumu izleyebildik ne de doğru düzgün savunma. Hal böyleyken ligin gidişatı keyifsiz olacağa benziyor. Üstüne üstlük seyir zevki düşük bir ligimizin olması demek, oyuncu satışında zorlanılması anlamına geliyor. Milli takımın ve Beşiktaş'ın sol beki Rıdvan Yılmaz 4 milyon Euro ve bonuslar olarak Rangers takımına transfer oldu. Bu yetenekteki ve bu yaştaki bir futbolcunun 5 büyük ligden transferi söz konusu olsaydı çok rahatlıkla çift haneli ücretleri konuşuyor olurduk. 4 yıl önce Cenk Tosun'un bonservis bedeli rekorunu kırabilmemiz için sadece iyi oyuncu çıkarmak değil ligin de seviyesini yükseltmemiz gerekiyor. Futbolcuların son durağı değil, en azından ikinci seçeneği olmamız gerekirken emeklilik planları arasında iyi bir opsiyondan ileri gidemiyoruz. Bunu sağlamak için yıldız futbolcu ya da başarılı teknik direktör getirmekten ziyade zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor. Örneğin Beşiktaş'ta yenilik yapmaya çalışan Valerien İsmael için daha şimdiden "Kovun, gönderin, onuncu haftayı göremez" yorumları yapılmaya başlandı. Galatasaray'da Okan Buruk ile yola devam edilmesini istemeyen çok sayıda taraftar var maalesef. Fenerbahçe'de Jorge Jesus ne kadar iyi bir hoca olursa olsun sonsuz krediye sahip değil hatta. Konyaspor'da İlhan Palut kendi sistemini oturttu ve çok ciddi bir ekip yarattı. Sivasspor'da Rıza Çalımbay ligin en zor deplasmanı olan bir takım ortaya koydu. Sergen Yalçın'ın gerek Beşiktaş gerek Yeni Malatyaspor ve Alanyaspor'da başarıları hepimizin malumu... En basitinden gidelim, Yeni Malatyaspor bundan birkaç yıl evvel Avrupa macerasında çok iyi maçlar çıkarmış ve hakem hatalarıyla elenmişti, bu sezon TFF 1. Lig'de oynayacak... Başarının sürdürülebilir olmasını sağladığımızda daha yarışmacı, çekişmeli ve seyir zevki yüksek bir lig oynamış oluruz. Spor Yasası'na göre, takımları borç batağına sürükleyen yönetimlet sorumlu tutulacaktı fakat henüz somut şeyler göremedik. Altay hala transfer yapamaz durumda. Benzer durumda olan takımlar mevcut, yeterince caydırıcı olunmazsa işinin ehli olan yöneticiler olmaz... İZMİR SALLANTIDA Biraz da İzmir futbolunu konuşalım... Hala Altay'dan yetişen bir futbolcunun Göztepe'de oynayacak olmasını sorun eden taraftar var. Ya da birbirini yukarı çekmektense aşağı çekmeye çalışanlar. Bucaspor'un geçtiğimiz sezon yaşadığı teknik direktör krizlerini asla unutmayalım ve ders çıkartalım. Müsabakanın devre arasında Tolga Doğantez kovulmuştu... Takımı bir üst lige çıkaran hocayla ligin ikinci haftası yollar ayrılmıştı. Buca Arena'da oynanan her maçta Tolga Doğantez ve taraftar kavga ediyordu. Takımın gol yükünü 30 yaşının üstünde bir futbolcu üstlenmişti... Bu sezon transferlerle fırtına gibi esecek bir Bucaspor geliyor umarım. Geçtiğimiz sezon son haftalarda rakiplerine mağlup olarak play-off'tan uzak kalan Buca ekibi yine şampiyonluk için savaşacaktır. Menemenspor'un devri ve kopan kıyamet daha dinecek gibi durmuyor. İşin içine siyaset de girdi ve tek zararlı Menemenspor olacak... Belediyenin talep ettiği borcun miktarı takımı ciddi anlamda zora sokacak. Göztepe, transfer yapmaya devam ediyor, takımda çok eksik var ve hala umut vermiyor. Altay'ın transfer yasağı olması sebebiyle geçtiğimiz sezon oynayan oyuncularla tekrar anlaşması değerli fakat sezonun ilk 4-5 maçında takımı tekrar görmek gerek. Altınordu için yıllardır daha yarışmacı bir takım kurulmalı ve iyi oyuncular satılmamalı diyordum, A Takım Başkanı Mehmet Seyit Özkan duruma el attı... Bu sezon daha kuvvetli ve sezon başından üst sıralara oynayan bir Altınordu bekliyorum.  Tüm bunlar olurken İzmir kamuoyu futboldaki bu gelişmelere gözlerini ve kulaklarını kapamış durumda. Valimizden hiçbir atak görmüyoruz. Belediye başkanımız yine futboldan epey uzak. Folkart dışında gerçekten somut adım atan neredeyse yok. Zaten sponsorluk anlaşmalarından bunu görebiliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü için Karşıyaka Belediyesi'nin yaptıkları çok değerli. Başkan Cemil Tugay, semtinin takımı için elini taşın altına sokuyor ve kulüp başkanı Turgay Büyükkarcı ile koltuk temasını kesmiyor. 4 milyonluk şehrin ne kadın voleybolunda ne de futbolda en üst ligde bir temsilcisinin olmaması çok acı. Pınar Karşıyaka, Arkaspor ve Altekma sağolsun üst klasmanda oynuyorlar. Kısacası, İzmir'in gerçek potansiyeli bu değil, daha fazlasına ihtiyacımız var.