Son zamanlarda normalden daha fazla öfkeleniyorsanız sorunu kendinizde aramayın. Çünkü uzmanlara göre salgının hayatımıza girmesiyle ve sürecin beklenenden daha uzun sürmesiyle bu gayet anlaşılır bir...

Son zamanlarda normalden daha fazla öfkeleniyorsanız sorunu kendinizde aramayın. Çünkü uzmanlara göre salgının hayatımıza girmesiyle ve sürecin beklenenden daha uzun sürmesiyle bu gayet anlaşılır bir durum. Bir seneyi aşkın süredir sevdiklerimiz ile görüşemiyor, sosyal hayatımızı yaşayamıyor hatta sevdiklerimizi virüs sonucunda kaybediyoruz. Üstelik stresle sağlıklı yollarla başa çıkmamıza yardımcı olan faaliyetlere erişimimiz de kısıtlandı. Pandeminin beklenenden daha uzun sürmesi, bahar aylarıyla birlikte kısıtlamaların esnetileceği beklentisi içerisindeyken aksine tam kapanma ile kısıtlanmaların daha da artması öfke seviyemizdeki artışı destekledi. Aslında bakarsanız uzmanlara göre öfke diğer tüm duygular gibi son derece doğal hatta sağlıklı bir duygu. Birçok insan öfkeyi kötü bir duyguymuş gibi kabul etse de öfke gerekli bir duygu ve her insan tarafından ifade edilebilmeli. Takdir edersiniz ki öfke orantısız olduğunda, kontrolden çıktığında yıkıcı hale geliyor ve kişinin yaşam kalitesini düşürüyor. Hatta ileri noktada kişinin iş ve sosyal yaşantısında ciddi sorunlara yol açabiliyor. Engellendiğimizde ya da haksızlığa uğradığımız durumlarda ortaya çıkan öfke hali bize; vurma, kırma, dökme veya yıkma hakkı vermiyor. Önce bunu kabul etmek lazım. Çünkü kontrolsüz öfkenin önlenebilmesi için öfkeli değilken olayları çözümlemek gerekiyor. O yüzden yapmamız gereken şey hayatımızda bizi sık sık öfkelendiren durumları bulup, bu durumları öfkeli değilken çözmek. Öfkenin altında yatan gerçek sebebin bulunabilmesi için bu şart. Çoğunlukla kıskançlıktan, reddedilmekten, haksızlığa uğranılmış hissetmekten, adaletsizlik duygusundan, yetersizlik hissinden, anlaşılmamış hissetmekten veya utançtan öfkeleniriz. Öfke, vücudumuzun içindeki bir yay gibidir. Eğer onu aşağı bastırırsak ve ezmeye ya da bastırmaya çalışırsak, daha da gerginleşiriz. Bunun yerine, öfkeyi yönetmenin yollarını öğrenmek doğrudur. Öfke bedeninizi sarmaya başladığı anda derin ve yavaş bir şekilde nefes almaya özen gösterin. Gerginliğiniz sizi fiziki olarak da etkileyeceğinden vücudun her bir bölgesini 10'a kadar germeyi ve ardından serbest bırakmayı deneyin. Kendinize ya da başkalarına zarar verme dürtünüz var ise alternatif kanallar bulun. Gazete yırtmak, buz küplerini lavaboda ezmek veya yastığa yumruk atmak ya da çığlık atmak gibi öfkenizi atacağınız bir yol bulun. Eğer kolayca sinirleniyor ve öfkenizi kontrol edemiyorsanız, bu size kendinize bakmak için daha fazla çaba harcamanız gerektiğini gösteren bir işarettir. Bu işareti doğru yorumlayarak özellikle böyle zamanlarda kendinize karşı şefkatli olmalısınız. Bağışlama güçlü bir araçtır. Öfke ve diğer olumsuz duyguların, olumlu duyguları dışarıda bırakmasına izin vermeden sizi kızdıran birini affedebilirseniz, hem durumdan ders çıkarabilir hem de ilişkinizi güçlendirebilirsiniz. Öfkeyi kontrol etmeyi öğrenmek, bazen oldukça zordur. Öfkeniz kontrolden çıkmış gibi görünüyorsa, pişman olduğunuz şeyleri yapmanıza neden oluyorsa veya etrafınızdakileri incitiyorsa, öfke sorunları için yardım istemekten ve profesyonel bir destek almaktan çekinmeyin. İnanın bu ayıp değil, hayat konforunuzdaki ciddi artışı fark ettiğinizde iyi ki diyeceksiniz…