En az yüzde 75'in bağışık olması şart
Aşının koruyucu olması için toplumun yüzde 75’in üzerinde virüse karşı bağışıklığının gelişmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Bu durumda, toplumun yüzde 75’i enfekte olmadığı için geri kalan yüzde 25’i hasta olmaması için koruyor; çünkü virüs, 100 kişiden 75’inde barınmıyor ve hastalık yapabilecek çoğunluğa ulaşamıyor. Hasta olan kişiler yüzde 30’un üzerine çıktığı an aşı yaptıranları da enfekte etmeye başlıyor. Söylediğim gibi pandeminin sona ermesi için toplumun yüzde 75’inin bağışık olması gerekiyor. Kişi ya hastalığı geçirerek bağışık olacak ki bu da tartışılır. Ya da aşı olarak bağışık olacak. Bu da ikinci bir yöntem. Başka da bir yolu yok” şeklinde konuştu. Covid-19 aşısı ile ilgili 23 adet faz çalışmalarının sonuna gelindiğini, içinde Türkiye’den 4 grubun da bulunduğu 119 aşı çalışması olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Bu çalışmalardan 4 tanesi RNA ve 4 tanesi de DNA aşısı olup aşı teknolojisinde ilk kez kullanılan aşılardır. Diğerleri günümüzde kullanılmakta olan ve bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmış teknolojiler ile üretilmektedir. Yapılan ilk çalışmalar RNA aşılarına karşı gelişen bağışıklığın daha güçlü olduğunu gösterse de son günlerde yapılan yayınlarda klasik yöntemler ile üretilen aşıların da genom aşılarına yakın bağışıklık sağladığını göstermektedir. Aşıların piyasaya sürülmesi ile birlikte Covid-19 aşıları uzun süre konuşulacağı tartışmasız bir gerçektir” dedi. (İHA)
Editör: TE Bilisim