İzmir’de ‘Kuş Cenneti’ olarak bilinen Gediz Deltası’nda jeotermal kaynak arama sondaj çalışması başlatıldığı iddiaları ortaya çıktı. Kordelion İşletmeleri isimli şirket, ‘bölgesel ısıtma ve termal sağlık amaçlı jeotermal kaynak arama’ projesi için 14 Şubat'ta Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulundu. Projenin yapılacağı 3 bin metrekarelik alanın tamamı Hazine arazisi ve Gediz Deltası’na 260 metre mesafede bulunuyor. Proje alanı aynı zamanda ‘sulak alan tampon bölge sınırı’, ‘turizm tesis alanı’ ve ‘doğal sit alanı’ statüsünde. Bu alana evlerin uzaklığı ise sadece bin 150 metre olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca alanın 80 metre güneyinden doğalgaz boru hattı geçiyor. Kuş Cenneti’ni yaşatmak için 36 yıldır büyük bir yüreklilikle mücadelesini yürüten Ege Üniversitesi Fen Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Kuş Cenneti Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, konuyla ilgili Ege Telgraf Gazetesi’ne konuştu, jeotermal kuyusu iddialarına karşın tepkisini dile getirdi, “Yüreklilikle savunurum” ifadelerini kullandı.

‘SAKINCALI BULUNMALI’

Bölgede 298 değişik kuş cinsinin bulunduğunun altını çizen Mehmet Sıkı, şartname gereği zaten jeotermal araştırmasının sakıncalı bulunması gerektiğini belirtti. Sıkı,“ Ragıp paşa dalyanı var aslında bu plan onun rotasından geçiyor. Fakat bu demek değildir ki ‘sulak alanın yakınında böyle bir jeotermal enerji üretilsin. Diğer taraftan yine rant sağlama çabalarına karşın RAMSAR yani Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi şartnamesinde ister ulusal olsun ister yerel olsun sulak alanları korumak zorunluluğu vardır diyor. Rant alanının dışında kalıyor fakat yine bir sulak alan. En azından yakınında olduğu için bu araştırma yapılmak istenen yer, şartname gereği sakıncalı bulunmalı” dedi.

 ‘ULUSLARASI ÖNEM’

Daha önce 2002 yılında deltanın Doğal Sit Alanı olduğunu vurgulayan Sıkı, “Son zamanda bu doğal sit alanlarının yaptırım şartlarını gevşettiler. Eskiden olduğu gibi olsaydı, 1. Derece doğal sitlerde bu kararlar alınamazdı. Ama yönetimler baskılar sonucu yaptırımları fazlasıyla gevşettiler. Gözetleme kulesi yapılabilir dediler. Ulusal çıkarlar için diyerek daha öncede Behçet Uz Ormanı’nda da yapıldı… Hakikatten yapılacak bir şeyse, bunun oturulup özellikle İzmirlilerin tartışıp ona göre karar vermesi gerekiyor. Uluslararası önemde bir sulak alan burası. Bırakın ulusalı, yereli… “ açıklamalarında bulundu.

 ‘DAHA KÖTÜSÜ OLMASIN’

Yapılacak çalışmanın Kuş Cenneti’ne ya da deltaya zararı olmayacağının herhangi bir bilinirliği olmadığını dile getiren Sıkı, 36 yıldır verdikleri mücadeleyi ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:“ Böyle bir çalışmanın kuş Cenneti’ne ya da deltaya zararı olmayacağını kimse söyleyemez. Endişem bu birikimin arkasından ne geleceğidir. Biz 1982’den beri 36 senedir, nelerle baş ettik. Liman yapılacaktı, balıkçı barınağı yapılacaktı, Kuzey imara açılacaktı neler neler... Benim endişem bu çalışma burada kalmayacak arkasından daha kötü etkileşimler yapabilecek çalışmaların gündeme gelmesidir” dedi.

 ‘LABORATUVAR’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl 25 Kasım’da bölgenin UNESCO Dünya Mirası’na kabul edilmesi için resmi başvuruda bulunmasına yönelik görüşlerini aktaran Sıkı, “ O zamanda söylemiştim. Yarın birisi çıkıp burada altın arayacağım diyebilir. Özellikle Kuş Cenneti’ne karşı bu kadar kötü niyetin olmasını bir türlü kabul edemiyorum. Bu alanın size ne zararı var. Doğal bir miras. Kuşlar yönüyle, bitkiler yönüyle burası adeta bir laboratuvar. Canlı bir doğa müzesi. Bırakın jeotermali, bir çivi dahi çakmamak gerekiyor” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber