Kongre öncesinde kulislerde belediye başkanlarının kurultay delegeliği için aday olup olmayacağı sorusu merak ediliyordu. Listelerde hangi belediye başkanları yer aldı? CHP İzmir İl kongresinde il yönetimi, il disiplin kurulu ve kurultay delegesi adayı olanlar listelere isimlerini yazdırarak divan kuruluna iletti. Kongre öncesinde kulislerde belediye başkanlarının kurultay delegeliği için aday olup olmayacağı sorusu merak ediliyordu. Çarşaf liste yönteminin uygulandığı kongrede, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer'in yanı sıra 16 ilçe belediye başkanı kurultay delegeliği için adaylık başvurusu yaptı. Aday olan başkanların arasında, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz yer aldı. Balçova'da belediye başkanı Fatma Güçlü Çalkaya kurultay için adaylık başvurusu yapmazken, eşi Balçova eski Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Ankara yolculuğu için adını listeye yazdırdı.

5 başkan listede yer almadı

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda,  Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı,Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy,  Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur kurultay delegeleri arasında yer almadı.

Menemen'den son dakika gelişmesi

Açıklanan ilk listede ismi geçen Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, son dakika kurultay delegeliği adaylığını çekme kararı aldı. Aksoy'un yerini genç bir isme bırakmak için böyle bir karar aldığı ifade edildi.
KAÇ DELEGE VAR? Kongrede 30 ilçede seçilen 600 delege dışında doğal delege olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Milletvekilleri, İl yönetimi ve il disiplin kurulu üyeleri kongrede oy kullanacak. Delegeler il başkanı dışında, 56 kişilik kurultay delegesi, 30’ar asil ve yedek il yönetimi ile 9 kişilik disiplin kurulunu da seçecek. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel salona aralarında ilçe başkanlarının da bulunduğu kalabalık bir grupla giriş yaptı. Yücel'in girişiyle salonda 'İşte örgüt işte başkan' sesleri yükseldi.   'ARSIZLIK VE PİŞKİNLİK VAR' Kongrenin açılış konuşmasını CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yaptı. Konuşmasına, geçtiğimiz günlerde Elazığ ve Van'da yaşanan doğal afetlerde ve İzmir'den kalkan İstanbul uçağının kaza yapmasıyla hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yararlılara şifa dileyerek sözlerine başlayan Yücel, "Bu tarz doğal afetlerde can ve mal kaybının önüne geçmek istiyorsak ülkeyi yönetirken Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi aklı ve bilimi yoldaş almalıyız. Bir arsızlık ve pişkinlik var. İktidara yakın özel bir şirket Kızılay'ya 8 milyon dolaar bağış yaptı. Neden Ensar Vakfı'na aktarmak için... Bağış neden Kızılay'a gidiyor çünkü Kızılay kamu yararına kurulmuş bir dernek. Vergiden muaf. Türkçesi vergi kaçırılıyor, devlet zarara uğratılıyor. Kazanan kim bağışı yapan şirket, bağışı alan Ensar Vakfı, aracılık eden Kızılay. Yani tüm tarafların kazandığı bir sistem. Kızılay üzerinden bağıl yapılmasaydı 8 milyon dolar devletin kasasına gidecekti. Kaybeden devlet, halk... Demokratik, çağdaş ve hukuk kurallarıyla yönetilen bir ülkede bunları kabul edilemez ancak bunların ar damarları çatlamış" dedi. Türkiye'de ekonomi çökmüş durumda "Vatandaşın bir karış toprağını yandaş sermayeye yedirmeyeceğiz" diyerek sözlerini sürdüren Yücel, "Bugün Türkiye'de ekonomi çökmüş durumda. Ekonomik kriz olağan bir hal aldı. 7 milyonu aşkın işsiz var. 2020'nin ocak ayında açılan icra dosyası 600 binin üzerinde. 1.5 milyonun üzerinde EYT var. 17 yıl önce iktidara geldiğinde komşularıyla sorun yaşamayan Türkiye'nin şu anda sorun yaşamadığı komşusu kalmadı. Mezhep üzerine, kişisel ihtiraslar üzerine hareket ediliyor. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da ifade ettiği gibi Türkiye şu anda yönetilmiyor. Bu gidişe 'Dur!' demek sizin elinizde, bizim elimizde, CJHP örgütlerinin elinde, vatanını milletini seven tüm yurttaşlarımızın elinde. CHP'nin tarihle özdeşlemşmiş bir misyonu var. Mustafa Atatürk ve arkadaşları emparyalizme karşı tam bağımsız Türkiye için mücadele ettilerse, siz de bu ülkede yaşayanların daha çağdaş, daha demokratik bir ülkede yaşamaları için mücadele ediyor. Martın sonu bahar olsun dedik, Mart'ın sonunda baharı getirdik. 11 büyükşehir ve 191 ilçe belediyesini kazandı. Yüzde 58 gibi bir oranla seçim kazandı. İzmir'de 22 olan belediye sayımızı 24'e çıkardık. 24 ilçede kendi adaylarımız ve bir ilçede de ittifak ortağımız İYİ Parti adayı ile 25 ilçede seçimi kazandık. Bugün Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 50'sini CHP'li belediyeler yönetiyor. Bu başarıda hepinizin payı var. İttifak ortaklarımızın payı var. Vatanı için, milleti için, Cumhuriyet değerleri içib kavga ve mücadele eden tüm yurttaşlarımızın emeği var. Ancak bu başarının bir de mimarı var: Göreve geldiği günden bu yana CHP örgütlerini toplumun bütün kesimleriyle kucaklaştıran, hak, hukuk, adalet diyerek yürüyen, Millet İttifakı'nın kurulmasında öncü olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyor, şükranlarımı sunuyorum" dedi. 'İKTİDARI YÖNETMEYE HAZIR' Sonrasında salona seslenerek, "Bugün CHP'yi iktidara taşıyacak olan kadroları seçmek için buradayız" vurgusu yapan Yücel, "Parti içi kadrolarımızı belirlediğimiz bu süreçte sandığa giderek iradesini sandığa yansıtan tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. İlçe başkanlarımızı, yöneticilerimizi ve il delegelerimizi kutluyorum. İki sene birlikte görev yaptığım, emek ve mesai yaptığım il yönetim ve disiplin kurulu üyelerimize teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. CHP bugün genel başkanlarının, milletvekilleri, belediye başkanları ve meclis üyeleriyle, tüm üyeleriyle iktidarı yönetmeye hazırdır. Mutlu ve huzurlu Türkiye'yi kurmak üzere kongremizin hepimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" diye konuştu. DİVAN BAŞKANI SEÇİLDİ Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca divan başkanlığı için oy birliği ile seçildi. Geçmişte yaşanan gelişmelerle birlikte hafızaları tazelemek istediğini belirten Biçer Karaca, "16 Nisan Referandumu'nda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana verilen demokrasi mücadelerini hiçe sayarak ülkemize gerçekten her anlamda çok derin sorun ve krizler yaşandı. Referandumla kuvvetler ayrılığı güçlenecek, kualisyonlar düzelecek ve adaletin daha güçlü olacağı bir yönetimi hayata geçireceğiz diyenler sonra ne yaptı? Ülkemizde kualisyonu bitireceğiz diyerek saraya bu ülkenin geleceğini teslim edenler ittifak yasası ile kualisyonla seçime gittiler. Ekonomimiz şaha kalkacaktı ama üzelerek ifade etmek isterim ki bırakın ekonominin şaha kalkmasını vatandaşlarımız buhranla yaşamına son vermeye başladı. '2020 çok güçlü başladı' diye konuşurlarken Hatay'da bir vatandaşımız 'Çocuklarımız aç diyerek kendisini yakmıştır. Damada ekonomiyti teslim edenler tek adam ve saray yönetimiyle halktan uzaklaşmış onların sorunlarını kulakları tıkamış sosyete damadı ile türkiyeyi aşılması çok zor durumlarda bırakmıştır. Bugün ekonomimiz buhranın eşiğindedir. 8 milyona yakın vatandaş işsiz, 2 milyon üniversite mezunu işsiz... Vatandaşımız 2019 yılında açlığın pençesinde yaşamdan kopmayı tercih etmişlerdir. CHP olarak çağdaş, bilimsel, laik eğitimin önünü vurguladıkça onlar hep bize karşı çıktılar. Bugün gelinen noktada görüyoruz ki, dünyada örnek gösterilecek bilimsel araştırmalarıyla örnek olacak üniversiteler arasında bizim üniversitelerimiz yer alamadı. Üniversiyelerimiz bilimden uzaklaşmış saray ve şurasını yandaşlık eden bir anlayışa teslim edilmiştir. Ülkemiz Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta Barış, Dünyada Barış' anlayışından uzaklaşmış, Trump'la Putin arasında savrulan tek adam anlayışında bir ülke haline gemiştir" dedi. 'TEK YOL İKTİDARDIR' "İzmirliler, Kuva-i Milliye'nin Çoban Ateşi'ni Hasan Tahsin'in il kurşunu ile yakan İzmirliler" diyerek sözlerini sürdüren Divan Başkanı, "Bu böyle devam etmeyecek değil m? Tüm Türkiye bugün İzmir'den bu salondan Türkiye'ye verilecek olan müjdeli haberleri özlem ve heyecanla bekliyor. CHP'nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük özveri ile kurduğu demokrais ve millet ittifakı ülkemizde burada daha güçlü bir İzmir ile Türkiye için daha güçl, bir demokrasi için birlikte yaşaacağız. Ben bu mücadele İzmir'de bugüne kadar emek veren Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracak olan büyük yürüyüşümüze yoldaşlık eden bütün arkadaşlasrımıza teşekkür ediyorum.  Bugün İzmir'den tıpkı 15 Mayıs 1919'da Hasan Tahsin'in attığı kurşunla bir direnişin örgütlenmesini ateşleyen İzmir'de 'Tek yol iktidar' diyoruz" diye konuştu. ÇARŞAF MI? BLOK MU? Kongrede divan başkanlığına blok liste önerisi geldi. Konuyla ilgili aleyhte konuşmak adına söz alan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, şu ifadeleri kullandı: "Bakın, bugüne kadar 37 yıldır aktif siyasetin içinde geçmiş dönemde il başkanlığı yapmış ön seçimlerde ikinci çıkmış bir arkadaşınız olarak söylüyorum ki: Çarşaf liste birleştirir, blok liste ayrıştırır! Değerli dostlarım, blok listenin en büyük zararı seçilecek il başkanına ve genel merkez yöneticilerine olur. Yaklaşık yer bulacak arkadaşımızın sayısı 95 civarı. 540 civarında il delegesi arkadaşımızı bu listelerde göremeyeceğiz. Bu arkadaşlarımız örgütün kantarına çıkmak istiyor çarşaf liste ile bırakın yarışsınlar. Kimse bizim böyle bir aleyhte konuşma yaptığım için kavga çıkmasını beklemesin, çok beklersiniz. Kavga etmeyeceğiz! İktidara yürüyen bir siyasi partinin İzmir gibi bütün siyasi partilerin gözü ve kulağının burada olduğu il kongresi çarşaf liste yapılmalıdır." Daha sonra il delegelerinin oylarıyla kongrenin Çarşaf Liste yöntemiyle yapılmasına karar verildi. ÖZKAN: KAZANACAĞIZ! Cumhuriyet Halk Partisi'nde demokrasi dışında bir şey olmayacağı vurgusuyla sözlerine başlayan CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, "CHP içinde FETÖ olmaz, PKK olmaz... Her gün ağız dolusu küfür ile CHP'ye sallayanlara sesleniyorum: Biz demokrasiye, insan haklarına, iyiiyi, doğruya güzel olana katkı sunmaya devam edeceğiz. Biz açlıktan kendini yakan babanın duası için, evine ekmek götüren işçi için kazanacağız. Bilim için, akıl için, insanlar için kazanacağız. İzmirimizi canı yürekten kutluyor, kurultayımızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" açıklamalarında bulundu. 'SOSYAL DEMOKRASİ...' Tuncay Özkan'dan sonra kongrede konuşan İzmir Büyükşehir Belediy Başkanı Tunç Soyer: Değerli Genel Başkan Yardımcılarım. Çok değerli milletvekillerim. örgütümüzün çok değerli emekçileri hepimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün tam 10 ay oldu. 10 ay içinde en büyük yatırımın adımını attık. Buca metrosu, 1 milyar 70 milyonluk projeyle büyük bir adım atıyoruz. Buca'da hayatı değiştirecek bir adım olacak. Türkiye'De en çok metro agğına sağhip olan kent olma halinde ilerliyoruz. Körfez'i üç yıl içinde yüzülür hale getireceğiz. Onlarca yüzlerce proje başlığımız. İki ay sonra bir yılın muhasebesini yapacağız. Bir yıl içinde ne yaptığımızı bütün Türkiye'ye duyuracağız. Hepinizin içinde yaşamaktan onur duyacağınız bir karnemiz olacak. Rekor başarıyı kazanmamıza emek veren tüm milletvekillerimize, Deniz Yücel Başkanımıza, il ve ilçe yöneticilerine huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum. Sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sevgili CHP'liler bugün demokrasi şölenine dönüşecek kongrede Cumhuriyetten bahsetmek istiyoruz. Türkiye'yi arap dünyasından ayıran şey Cumhuriyet olmuştu. Bizi yoksulluk ve cahillİkten koruyan miras Cumhuriyet olumuştur. Bugün bu miras har vurup harman savruluyor. Cumhuriyet'in varlık nedenleriyle çakışıyorlar. Bu tutum ve davranışlar bize demokrasinin bir kişinin tutumu olmadığını milyonların iradesi olduğunu gösteriyor. Aklımızı başımıza toplamalayız. Atalarımızın aziz hatırasına ve çocuklarımızın geleceğine ihanet edemeyiz. Bütün yaşam gayelerimizi Cumhuriyet'i koruma mücadelesine dönüştürmeliyiz. Önce onu korumak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Cehalete ve popülizme, teröre, baskıya, faşizme karşı mücadele etmeden Cumhuriyet'i koruyamayız. Bu mücadelenin pusulası sosyal demokrasidir. Yaklaşık 45 yıl önce delikanlıyken sosyal demokrasiyle tanışmıştım. Tarihin hiç bir döneminde ihtiyacımız olmadığı kadar lazım olan bir anlayıştır" dedi. 'O SATIH BÜTÜN VATANDIR' 'Ceheneme süreklenen güzel ülkemizi el birliğiyle cennete çevirmek bizim elimizde' diyen Başkan Soyer " CHP'nin tek kamu gücü belediyelerdir. 11 büyükşehirin Türkiye nüfusunun yarısının fazlasından kucakladığını düşünün. Her gün milyonlarca insana dokunuyoruz. Her yerde açmış çiçeklerimiz var. İnsanların iş bulamadığı için intihara sürüklendiği bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Birlik olup çok daha fazla konuşacağız. Mücadelenin öncüleri sizlersiniz. Bu mücadelenin neferi en çok İzmir'e yakışıyor. Aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak, olanca gücümüzle aydınlığı yurt çapına yayacağız. Kurtuluşa ihtiyacımız olduğu bu günlerde diyoruz ki; Hattı müdafa yoktur, sattı müdafa vardır. O satıh bütün vatandır" diye konuştu. 'DÜZENİ DEĞİŞTİRMELİYİZ' "Bizler, tüm CHP'liler, özellikle ama özellikle İzmirli CHP'liler, Cumhuriyet'in neferi olduğumuzu aklımızdan çıkarmamız gereken bir dönemden geçiyoruz" diyen CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Cumhuriyetin tam da 100'üncü yılında yeniden Cumhuriyeti kurma iddiasının büyük sorumluluğunu taşıyoruz. Bu kararlığa ihtiyacımız var. Bütün dünyada oluşan gereken bir düzenle karşı karşıyayız. Türkiye Cumhuriyeti'ni Cumhuriyet yapan bütün devrimleri yeniden ayağa kaldırarak siyaseti yeniden başlatmamız gerekiyor. Sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da güçlü bir sol rüzgarı görüyoruz. TBMM'de sizleri temsil etmek üzere, Avrupa Konseyi Sosyalist Grubu'nda, işte burada sözünü verdiğimiz eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu iktidar 17 yıldır sadece Türkiye'yi kötü yönetmedi, Türkiye'nin düzenini değiştirdi. Ortaya koyacağımız iktidar iddiası, bu ülkeyi daha iyi yönetirken düzeni değiştirme iddiası olmak zorunda. Deprem, çığ, uçak kazası, maden ve inşaatlardaki göçükler, doğalgaz faturasını ödeyemediği için yok olan aileler ve bunun yanında doğalgazdan kazandığı parayı Kızılay aracılığı ile aktaranlar... Bunları asla unutmamalıyız. Tek adam rejimi bizi korumasız vıraktı ve halkı ölüme terk ediyor. O zaman korumasızlığı sonlandıracak güvenceli bir geleceği sağlayacak sosyal devlet ve halkçı düzeni sağlamak zorundayız. Halkçı bir programla sosyal düzeni değiştirmeliyiz. Biz düzeni değiştirmeliyiz. Çünkü biz CHP'yiz. Sadece iktridara talip değiliz. İktidara sahip olduğumuzda yapacaklarımızı yüksek sesle söylemek zorundayız. Görev bize düşüyor. Sadece iktidarı eleştirmek değil, düzeni değiştirmek gerekiyor. Demokrasiyi güçlendiren ve basını özgürleştiren bir yönetim kurmak zorundayız. Bu düzen rantçı düzen, sömürü düzeni, sermaye düzeni. Emek diyen, laiklik diyen, Ensar Vakfı ile değil Milli Eğitim değerliyle büyüyen çocukların var olması için Atatürk'ün gösterdiği hedefe doğru adımlar atmamız gerekiyor. Geçmişimize sahip çıkan, bugünü doğru okuyan bir siyasete ihtiyacımız var. Bu hedefleri gerçekleştirecek ve sahaya çıkacak sizlerle birlikte kuşkusuz ki sadece iktidara talip olmayacak, düzeni de değiştireceğiz. Biz CHP'yiz. Özgürlüğün, laikliğin, emeğim, demokrasinin partisiyiz" ifadelerini kullandı. URUNGA'DAN SERT ÇIKIŞ Kongre öncesi adaylık öncesi yeterli imzayı toplayıp toplayamayacağı merak konusu olan Ezgi Deniz Urunga üstü kapalı bir şekilde yarışta yer alamayacağını duyurdu. Salonda kendisine imza vermeyenlere seslenerek, "Yoksa tabanın sesinden mi korktuk?" sorusunu yönelten Urunga, "Bu yolda mola vermek yok.Bu yol aydınlığın, medeniyetin, bağımsızlığın yolu. İşte, parti içi mücadele de bu anlayışla olmalıdır. Buraya gelirken il delegesi arkadaşlarımızla beraber liyakat sahibi kadroları seçmek için heyecanla, umutla geldik. Yarışlar partilerin umudunu güçlendirir, bu savaş değil yarıştır.Daha çok çalışmanın daha iyiye ulaşmanın iddiasıdır. Bizleri bu iddiadan alı koymaya çalışan kimdir?  Bu anlayışı, örgütlü ruhu yok eden kimdir? keşke burada sizlere tek başına çıktığım adaylık yarışında bir kadın olarak aday olabilseydim. Tam da bugün 8 şubat günü ilk defa bir kadının milletvekili olarak meclise girdiği gündür. Keşke ben de bir başkan adayı olarak kürsüde konuşabilseydim. Akşam salonun kapıları malesef kapalıydı, pankartlarımız asılamadı. Sabah pankart asmaya gelen arkadaşlarımız tartaklandı. Şimdi size soruyorum: Biz neyi kimden kaçırıyoruz? Biz kimlerle yarışıyoruz arkadaşlar? Ne olursa olsun mücadeleye devam ediyoruz. Unutmuyoruz çünkü devrimciyiz, solcuyuz. yıkılmayız, yorulmayız. Hem parti içinde hem de parti dışı mücadele içinde canla başla mücadele etmeye varız! Siyaset yapmak doğru bildiğin yolda yürümek için cesaret işidir. Cesaret ve yürek gerektirir. Yüreğin kadını erkeği yoktur. Ya merti vardır, ya da nağmerti!" diye konuştu. Oğuz ne açıklama yaptı? 30 il delegesi başvurusunu yaparak imzalarını Cüneyt Oğuz'dan geri çektiğini açıkladı. Konuyla ilgili açıklama yapan Divan Başkanı Gülizar Biçer Karaca, "İl başkanı olmak için yüzde 10 imzayı bulamamış olduğundan İl Başkan Adayı Deniz Yücel olarak ilan edilmiştir" dedi. Açıklamanın ardından kürsüye gelerek örgüte seslenen Oğuz, "Değerli arkadaşlarım ben bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta adaylğıımı açıkladım. Bu açıklamaların ardından bir takım baskılar sonrasında sadece aday olmak için verdiğim gece gündüz müdahale devam etti. Bir takım mükerrer imzalar olduğu tespit edildi. Bu imza toplama kampanyası 1 ay önce ilçe başkanlıkları tarafından başlatıldı. Ben İzmir'de gerçek anlamda demokrasiyi seven, inananlar için il başkanı adayı olarak yarışmak isterdim. Sayın Divan Başkanı hukukçu olmasına rağmen bizi uygun bulmadı. Bu cumhuriyete ve demokrasiye dayanan bir prangadır. Seçimlerde oy vereceksiniz. Büyük bir baskı altındayız. Biliyorsunuz blok değil çarşaf liste. Çarşaf liste demokrasinin gerçeğidir. CHP'nin tüzüğünde yazan seçim sistemidir. Şimdi çarşaf liste ile tek adamlı bir seçime gidilecektir. Hepinizin vicdanına soruyorum, sizin içinizden gelen bir arkadaşınız olarak size sesleniyorum. CHP'ye üye olmak çok önemlidir. CHP'nin her bir bireyi İzmir'de 1,5 milyon CHP sevdalısına sorumludur. Bu sorumluluğun arkasında bu partiye oy veren 1,5 insanın sorumluluğunu taşıyorsunuz. Cumhuriyetin temel taşları yerinden oynadı. Seçme örgütü bile bu durumdan rahatsız. İşte tam da bu noktada şunu bilin ki, bugün bütün "Türkiye'de CHP'ye oy verebilir miyim?" diye düşünen  bu seçmen arkadaşlarımız bizleri izliyor. Bu salondan çıkan sonucun daha demokratik olmasını dilerdim. Mevcut il başkanıyla yarıştığımızda Sayın Deniz Yücel kazansaydı ben kendisinin kolunu kaldırırdım. Eğer ben kazansaydım da onunla birlikte çalışırdım. Bu CHP'nin mahallelerde savaşarak delege olmuş daha sonra il delegesi olmaya hak kazanmış siz onurlu şerefli il delegasyonuna yapılmış bir darbedir. Bunu kabul etmiyorum. Vermiş olduğunuz mesaj 80 milyona gidecek. İzmir Cumhuriyetin kalesidir. Bir takım algı operasyonlarıyla 21'inci yüzyılda CHP'yi bu hale getiriyoruz. Her şeye rağmen ben teşekkür ediyorum. Yaşasın CHP" diye konuştu. YAĞMUR GÜLÜ