Ekonomi gündemi açısından yoğun bir haftanın içindeyiz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bugün yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını açıklayacak. Temmuz-eylül dönemine ilişkin dönemsel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerini piyasalar merakla bekliyor. Ekonomistler, GSYH'nin 3. çeyrekte yüzde 8,1 büyümesini bekliyor. İşsizlik rakamları da 10 Aralık Cuma belli olacak. TÜİK, ekim dönemine ilişkin iş gücü istatistiklerini açıklayacak. İşsizlik oranı eylülde, geçen yılın aynı ayına göre 0,3 puan azalışla yüzde 11,5 oldu. Salgına karşı aşılamanın artmasının ekonomik aktivite üzerindeki etkileri bakımından 13 Aralık Pazartesi duyurulacak ekim ayına ilişkin ciro ve perakende satış endeksleri ile sanayi üretim endeksi takip edilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı da kasım ayının bütçe gerçekleşmelerini 15 Aralık Çarşamba açıklayacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da aralıkta "2022 Yılı Para ve Kur Politikası" metnini açıklayacak. Bu metin, gelecek yıla ilişkin para ve kur politikalarının belirlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Böylece gelecek yılın finansal istikrar ile enflasyon raporları ve Para Politikası Kurulu toplantılarına ilişkin takvim de belirlenmiş olacak.Yılın son Para Politikası Kurulu toplantısı da 16 Aralık Perşembe gerçekleştirilecek. 450 MİLYAR DIŞ BORÇ Önceki Merkez Bankası faiz indirimini değerlendiren ekonomist Murat Kartalkaya, “Son üç haftada TL yüzde 40’a yakın değer kaybetti. Fakirleşmişiz. Bu hafta ilginç olabilir. TL’ nin değer kazanması bir mucize olurdu. Dolar yukarı doğru çıkacak diyenler haklı çıkıyor çünkü Türkiye’nin 450 milyar dolar dış borcu var. MB rezervi ve dövizimiz yok. Borcumuz çok. 100 lira gelir var, 58 lira borç var. Çoğu borç da Euro üzerinden. Bu nedenle ödenemiyor. Türkiye’nin borcunun milli gelire oranı çok ciddi boyutta. Dünyada da pandemi hala büyük bir sorun.” dedi. ekonomist-ugur-civelek YA ASGARİ ÜCRET? Ekonomist Uğur Civelek ise, “Son iki hafta içinde olanlara bakarsak, faizleri yükseltmeye yönelik bir niyet yok. Kurda dalgalanmayı engelleyecek bir girişim yok. Bankalarla yapılan toplantıda piyasa kurallarına uyumdan bahsettiler. Döviz talebi devam edecek, ekonomi yönetiminde tulumbacılığı oynayacaklar. Kur ateşini döviz satarak söndürmeye çalışacaklar. MB’den bir faiz düşüşü daha bekliyoruz. Asgari ücreti neye göre açıklayacaklar? Bu koşullar asgari ücretliyi mağdur olmaktan kurtaramaz, enflasyon canavarını güçlendirir. Gelir dağılımı daha kötü olacak. Ekonomide kontrol edilecek bir şey kalmayacak. Şu an ülkede çalışanların yarıya yakını asgari ücret ya da asgari ücretin biraz üzerine çalışıyor. Son beş yılda artışlar yapıldı, ne kadarı cebe yansıtıldı? Yansıtmamak için neler yapıldı? Göçmenler neden bir yerlerde çalışıyor? Asgari ücrette artış yapılacak deniyor. Yüzde 30 zam verilirse bin lira zam geliyor. Enflasyonun 10 puan üstü verilse ne olur, verilmese ne olur? Geldiği gibi gidecek.” diye konuştu. MALİYET SORUNU Belirsizliğin sanayi üretimini zora soktuğunu ve hizmet sektörünün beklenen asgari ücret zammını karşılayamayacak kadar zarar gördüğünü belirten Civelek, "TÜİK ne kadar güvenilir; soru işareti... Gerçek işsizlik ve enflasyon rakamları verilmiyor. İstihdamda hizmet sektörünün payı var. Asgari ücret zamlanırsa Türkiye’de işsizlik artar. Hizmet sektörü şu an bu zamları verecek durumda değil. Sektör batma noktasına geldi. Salgın, süreci çok yıprattı. Daha zor günlere doğru büyük bir kumar oynanıyor. Vatandaşın durumunun daha kötüye gitmesi engellenemeyecek. Enflasyon kontrolden çıkıyor. Belirsizlik yaratıyor. Gelir dağılımı hızla bozulacak. Lodosa yakalanmış bir tekne gibi savrulacağız” dedi. Faiz yükseltilse dahi olumsuz senaryonun değişmeyeceğini belirten Civelek, “Faiz düşürsen ne olacak, çıkarsan ne olacak? Artık düzeltmek için çok geç. İhracatçı maliyet hesaplayamıyor. Hammadde tedarik edemiyor. Elindeki stokları kullandı. İhracat bu artışı sürdüremez. Bu anlamda maliyet hesaplayamıyorlar. Ekonomi durgunlaşır, işsizlik artar, bütçe açığı büyür, enflasyon devam eder. Türkiye’de rant hesapları uğruna üretim feda edildi. Tedavi edilemiyor. Hem tarımımız hem sanayimiz... Şu an minareye kılıf uyduruluyor” değerlendirmesinde bulundu. RANA BEYZA ÖZTÜRK/ ÖZEL HABER