"Büyük zorluklarla dönüş yapmışlar"
Halaçoğlu, bir kutu içerisindeki Kur'an'ın o günün zor şartlarına rağmen Türkiye’ye getirilmesinin anlamlı olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: "Mübadelede insanlar tüm mallarını evlerini ve eşyalarını geride bırakmışlar. O günün şartlarında büyük zorluklarla dönüş yapmışlar. Fakat orada bu Kur'an-ı Kerim'e sahip çıkıp uzun ve meşakkatli yoldan getirmeleri, sonrasında da bir camiye teslim etmeleri çok önemli. Ahşap kutunun ön yüzünde 'Selanik Düyun-u Umumiye Nazırı Ahmed Nedim Bey tarafından ihada edilmiştir' yazıyor. Her cüzün ilk sayfasında da 'Harputlu Abdü'l Fettah merhumun namına Hamidiye Cami-i Şerifi’ne vakfıdır. Muharrem'ül haram sene 1320' yazısı bulunuyor. Dolayısıyla bu eserin nereye ait olduğu kesin olarak belli." Müslümanların mübadele döneminde gemileri beklerken uzun süre Selanik'teki Hamidiye Camisi'nde kaldığını anımsatan Neval Konuk Halaçoğlu, kutunun çok iyi saklandığını, kim tarafından camiye bırakıldığının ise bilinmediğini dile getirdi. Halaçoğlu, kültür varlığı Kur’an-ı Kerim'in Urla’da yapılması planlanan kent müzesinde saklanmasını arzuladığını sözlerine ekledi."Tarihimize sahip çıkarsak tarih bize her zaman ışık tutacaktır"
Urla Müftüsü Ali Canbolat ise ilçedeki camide böyle nadide bir eserin bulunmasının önemine değindi. O dönemde insanların mallarından vazgeçmelerine rağmen kutsal kitaplarına sahip çıktığına dikkati çeken Canbolat, "30 cüzden oluşan ve o tarihe ait Kur'an-ı Kerim'in Urla'da bulunması bizim için çok önemli. Tarihimize sahip çıkarsak tarih bize her zaman ışık tutacaktır. Duyarlı davranışından ve değerli araştırmalarından dolayı da Neval hanıma teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı. AA
Editör: TE Bilisim