'Bana zarar verecekti, beni öldürecekti'
Savunma yaptığı sırada gözyaşlarını tutamayan Gizem Erdoğan, maktulün olaydan önceki gece kendisine tecavüz ettiğini söyleyerek, "Zaten bavulumu hazırlamış, gitme kararı almıştım. Ama aklım hala uygunsuz fotoğraflarımdaydı. Bunalıma girdim. Önceki akşam bana yaşattığı olay ve onun vermiş olduğu psikoloji ile kendime zarar vermeyi düşündüm. Çünkü kendimi ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordum. Silahı çenemin altına dayadım, o esnada kapı açılma sesi geldi. Kapıyı açamadı, arkasında anahtar varmış. Silahı kanepenin üzerine koyup kapıyı açmaya gittim. Bana 'Aç kapıyı, geberteceğim seni' diyerek küfretti. Holden döndüm ve silahı alıp korksun diye ayaklarına, yere doğru tuttum. Ona doğru ateş ettim çünkü bana zarar verecekti, beni öldürecekti. Bana 'Ya sen kendini öldür ya da ben seni öldüreceğim' diyordu. Üç, dört el silah sesini hatırlıyorum, onun dışında bir şey hatırlamıyorum. Ben onu isteyerek, bilerek öldürmedim. Kendini koruyan nadir kadınlardan olduğumu hissediyorum. Cezaevinde şu an özgürlüğümden mahrumum ama dayak yemiyorum, yaşıyorum" ifadelerini kullandı. Erdoğan beraatını ve tahliyesini talep ederek çok pişman olduğunu da söyledi. Erdoğan'ın avukatları, dosya kapsamındaki suçun meşru müdafaa sınırları içerisinde olduğunu söyleyerek tutuksuz yargılanmasını istedi. Sanık Gizem Erdoğan'ın annesi ve babasının tanık olarak zorla getirilmelerine karar veren mahkeme, Erdoğan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. OLAYIN GEÇMİŞİ Kağıthane'de, 5 Temmuz günü, Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli Topçu Uzman Çavuş Zeynel Yıldırım (26), bir süredir aynı evde yaşadığı nişanlısı Gizem Erdoğan (30) tarafından beylik tabancasıyla vurularak öldürüldü. Olayın ardından gözaltına alınan Gizem Erdoğan çıkarıldığı mahkemece "Kasten öldürme" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Uzman Çavuş Zeynel Yıldırım ise Gaziantep'te toprağa verilmişti.
Editör: TE Bilisim