TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Çeşme ve Urla’daki 511 taşınmaza dair alınan acele kamulaştırma kararına ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Karara dair dava açacaklarını duyuran meslek odaları İzmir’deki tüm kurum ve kişileri ranta karşı ortak mücadele etmeye çağırdı. Çeşme ve Urla’da yer alan 511 parsele ilişkin alınan ve 24 Ocak 2020’de resmi gazetede yayınlanan acele kamulaştırma kararına dair tartışmalar sürüyor. TMMOB’a bağlı odalar konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı. ODALARDAN ORTAK AÇIKLAMA  TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu adına hazırlanan ortak basın açıklamasını kamuoyu ile paylaşan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, “Bu konuda yaşanan gerçekler göstermektedir ki, burayı “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan etmenin karşılığı doğal alanların imara açılmasıdır. Doğal, tarihi veya tarımsal önemleri nedeniyle korunması gereken alanlara dair, rant çevrelerine ait yatırımların önünü açması, bunu kolaylaştıracak kararların alınması ve bu doğrultuda planların onaylanmasını sağlamak için kullanılmak üzere turizm alanı statüsü bir araç olarak kullanılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde ilan edilen acele kamulaştırma kararının içeriği incelendiğinde bu endişemizin doğrulandığını görüyoruz.

'Acele kamulaştırma kararı...'

Kamulaştırılacağı ilan edilen parsellerin bir kısmının tarım alanlarında ve doğal sit alanlarında, kalan kısmının da el değmemiş doğal alanlarda kaldığı görülmektedir. Ayrıca mevcut diğer imar planlarında bahsi geçen parsellerin tarım alanı, orman alanı ve doğal sit alanında kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla tarımsal amaçlı halinin ve doğal niteliğinin korunması gerektiği kararı, 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayladığı Çevre Düzeni Plan kararlarında görülmektedir. Aynı zamanda kamuoyuna yansıyan alanda bir havaalanı yapılması planlanmaktadır. Bu parsellerin nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin acele kamulaştırma kararının alınması endişe uyandırmaktadır. Daha önce, benzer bir yolla kamulaştırılıp sonrasında plan onama yetkisine sahip kurumlar eliyle yapılan planlarla arazilerin rant değerinin artırıldığını ve bazı sermaye gruplarına peşkeş çekildiğini biliyoruz. Suudi yatırımcıların bu bölgeye ilişkin “Yeni Çeşme” projesinin görselleri geçtiğimiz gün basında ortaya çıktı. Bütün bunlar açıkça acele kamulaştırma kararının peşkeş amacı taşıdığını göstermektedir” dedi.

DAVA SİNYALİ

 Acele kamulaştırmanın maksadı dışında kullanıldığını savunan ve kararı mahkemeye taşıyacaklarını duyuran Özlem Şenyol Kocaer, “Ayrıca satışa konu alanların bulunduğu konumun yaklaşık 2 kilometre mesafesinde, geçtiğimiz yıllarda Kaçak Urla Villaları ile kamuoyunun gündemine gelmiş ayrıcalıklı imar hakkı tanıyan doğal sit ve imar planı değişikliğine konu yerleşim alanı da bulunmaktadır. Acele kamulaştırma işlemi, sadece yurt savunması ihtiyacı ve olağanüstü durumlarda uygulanabilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle doğal alanların ve dolayısıyla ekolojinin yok edilmesi ve halkın malının acele kamulaştırılması kararı ile sermayeye rant  sağlanmasına dönük bir araç olarak kullanılması durumunda hukuki mücadele vereceğimizi kamuoyuna bildiririz” dedi.

HALKLA ORTAK HAREKET

 Toplantıda konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Melih Yalçın da, İzmirlilerin siyasi mücadelesinin süreçte oldukça önemli yer teşkil ettiğini belirtti ve İzmir halkı, sivil toplum kuruluşları ile belediyeleri kente sahip çıkmaya davet etti. Yalçın ayrıca, bölge halkının kamulaştırma kararlarına karşı örgütlenme çalışması içerisinde olduğunu da belirterek, izlenecek yasal mücadele sürecinde vatandaşlarla ortak hareket edeceklerini dile getirdi. Erman Şentürk