Korona virüs salgını nedeniyle alınan son kararla birlikte sınıfta kalmanın bu yıl ortadan kaldırıldığı okullar tamamen kapatıldı, öğrenciler de tatile erken girdi. Eğitim sisteminde yaşanan son gelişmeleri Ege Telgraf'a değerlendiren Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği İzmir Şube Başkanı Özgün Utku, öğrencilerin yarım dönem kaybettiğini belirterek, “Biz bu salgını 50 yıl önce yaşasaydık üstesinden çok daha rahat gelebilirdik. Bu süreç bize köy enstitülerinin önemi bir kez daha gösterdi. Bugün çocuklar sınıfta kalmadı ama sistemin kendisi açıkça sınıfta kalmıştır” dedi.

‘HANİ FIRSAT EŞİTLİĞİ?’

Utku şöyle konuştu; “Biz bugünlerde gördük ki aslında öğrenciler değil eğitim sınıfta kaldı. Yayınlanan son istatistiklere göre; Türkiye'deki öğrencilerin yüzde 30'una yakınının evinde bilgisayar yok. Cep telefonu ve interneti olmayıp imkanları bu sistemi takip etmeye yeterli olmayan büyük çoğunluk var. Kırsalda yaşayan ailelerin çocuklarını düşünecek olursanız, şu anda hasat mevsimindeyiz ve o çocuklar şu anda tarlada çalışıyor, ürün topluyor. Eğitim konusu en düşünülecek nokta. O çocuklar zaten okula değil, tarlaya gidiyor. İnternete ve uzaktan eğitime ulaşması zaten imkansız. Bu sistem daha çok şehir merkezinde oturan beyaz yakalı yani maddi durumu iyi ailelerin çocuklarına yönelikti. Yani burada eğitimde fırsat eşitliğinden söz etmek mümkün değil. Hele bir de engelli bireyleri düşünecek olursak, durum çok daha vahim. Engelli çocuklar da eğitimlerini yarıda kesmek zorunda kaldı, tüm eğitim merkezleri kapatıldı ve halen açılmadı. Aileler şimdi kara kara düşünüyor ve ne yapacaklarını bilemiyor. Eğitimlerine devam etmesi gereken on binlerce engelli çocuğu zorla eve kapatmış durumdayız. Sistemde zaten sıkıntılar var. İlk ders Menderes'in idamıyla başladı. Daha ilk gün psikolojisi bozulan o çocukların böyle bir şeyle karşılaşması normal mi? Uzman olmayan, çocuk pedagojisinden anlamayan kişilerce hazırlanan bir sistem ile karşı karşıya kaldık. Tamamen hazırlıksız yakalandık ve her şey o aceleyle bir haftada hazırlandı. Biz bu konuda sınıfta kaldık.” dedi.

‘NEYİ BAŞARABİLDİK Kİ?’

Başkan Utku yaptığı değerlendirmede eğitim sisteminin kriz yönetimindeki önemine vurgu yaparak “Sadece eğitim değil, bu süreçte hangi konuda hazırdık, neyi başarabildik? 65 yaş üstü vatandaşlara öğlen o sıcakta sokağa çıkma izni veriyorlar ve gerisini düşünmüyorlar. Bu kadar vatandaş virüsten değil sıcaktan ölecek. Bu düzenlemeyi yaparken hava durumuna da mı bakmıyorsunuz? Bunu herhangi bir vatandaş bile düşünebilir. Hangi konuda bir planlama var? Hangi alanda salgına hazırdık ki? Bu gibi durumlarda sorumluluk alamayan, öngörüden yoksun bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu süreç bize köy enstitülerinin ne kadar önemli bir kurum olduğunu bir kez daha açıkça gösterdi. Eğer bugün aynı sistem ve köy enstitüleri ruhu yaşıyor olsaydı, biz bu süreci çok daha kolay ve hasarsız atlatabilirdik. 80 yıl önce o zamanın koşullarını düşünecek olursak, biz o imkansızlıklar ile çok daha yetkin ve başarılı bireyler yetiştirmişiz. Köy enstitülerini bitiren gençler o yokluktan çıkıp adeta sıfırdan var ediyordu. Bu salgın bundan 50 yıl önce yaşansaydı bu kadar zorlanmazdık. Çünkü o dönemlerde ülkeyi köy enstitüleri ruhuyla yetişen planlama yeteneğine sahip, özgüveni had safhada bireyler yönetiyordu. Ülkenin belli bir geliri var, bunu tüm topluma eşit şekilde dağıtmak zorundasınız. Sadece eğitimde değil diğer tüm alanlarda sayısız zorluk yaşadık. İnsanlar maaşlarını alamadı, her zamanki gelirlerinin üçte biriyle hayatlarına devam etmek zorunda kaldı. Daha beş tane maskeyi dağıtamadılar. Bu süreçte bile kendi üreticimize değil, dışarıdan ithalat yapana destek sağladık. Bu ülkenin kaynakları nasıl paylaşılıyor? Öğrencilerimiz eğitimde göründüğü kadarıyla yarım dönem kaybettiler. Diğer yandan, bu süreç çocuklarda bir özgüven eksikliği ve çaresizlik hissine de yol açtı. Öğrencilerin ruh halindeki bu kalıcı hasar üzerinde özellikle durulmalı ve ailelerin yardımıyla bu etki aşılmalı. Ailelere her zamankinden daha büyük görev düşüyor. Biz uzaktan eğitimle geçilen bu dönemi boş geçtik sayıyoruz. Çocuklarımız ne yazık ki yarım dönemi kaybetti. Bu sistemle, bu plansızlıkla önümüzdeki yıl bu kayıp giderilebilir mi, bilemiyoruz. Teknik olarak bu kayıp elbette telafi edilebilir ama bu sistem ile çok zor. Bundan yıllar önce o imkansızlıklar ile 21 köy enstitüsü kuran, üretimle ülke ekonomisine katkılar sağlayan, nice yöneticiler, sanatçılar, değerler yetiştiren bir zihniyet var. Bu anlayışla bu eğitim nasıl planlanabilir ki?” ifadelerini kullandı. Erman Şentürk / Özel Haber
Editör: TE Bilisim