Korona virüs hayatımızın her alanına olumsuz etki ederken, aynı zamanda vefa, dostluk, birlik ve beraberlik gibi duyguları da pekiştiriyor. Olandan alıp olmayana veren el olmak için canla başla çalıştıklarını söyleyen İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, düzenledikleri kampanyaları ve yaptıkları etkinlikleri Ege Telgraf’a anlattı. Vefa Destek Grupları ile birlikte yaptıkları çalışmaların yanı sıra maskeden gıda yardımına, maddi destekten maneviyata kadar her konuda vatandaşın yanında olmaya devam eden Cami hocalarının her biri kendi mahallelerinde insanların yüreklerine dokunuyor. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, “Zor günleri birlikte, el ele, gönül gönüle atlatacağız” diyor.

  • Camilerimizde şu anda son durumu bize anlatır mısınız?
Din hizmetler noktasında camilerimizde ezanlarımız okunuyor. Cemaatle namaz kılınmıyor. Camiye giden vatandaşlarımız cemaat olmamak şartıyla namazlarını kılabiliyorlar. Ama biz bunun da olmaması yönünde telkinde bulunuyoruz. Netice itibariyle oraya girildiğinde aynı olayla karşılaşma ihtimali olabiliyor. Bu yönde de insanlarımızı uyarmaya çalışıyoruz. Camide görevlilerimiz oluyor. Onlar gelenlere sosyal mesafe konusunda gerekli uyarıları yapıyorlar.
  • Korona virüs sürecinde müftülüğe bağlı personel ne gibi çalışmalar yapıyor?
Vefa Destek Grupları Koordinasyon Merkezi’nde İzmir genelinde 1250 personelimiz görev yapıyor. Bunun dışında da ayrıca 350 personelimiz de bu gruplardan ayrı olarak 112, 155 çağrı merkezlerimizde de görev yapıyor. Bayan Kur’an kursu hocalarımız da var. Yani topyekun sahadayız aslında. Bu sayıların dışında kalan hocalarımız da kendi görev yaptıkları mahallelerde ayrım yapmaksızın ihtiyacı olan vatandaşlara yardımcı olmak için sürekli hareket halindeler. Sadece 65 yaşın üstündeki insanların ihtiyaçları ile alakalı değil; maddi imkanı olmayan insanlarımıza da maddi imkanı olan hayırseverlerden aldıklarını onlara ulaştırıyorlar. Bunun dışında zaten 65 yaş üstü ve kronik hastalarımızın sokağa çıkamadıklarını biliyoruz; onların temel ihtiyaçlarını da karşılıyorlar. Hocalarımız da Vefa Destek Grupları ile birlikte valilik ve kaymakamlıklarımızın koordinesinde görev yapıyorlar. Sosyal yardıma ihtiyacı olan veya emekli maaşı çekme konusunda da sorumluluk verildi. Ekiplerle birlikte emekli maaşlarını çekme konusunda da arkadaşlarımız sahada görev yapıyorlar.
  • Bu süreçte manevi duyguları güçlü tutmak için neler yapıyorsunuz?
Bunun dışında bizim Diyanet Vakfı’ndan aynı zamanda ihtiyacı olan vatandaşlarımıza da yardımlar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Müftülüklerimizde zekat fonları var. İmkanlar ölçüsünde elimizden geleni yaptık. Cumhurbaşkanımız zekatlar konusunda da açılan hesaplara yönelik çağrı yaptığı için bu yıl muhtemelen orada toplanacaktır. Biz bu süreçte de vakıflarımızın imkanları dahilinde yardım etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte vatandaşımızın dini ve manevi duygularını güçlü, moral ve motivasyonlarını da yüksek tutmak adına Diyanet İşleri Başkanlığımız’ın talimatıyla her gün yatsı ezanından sonra minarelerde dua ediliyor. Ayrıca minarelerden vatandaşlarımıza alınan tedbirlere uymaları konusunda yine Valilik talimatları doğrultusunda uyarılar yapılmakta. Cumhurbaşkanımız’ın başlattığı kampanyadan önce personelimiz arasında sağlık çalışanlarımıza malzeme desteğinde bulunduk. Devlet, zaten her türlü ihtiyaçlarını zaten karşılıyor. Ama biz bizim için özveriyle çalışan sağlık çalışanlarımıza moral olması adına, biraz da veren el olmayı teşvik etmek adına bir kampanya yapmıştık. Evlerine bile gidemedikleri, yoğun çalıştıkları o dönemde bazı farklı ihtiyaçları olduğunu duyduk. Hastanede mikrodalga fırın ihtiyaçları olduğunu duyunca, alıp sürpriz yaptığımızda çok mutlu oldular. Bu ve buna benzer küçük jestler sağlık çalışanlarımızı ayrıca mutlu etti.
  • Maddi yardımlar şu anda ihtiyaç sahiplerine nasıl ulaştırılıyor?
Cumhurbaşkanımız bu kampanyayı ilan ettiğinde de elimizde olan, tamamen kendi personelimizin katkıda bulunduğu 125 bin Türk Lirası civarında bir miktarı da ortak hesaba aktardık. Ve bunu hala devam ettiriyoruz. Her ilçe müftüsü personelinden gelen rakamları topyekun bir şekilde Cumhurbaşkanımız’ın açıkladığı ortak hesaba yatırmaya devam ediyor. İstanbul Sarıyer’de bir hocamızın medyaya yansıyan faaliyeti vardı. Aynı faaliyeti İzmir’de de hayata geçiren arkadaşlarımız var. Camilerde bulunan ayakkabılıklar temizlik ve dezenfekte işleminden sonra rafa çevrildi. Hayırsever imkanı olan vatandaşlarımızdan gelen gıda desteği oradaki raflara yerleştirildi ve ihtiyacı olan vatandaşlarımız gıda ve temizlik maddelerine ücretsiz ulaştı. Caminin bir bölümü adeta markete çevrildi ve olandan alıp olmayana veren bir sistemle vatandaşımıza hizmet sunuyoruz. Ayrıca evlerinde maske diken personelimiz bunu vatandaşlarımıza ulaştırıyor.
  • Umreden dönen vatandaşlarla ilgili neler yapıyorsunuz?
Umreden dönen İzmirli vatandaşlarımızın bir kısmı Ankara’da bir kısmı da Konya’da karantinaya alınmıştı. Karantina sonrası Konya’dan dönenler kara yoluyla geldiler ve Bornova’da Bilal Saygılı Camisi’nin altında onları karşıladık. Tedbirler doğrultusunda, hiçbir olumsuzluğa ve aksaklığa mahal vermeden hepsinin evlerine ulaşmalarını sağladık. Personelimiz tarafından da umrecilerimizin durumları takip edildi. Sağlık açısından sağlıkçılarımız zaten takip ediyor. Biz manevi açıdan kendilerini yalnız hissetmemeleri için, yaşadıkları sıkıntılı travmayı atlatabilmeleri adına onları takip ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Yurt dışından gelen vatandaşlarımız da KYK yurtlarında kalıyorlar. Oradan gelen talepler doğrultusunda da ücretsiz olarak herkese Kur’an-ı Kerim ve ilmihal, çeşitli dini kitaplar ulaştırdık. Şu anda da gelenler oldukça yine bu talepleri karşılamaya devam ediyoruz.
  • Bir de cenaze işlemleri var… Cenaze namazlarında nelere dikkat ediliyor?
Cenaze işlemlerinde de vefat eden vatandaşlarımız için camilerde sela okutuyoruz. Ama cenaze namazlarını camide değil, sosyal mesafeyi koruyarak az katılımla kabristanlarda kıldırıyoruz. Din görevlilerimiz tarafından cenaze namazları ve defin işlemleri de bu şekilde gerçekleştiriliyor. Cenaze işlemleri normalde Büyükşehir Belediyesi bünyesinde. Yoğunluk durumuna göre İzmir Büyükşehir Belediyesi bizden talepte bulundu; bu doğrultuda din görevlilerinin listesini verdik. Sıkıntıya düştükleri anda bu hocalarımızı arıyorlar ve arkadaşlarımız onlara yardımcı oluyorlar.
  • Sosyal medyada çok yazılıp çizildi, vatandaş kulaktan dolma bilgilerle tedirgin edildi. Korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenaze işlemleri nasıl yapılıyor?
Vatandaşlarımızın yakınları bu konuda hiçbir şekilde tereddüde düşmesinler. Tüm vefat eden vatandaşlarımız gibi korona virüsten hayatını kaybeden vatandaşlarımızın da cenazeleri dini anlamda olması gerektiği şekilde defnediliyor. Sadece tedbirler alınarak bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Cenazeyle ilgilenen personelimizin özel bir kıyafet giymesi gibi, yıkama esnasında sosyal mesafe korunarak hortumla yıkanması gibi önlemler alınarak hiçbir aksaklığa meydan vermeden dinimize uygun şekilde defin işlemi gerçekleşmektedir.
  • Ramazan öncesi ne gibi çalışmalar yapılması planlanıyor?
Her zamanki gibi Kur’an kurslarımızda ve camilerimizde temizlik, ilaçlama işlemleri yapıldı ve periyodik olarak yapılmaya devam ediyor. Tüm programların iptal edilmesi ve Kur’an kurslarının kapatılması dolayısıyla personelimizin eğitimleri de Diyanet TV aracılığı ile yapılıyor. Gerek Kur’an kursu öğreticilerimize yönelik gerekse hafızlık yapan öğrencilerimize yönelik 8 haftalık çeşitli eğitim programları da yine Diyanet TV’de yapılıyor. Hem müftülüğümüzün resmi internet sitesinde hem de sosyal medya aracılığıyla Cuma günleri vaazlarımız camilerde olduğu şekliyle her hafta farklı bir hocamız tarafından verilmeye devam ediyor. Sizin aracılığınızla vatandaşlarımıza bunu takip etmeleri noktasında telkinde bulunmuş olalım. Vaazlar, Kur’an-ı Kerim ve ilahiler de süslenerek dini duyguları güçlü tutmak adına vatandaşlarımız için devam ediyor. Ayrıca sohbet programlarımız da oluyor. Ramazan ayı boyunca da her gün teravih öncesi şeklinde aynen camilerde olduğu gibi vaaz ve sohbetlerimizi devam ettireceğiz. Esra Kapar / Özel Haber