Yaşanan salgının ardından normalleşme sürecinde artık vatandaşlar sosyal hayata adapte olmaya başladı. Sosyal mesafe kuralına riayet ederek hareket edilmesi önerilen vatandaşlar, belli kurallar çerçevesinde sokağa çıkıyor. Görme engelli vatandaşlar ise bu süreçte sosyal hayatta barınmakta zorluk yaşıyorlar. Yaşanan zorlukların büyük kısmının toplumsal algılardan kaynaklandığını söyleyen Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı Salih Arıkan, “Bende görme engelliyim. En büyük sorun izinsiz yardım talepleri. Vatandaşlar bizlere yardım etme amacıyla dahi olsa dokunduğunda, bulaş riski artmış oluyor” açıklamalarında bulundu.

‘BİLİNÇSİZ DAVRANIŞLAR’

Gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ve hala büyük bir riskle karşı karşıya olunduğunun unutulmaması gerektiğini söyleyen Arıkan, “Elbette gerekli tedbirler alınmalı. Eldiven ve maske ile korunmayı ihmal etmemeliyiz. Büyük problemlerden biri bizlerin bilinçsizliği. İzinsiz olarak dokunup yardım etmeye çalışıyor vatandaşlar bu da bulaş riskini arttırıyor. İzinsiz yardım edilmemeli ve izin alarak dokunulmalı. Gerçekten yardıma ihtiyaç duyduğunda da biri elime koluma dokunur mu endişesi yaşayan pek çok görme engelli vatandaş var. Arkadaşlar bastonlarıyla gidiyorlar. Bu bastonlar ile mesafe belirlemeye çalışıyorlar. Bu anlamda da vatandaşların öncelikli ve özenli davranmaları gerekiyor” dedi.

‘YALNIZLIK HİSSİ’

Yaşanan süreçte görme engellilerin ve tüm dezavantajlı grupların zorlandığını belirten Arıkan, “Süreçte çok farklı yardımlar olmadı ve alanlar yaratılmadı. Hem görme engelli hem kronik rahatsızlığı bulunanlar için bu süreç çok ama çok zordu. Evde kaldıkları için ciddi anlamda yalnız hissetti görme engelli vatandaşlar. Şimdi süreç gereği,1 Haziran itibariyle işe başladı pek çok engelli vatandaş. Risk bulaşır mı acaba diye korku ve kaygı yaşadılar. Hatta öyle ki engelliler işe gelmesin dendi. Oysa gerekli koşullar sağlanabilir. Öyle olması daha iyidir. Araç içinde sosyal mesafenin ayarlanması ile ilgili bir çalışma yok. Alışveriş sırasında nasıl mesafe koruyabileceğiz hiç bilemiyorum. Bu anlamda mağduriyetler var” ifadelerini kullandı.

YEREL YÖNETİMLER

Yaşanan olası problemlerin çözümü için yerel yönetimlerin harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Arıkan “Belki internet alışverişi artmalı yahut gönüllüler engellilerin alışverişini yapabilir. Çünkü herkes interneti kullanamıyor. Yerel yönetimler bu konuda çalışmalar başlatabilir. En önemlisi ise karar süreçlerine engellileri ve ailelerini dahil etmeleri. O zaman daha kolay olur herkes için. Hissedilebilir bir malzemeyle kesinlikle mesafe için halkalar çizilebilir. Asıl mesele yerel yönetimlerin projeler geliştirmeleri. Engellilerin dahil olmadığı bir yerde engellilere yönelik çözümler bulunamaz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber