Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2017-2019 yılları arasında, psikiyatri kliniklerine başvuranların cinsiyete göre dağılımını da açıkladı. Buna göre, kliniklere giden 7 milyon 953 bin kişinin yüzde 69’unu kadın yüzde 31’ini ise erkekler oluşturdu. Koca yanıtında, “İl sınırlarına yakın bölgelerde ikamet eden vatandaşlarımızın, hastane ve hekim seçme hakkını kullanarak, kendilerine en yakın olan başka bir il sınırı içindeki hastanelere başvurduğu bilinmektedir. Bu sebeple il dağılımı verilememektedir” açıklamasını yaptı. Psikiyatriye giden vatandaşlara dair açıklanan rakamlar büyük şaşkınlık yarattı.

‘YÜZDE 69’U KADIN’

Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı ve Psikolog İlknur Peder, açıklanan rakamlar doğrultusunda insanların çok zor şartlar altında yaşadığını ve ruh sağlığını dengeli tutmakta zorlandıklarını belirtti. İçerisinde bulunduğumuz toplumda insanların kendilerini huzurlu ve güvenli bir ortamda hissetmediğinin altını çizen Peder, 8 milyon kişinin yüzde 69’unun kadın olduğuna dikkat çekerek, kadınların toplumda çok sorunlu hissettikleri bir noktada bulunduklarını söyledi. Peder, “Rakamlara bakıldığında özellikle kadınlar mutlu olamıyor, huzurlu ve güvenli bir ortamda hissedemiyor. Anlıyoruz ki kadınlar ruh sağlığının bozulmasına yol açacak pek çok faktörle karşı karşıya kalıyor rakamlar bize bunu gösteriyor” dedi. Uzmanlara başvurmanın genellikle herhangi bir karşılaşılan yaşamsal zorluklar nedeniyle gerçekleştiğini söyleyen Peder, günlük hayatta karşılaşılan engellerin bu noktada büyük bir faktör olduğunu belirtti. Peder, “ İnsanlar günlük hayatın sorumluluklarını ve gerekliliklerini zorlandığı için genelde uzmana başvururlar. Baş edemediklerini gördükleri zaman uzmanlardan yardım isterler. Demek ki hepimiz çok güçlük çekiyoruz. Özellikle kadınlar sıkıntılı oldukları noktada bulunuyorlar” dedi.

‘HEPİMİZE DOKUNACAK’

Çözümün çok detaylı bir değerlendirme ile başlaması gerektiğini söyleyen Peder, “Psikolog, psikiyatrist ve sosyal bilimcilerin yani; belli noktalarda sorumluluk sahibi olan kişilerin değerlendirme yapmaları gerek. Kendi sorununu çözmekte yaşanan bu güçlük çekme halini nasıl kolaylaştırabiliriz, hayatına nasıl yardım edebiliriz diye hepimizin üzerine düşen bir sorgulama olduğunu düşünüyorum” dedi. Açıklanan rakamların doğal bir süreç için normal olmadığının altını çizen Peder, “Uzun vadede hepimize ciddi anlamda olumsuz yansımaları olacak. Sadece bu ilacı kullanma ihtiyacı duyan bu psikolojik bunalımı yaşayan insanlarla kalmayacak. Bu eninde sonunda hepimizi etkileyecek. Bir doktor hiç hak etmediği halde ölüme giden bir hasta saldırısına ve ölüme kadar giden bir davranışına maruz kalabiliyor, çocuklarımız kötü travmalara maruz kalabiliyor. Bu neden kaynaklanıyor, çünkü biz insanların ruh sağlığının dengede olmasına üzerimize düşen vazifeyi yapamadığımızda eninde sonunda bu toplumsal dalga hepimize bir şekilde dokunacak” açıklamalarında bulundu.

‘ÇARESİZLİK İÇİNDE ÇARE’

CHP Milletvekili Atilla Sertel de, “Koşullar ve yaşanan büyük sıkıntılar işsizlik, özellikle üniversite mezunlarının iş bulamaması, çok sayıda ailenin geçim derdinde olması insanları feci şekilde bunalıma sürüklüyor. Burada Sağlık bakanı bir itirafta bulunuyor, insanlar artık teskin edici haplarla ayakta durabiliyor. Sayın Bakan, ekonomi ve hazine bakanlarını uyarsın. O kadar çoğaldı ki hap kullananlar artık insanlar bu çaresizlik içerisinde çare arıyorlar. Bunu açıklamakla yetinmesin birde uyarıda bulunsun” dedi. Özellikle kadınların sayıca çok fazla olduğunu vurgulayan Sertel, “Evde aş, evde çocuğun bakımı, evde mutfağın dönmesi hepsi kadınların sıkıntısını getiriyor. Kocalar iş yerinde yaşadıkları ve hayatta karşılaştıkları sıkıntıları kadınlara yansıtıyor. Ne yazık ki Türkiye’de böyle bir tablo var” açıklamalarında bulundu.

‘KADINLAR BASKI ALTINDA’

Kadınların baskı altında kaldığını ve bunun çok önemli bir gerçek olduğunu söyleyen milletvekili Sertel, “İş yerinde baskı altındalar. Hem yoğun çalışma hem koca baskısı altındalar. Fakat sorunun çözümü için ekonomi ve insanların üzerinde oluşmuş baskıcı ayrıştırıcı dönemin sona ermesi lazım. Evlenmezseniz size vergi getireceğim deniyor. Herkesin işi gücü var sanki. Saray ve çevresi dışında toplumun hemen her kesiminde sıkıntı var. İnşaat sektöründe büyük firmalar dahi batma noktasına geldi. Bu sıkıntıyı aşmanın yolu Türkiye’yi düzlüğe çıkarmaktan geçiyor. Bunlarında o konuda bir çabaları yok, keselerini doldurma derdindeler” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber