Pandemi, döviz kurundaki dalgalanmalar, enflasyonda meydana gelen artışlar ve son olarak da kuraklık vatandaşın sofrasına adeta büyük bir darbe indirdi. Her gün lokmasından kısan vatandaşın artık çarşıda pazarda eli cebine gitmez oldu, yaşanan bu durum tüketiciler kadar esnafı da olumsuz etkiledi. Vatandaşın temel tüketim maddeleri ve gıda alışverişinde bir numaralı adresi olan semt pazarlarında yüksek etiket fiyatları sebebiyle yoğun şikayetlere maruz kalan esnaf da bu durumdan oldukça dertli. Artan gıda fiyatlarının semt pazarlarında tezgah açan esnafı da olumsuz etkilediğini belirten İzmir Pazarcılar Esnafı Odası Başkanı Hamdin Erişen, vatandaşlardan gelen tepkileri şöyle yorumladı: "Bu fiyatlar yüzünden günah keçisi biz olduk. Vatandaş eskiden harcadığı para ile Pazar çantasını doldururken, şimdi her istediğini alamıyor, çantası dolmuyor. Ancak bu işin içinde nakliyeciler var, aracılar var, hal var. Yaz aylarında fiyatlar bu kadar yüksek değildi o zamanlar bunlar daha iyi günlerimiz demiştik. Fiyatların buraya varacağı daha o zamandan belliydi. Her şeyden önce piyasada bir mal sıkıntısı var. Çiftçimiz bunalımda. Üretim düştü. Vatandaş üretmeyi bırakıyor, Antalya'da sinirinden serasını söküyor. Baltayla fidelerini parçalayıp yıkıyor. İnsanların tarlası, traktörü elinden gidiyor. Son yağmurlarda tarlaları su bastı, çiftçi zarar etti, ürününden oldu. Bize gelene kadar o kadar çok şey oluyor ki... Tabii halkımız karşısında ilk önce bizi görüyor. Bize çatıyor, haklılar da... Çünkü göz önünde bir tek biz varız. Meyve sebze halinde işler aynı altın borsası gibi. Elimizden geldiğince halkımıza bunu anlatmaya çalışıyoruz. Vatandaş gibi biz de zarardayız."

‘ÜRETİM DÜŞTÜ’

Yükselen fiyatların esas olarak üretimde yaşanan düşüşten kaynaklandığını vurgulayan Erişen, "Bizim kazancımız da yüzde elli oranında düştü. Nasıl düşmesin? Zaten semt pazarları pandemi kararları gereği yüzde 50 kapasiteyle çalışıyor. Yani, bugüne kadar iş yapan iki esnaftan sadece birisi tezgah açıyordu. Şimdi bu uygulama yavaş yavaş kalkıyor. Ama malın bize gelişi çok pahalı. Ürünün, nakliyenin fiyatı arttı. Aracılar fiyat yükseltti. Üstüne ürün azaldı, istediğimiz kadar malı bulamıyoruz. Bunlar yüzünden fiyatlar istemesek de yükseliyor. Vatandaş pazardan yana şikayetçi oluyor ama marketlerin fiyatlarına gidip bir bakın. Domatesin fiyatı bugün iki lira. Bu paraya artık bir bardak çay içemiyorsunuz. Geçen sene 1 liraya domates alınıyordu evet, doğrudur. Ama neyin fiyatı yükselmedi ki? Hangi malın fiyatı aynı kalmış? Bizim hem karımız, hem de işimiz yüzde 50 oranında düştü. Eskiden 10 kasa mal alıyorsak, şimdi 5 kasa ancak alıyoruz. Çünkü satamıyoruz. Keşke her şeyi ucuza satabilsek de günde 50 kasa mal getirebilsek. Zorda olup evine ekmek götüremeyen esnaflarımız var. İnsanlar artık en azından evden çıkıyorum da üç kuruş para kazanabiliyorum, buna da şükür diyor. Bizim pazarlarımızda üreticiler de tarlasından getirdiği malı satıyor. Onlarda da fiyatlar aynı. Son bir yılda 200 pazarcı esnafımız işi bıraktı, iflas etti. Sayımız gün geçtikçe azalıyor. Yağmurlar da bizi olumsuz etkiledi. Yağış geldi mi böyle sel oluyor, ondan sonra seraları su basıyor ve tarlalar bozuluyor. Haliyle ortada sağlam ürün kalmıyor. Bu durum da fiyatları etkiliyor. Şimdi soğuklar da başladı, daha da zorlanacağız" diye konuştu. Erman Şentürk / Özel Haber