Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de korona virüs salgınıyla mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Virüs her gün değişim yeni bir varyantını karşımıza çıkarırken, geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kovid-19'un Omicron varyantının son olmayacağını, virüsün "evrim" geçirmeye devam ettiğini bildirdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık SEN) 2 No’lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, gelinen süreçteki son gelişmeleri değerlendirdi.Şu anda yaşadığımız en büyük sıkıntı insanların rehavete kapılması” sözleriyle açıklamalarına başlayan Başkan Özdemir, “Kimse ilk zamanki gibi maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymuyor. Bu nedenle de salgın bir türlü hız kesmiyor. Baktığımızda diğer illere nazaran İzmir’de aşı olma oranı yüksek. Ancak içinde bulunduğumuz varyantın son derece yayılma etkisi var. Omicron noktasında en büyük şansımız hastaneye çok fazla yatırmaması. Çoğu hasta ayakta atlatıyor. Lakin içinde bulunduğumuz mevsimin de etkisiyle Kovid-19 sürüntü noktalarında yoğunlaşmalar bir hayli arttı. İnsanlar maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet etmedikçe, Omicron varyantı daha hızlı yayıldığından sıkıntılar devam edecektir” dedi.GRİPTEN DAHA HIZLI’ Salgınla mücadelede yeni kuralların da açıklandığını hatırlatan Özdemir, şu ifadeleri kullandı: “Karantina süresinin 7 güne düşürüldüğü açıklandı. Kişi 5’inci günden itibaren kendini iyi hissediyorsa test yaptırıp negatif çıkması takdirde 7’nci günden sonra normal işine dönebilecek. Bu noktada da Kovid’li hastaların kendilerini iyi bir şekilde izole etmesi gerekiyor. İzole etmezse temasta bulunduğu herkese bu virüsü bulaştırabilir. Sonuçta gripten daha hızlı yayılan bir varyant. Salgın bitmedi, ne zaman da biteceğini bilmiyoruz. Kimse bunu unutmamalı…”YILLIK 60 BİN PERSONEL’ Şu anda İzmir’de de vakaların arttığına dikkati çeken Başkan Özdemir, vaka sayılarındaki yükselişin faturasını hep sağlık çalışanların ödediğinin altını çizdi. Sağlıkçıların iki yıldır salgınla mücadele etme sürecinde çok yorulduğunu hatırlatan Özdemir, “Korona virüs salgını sürecinde en çok yıprananlar grup biziz. Avrupa Birliği ve OECD ülkelerine nazaran ülkemizde üç kat daha az personelle çalışıyoruz. Dolayısıyla üç kat daha fazla hastaya bakmak zorunda kalıyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın en son 20 bin alım noktasında açıklamaları oldu. 20 bin sayısı bizim için yetersiz; yılda en az 60 bin personel alımı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Kovid sürecinden sonra hem dışa kaçışlar hem de emeklilikler arttı. Hala izin kullanamayan çok arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımızın esas sıkıntısı eksik personel ve yüksek nöbetlerde yaptıkları zorlu mücadele… Sağlıkçıların büyük bir çoğunluğu eşlerini, çocuklarını göremeden iki yıl geçirdi. İnsanlar, bizim onlara verdiğimiz özeni maalesef bize göstermiyor. Hiç kimse kurallara riayet etmeden yaşıyor ama bizim 530’dan fazla şehidimiz var. Biz canla başla çalışıyoruz ama bu durum kimsenin umurunda değil” dedi.KAÇIŞLAR BAŞLIYOR’ Son olarak, özlük haklarıyla ilgili hala birtakım sıkıntılarının olduğunun altını çizen Özdemir, “Doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımızla ilgili zamlar hala komisyonda bekliyor. Bu içinde bulunduğumuz zorlu süreç istifaları ve meslek bırakmaları da beraberinde getiriyor. Hekimlerin ardından hemşirelerde de yurtdışına kaçışlar başladı. Dış ülkelere giderek burada çalıştığının en az 7 ila 8 katı bir ücretle çalışma olanağı bulabiliyorlar. Örneğin, Almanya’da 4 bin ila 4 bin 500 Euro ücretler konuşuluyor… Tabii böyle olunca yurtdışının cazibesi daha da arttı. Biz mali haklarımıza yönelik kararın bir an önce çıkmasını ve 15 Ocak maaşlarımıza yetişmesini istiyoruz. Aksi halde sağlık sisteminden kaçışlar daha da fazla başlayacak” diye konuştu. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER