SAĞLIK ÇALIŞANLARINI TESKİN EDEN MAHKEME KARARLARI
Sağlık çalışanlarını teskin eden bazı mahkeme kararları çıktığına dikkat çekilen açıklamada; “Mart ayının hemen başında verilen bir mahkeme kararı ise ay boyunca yaşanan şiddet olaylarının adeta önüne geçti. Eylül 2020’de Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan ve tüm Türkiye’nin gündemine oturan şiddet olayıyla ilgili mahkeme, 5 sanık hakkında ara kararı verdi. İlgili mahkeme kararında, 2 sanığın "konutu terk etmeme" şartını adli kontrol şartıyla haftada bir gün imza atmaya çevirirken, 3 sanığın ise "haftada bir gün imza atma" adli kontrol şartını, hastaneye 100 metreden fazla yaklaşmama cezasına çevirdi. Bunun yanında sağlık çalışanlarını teskin eden haber Trabzon’dan geldi. Mahkeme, geçtiğimiz yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde doktor, hemşire ve güvenlik görevlisine saldırıp, oksijen tüpüyle kovalayan saldırgana 5 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca İzmir’de, bir sağlık çalışanına saldıran hasta yakınına mahkeme, yaralamadan 13 bin TL, hakaretten 7 Bin 800 TL olmak üzere toplam 20 bin 800 TL cezaya hükmetti. Bu mahkeme kararlarının yanında, Gaziantep ve Eskişehir’den de sağlık çalışanlarının saygınlığını arttıran iki güzel davranışa tanık oldu Türkiye. Gaziantep’te görev yapan Dr. Ayşe Okuducu, kendisini tehdit eden şahsı, özür dilemesi ve sağlık çalışanlarına pizza dağıtması şartıyla affetti. Eskişehir’de ise ambulansla koronavirüs şüphelisi hastayı, hastaneye yetiştirmeye çalışan 3 sağlık emekçisi, trafikte kendilerine tehditler savurup, hakaretler yağdıran otomobil sürücüsünü, LÖSEV’e 10 bin TL bağış yapması karşılığında affetti” ifadelerine yer verildi.ŞİDDETİN FAİLLERİNİ UZAKTA ARAMAMAK GEREKİYOR
Mart ayı şiddet raporunu değerlendiren Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir ise, şu ifadeleri kullandı: “Fedakar sağlık çalışanları genelde hasta ve hasta yakınlarının şiddetine maruz kalıyor. Bu yönüyle sağlıkta şiddetin faillerini uzakta aramamak gerekiyor. Aslında trajik olan da bu. Hastanelere şifa bulmak için gelen hastalar ve yakınları, şifa dağıtan elleri, tabiri caizse kırıyor. Bu durumu kabul etmek, mümkün değil. Eskilerin tabiriyle hemhal olmanın yani empati kurmanın ne büyük bir nimet olduğu, bu gibi durumlar karşısında bir defa daha karşımıza çıkıyor. Sağlık çalışanları da insan ve yegane amaçları şifa dağıtmak. Kırılan eller, hakarete uğrayan onurlar, küfre ve tehdide maruz kalan şahsiyetler nasıl ve nereye kadar şifa dağıtabilir, bunu herkesin iyi idrak etmesi gerekir.”
Editör: TE Bilisim