Son günlerde sıkça gündeme gelen yeni öğretmen atamaları bir başka gerçeği de yeniden tartışmaya açtı. Eğitim Sen İzmir 4 No'lu Şube Başkanı Şuayip Vayiç en az atanamayan öğretmenler kadar mağdur durumda olan ücretli öğretmenlerin de büyük sıkıntılar yaşadığına dikkati çekti. Vayiç, eğitimciler arasındaki statü farkının kaldırılması gerektiğini de dile getirdi.

‘ ÜÇ GRUPLU SİSTEM’

Atanamayan öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntılar ve ücretli öğretmenlik uygulamasına dair Ege Telgraf'a konuşan Eğitim Sen İzmir 4 No'lu Şube Başkanı Şuayip Vayiç şunları söyledi: "Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen atamalarını kendi içinde üç gruba ayırdığı bir sistem var. Ücretli öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler ve kadrolu öğretmenler şeklinde. Bakanlık açığın büyük bir kısmını ücretli öğretmenler ile karşılıyor. Biz 300 binin üzerinde öğretmen açığının olduğunu daha önceden dile getirmiştik. Geçen yıl görevlendirilen ücretli öğretmen sayısı 85 bin. Bugün mevcut atanamayan öğretmen sayımız ise 440 bin civarında. Dolayısı ile biz 300 binin üzerinde öğretmen açığı var derken bu durum bakanlıktan yapılan açıklama ile doğrulanmış oldu. Ücretli öğretmenler ek ders ücreti karşılığında çalıştırılan, asgari ücretin de altında ücretler alan öğretmenlerdir. Kadrolu öğretmenler zaten kadrolu, sözleşmeli öğretmenler ise devletin kadroya geçirmek üzere atamasını yaptığı öğretmenler. 4 yıl boyunca çalıştıktan sonra sözleşmeli öğretmen statüsünden kadrolu statüsüne geçiyor. Ama ücretli öğretmenlerin hiçbir şekilde ataması yapılmıyor. Ücretli öğretmenler derse girdiği müddetçe ücret alıyor, dolayısı ile hiçbir hakkı yok. Haftada 30 saat bile derse girecek olsalar, aldıkları ücretler asgari ücrete bile denk gelmiyor. Ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlere göre neredeyse üçte biri fiyatına ve güvencesiz çalıştırılıyor. Girdikleri ders kadar para alıyorlar, sadece sigortaları girdikleri ek dersler üzerinden yapılıyor. Üstelik de kaderleri görev yaptıkları okuldaki müdürün iki dudağı arasında. "

‘STATÜ FARKI’

Ücretli öğretmenlik sistemi kaldırıldığı takdirde atanamayan öğretmen adaylarının yaşadıkları sıkıntıların da büyük ölçüde son bulacağını hatırlatan Vayiç, "Biz yıllardır bunun kaldırılması için mücadele veriyoruz. Eğitim Sen olarak bu uygulamanın kaldırılması ve öğretmenler arasındaki statü farkına son verilmesini ısrarla talep ediyoruz. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılıp, eşitlik sağlanmasını istiyoruz. Öğretmenliğin, ücretlisi, sözleşmelisi olmaz. Herkes aynı işi yapıyor, üç farklı statü var. Aynı ortamda aynı derslere giren üç farklı öğretmen statüsü var. En kötüsüne razı olup ücretli öğretmenlik için başvuru yapıyorlar. Derse girebildikleri müddetçe ancak harçlık maiyetinde ücretler alıyorlar. Bu sistem kaldırıldığı takdirde atamaların da önü açılacaktır. Milli Eğitim burada patron mantığı ile hareket ederek, atanamayan öğretmenleri, işsiz öğretmenleri ucuz iş gücü olarak kullanıp açığı kapatmaya çalışmaktadır. Son atamalarda en azından 60 bin öğretmen atanmasını bekliyorduk, ancak bu da karşılanmadı. Bugün ne yazık ki aynı işi yapıp üçte biri ücret alan ücretli öğretmenler vardır. Ücretli bir öğretmenin bugün bu işi yaparak ev geçindirmesi mümkün değildir. Dört yıl lisans eğitimi alıp öğretmenlik yeterlilik belgesiyle mezun oluyorsunuz. Üstüne devlet bu insanları bir de KPSS sınavına sokuyor. Bizim işimiz öğretmenlik. Öğretmenlik özel uzmanlık gerektiren bir meslek dalı. Son yıllarda bu ücretli öğretmenlik uygulaması bakanlıkça daha yaygın kullanılmaya başlanmıştır. Bu eğitimin özelleştirilmesi uygulamasının adımlarıdır" dedi. Erman Şentürk / Özel Haber