İlkokul çağından itibaren hem okula gidip hem de babasına destek olmak için seyyar midye satan 35 yaşındaki Serkan Alak, İzmir ve Manisa’da 3 restoran, 1 midye çiftliğinin yanı sıra midye ve kokoreç fabrikaları ile yaklaşık 13 bin metrekarelik alanda 350 kişiye istihdam sağlıyor. Balıklıova’daki midye çiftliğinde ürettikleri midyelerin Pınarbaşı’ndaki fabrikada kadınlar tarafından tüketime hazır hale getirildiğini söyleyen Serkan - Hamza Midye Balık Kokoreç restoran yetkilisi Serkan Alak, inovatif ürünlere yöneldiklerini belirtti. Türkiye’de yılda 1 milyon ton midye üretilirken, yapılan arkeolojik araştırmalarda 8 bin 500 yıl önce kurulan İzmir’de o yıllarda bile midyenin tüketildiği anlaşıldı. Gerek hijyen ve sağlık gerekse maliyetleri düşürmek adına kendi çiftliklerini ve fabrikalarını kurduklarını anlatan Serkan Alak, “Midyeli burger, midyeli pizza, midyeli makarna gibi farklı ürünleri de ortaya çıkardık” dedi. Alak, girişimcilik başarısını Ege Telgraf okuyucuları için anlattı. 9 YAŞINDAN BERİ Ailem Mardin’den İzmir’e gelmiş. Ben de İzmir’de 1986 yılında 4 kardeşin en küçücüğü olarak doğdum. Henüz 9 yaşındayken babama destek olmak amacıyla ağabeyim Hamza ile Konak ve İnciraltı bölgesinde seyyar midye satarak çalışmaya başladım. Sahil boyunca ‘sıcak midye var’ diye bağırarak satış yapıyorduk. Midyecilikten önce babam inşaat işlerinde çalışmış. İzmir’de geldiğinde tanıştığı Giritli bir arkadaşından midyeciliği, denizden midye çıkarmayı öğrenmiş. Babam midye çıkarıyor, annem pilavını pişirir, sabah 6’da kalkan ablalarımla birlikte gece 11.00’e kadar bazen yorgunluktan gözlerinden yaş gelerek midye dolma hazırlarlardı. İlk, orta ve liseyi yine bu kentte bitirdim fakat üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım. İlkokuldan itibaren okuldan çıkar çıkmaz babama yardıma giderdim. EMANET KRAMPONLA MAÇ O yıllarda kendi kendime ‘ya okuyacağım belli bir seviyeye geleceğim ya da askere gidene kadar 1 dükkân ile 2 katlı evim olsun bir de küçük bir arabam’ diyordum. Benim hayalim bu kadardı. Altınordu B Gençler’de top oynuyordum fakat kramponum olmadığı için arkadaşımın ayakkabısıyla maça çıkar sonra tekrar ona verirdim. Günde belki 17 saat ayaktaydım ve öğretmenlerim de bana derslerde tolerans tanıyordu. O nedenle benim kedi gibi uykum vardır 2-3 saat uyku bile yetiyor. Ama başarıyı yakalamak için de böyle olmak gerekiyor. Ayrıca dürüst olmak, kaliteli malzeme kullanmak ve üründen çalmamak da sizi başarıya götüren adımlardır. 8 YILDA 6 TESİS 2012 yılında babamızı kaybettik. Bir sene sonra ise İnciraltı’ndaki bugünkü restoranımızı açtık. Kalben burayı çok istiyorduk ama durumumuz elvermiyordu. Sonra şartlar birden değişti, 10 metrekarelik bir yer ararken neredeyse bin metrekarelik bu mekan kısmet oldu. Müşterilerin isteğine göre menülerimizi oluşturduk. Midyenin bildik, hijyenik ve sağlıklı olmasının yanı sıra maliyetimizi de azaltmak için kendi üretim tesisimizi açmamız gerektiğini anladık ve ardından Pınarbaşı’ndaki fabrikamızı açtık. Midye fabrikamız bin metrekarelik bir büyüklüğe sahip ve yaklaşık 40 kişi çalışıyor. Midyelerimizi kendimiz üretmek adına Balıklıova’da denizin içinde üretim çiftliği kurduk. Üretilen bu midyeleri de Pınarbaşı’ndaki midye fabrikamızda tüketime hazır hale getiriyoruz. Kokoreçi menülerimize koyabilmek içinse 2 seneye yakın uğraş verdik. Kokoreç için de aynı mantıkla hareket ettik Menderes’te kokoreç fabrikamızı açtık. 2013’ten bu yana kurduğumuz 3 restoran, 2 fabrika ve 1 çiftlikte toplam 350 kişiye istihdam sağlıyoruz. Tüm bu çalışmaların ardından küçükken kurduğum 2 katlı ev hayalimi annemin ve kardeşlerimin yaşadığı 5 katlı olacak şekilde gerçekleştirdim. FIRSAT VERİLİRSE… 2013 yılında Yunanistan’da midyenin kilosu 40 ila 60 cent arasında değişirken Türkiye’de 4 TL idi. Bugün ise Yunanistan’da fiyatlar hala aynıyken bizde 20 TL artı KDV. Yunanistan bize malı verirken de yüzde 10 fire payı ile veriyor. O nedenle bizim yurtdışına bağımlılığımızı kaldırmamız ve kendi üretim sahalarımızı arttırmamız şart. Ege Üniversitesi’ndeki hocalarımızla ülke geneli için midye üretim çiftliklerine yönelik bir proje hazırladık ama bir türlü hayata geçirilemedi. Türkiye’de bize 10 yıllık destek verilsin ülkemizin yurtdışına ödediği faizin yüzde 1’ine biz bu atılımı gerçekleştiririz. Ama önümüzün açılması gerekir. Yoksa kaçak avcılığın önüne geçilemez. 1.5 YIL ARAŞTIRDIM Balıklıova’daki 30 bin metrekarelik çiftliğimizde 4 kişi sürekli çalışıyor. Midyeler tıpkı üzüm asması gibi asılıyor onlar orada yetişiyor. Hasat makinesiyle midyeler ayıklanıyor, ufak olanlar ekiliyor, büyükleri ise işlemeye gönderiliyor. Kesinlikle doğaya zararı yok. Fakat bu çiftliğimiz yetersiz kaldığından halen yurtdışından midye getirtiyoruz. Kokoreç ise son 2 yıldır var. Çünkü gece 11.00’den sonra insanlar kokoreç istiyordu. En iyisini yapabilmek için 1,5 yıl boyunca araştırmalar yaptık. Sonunda Menderes’te yaklaşık 700 metrekarelik alanda 12 kişinin çalıştığı kokoreç fabrikamızı kurduk. Malların geldiği alanlar da çalışanlarımız yer alıyor. Çünkü bağırsak çıktığı anda temizlenmek zorunda yoksa kullanılmaz. O nedenle belirli kesimhanelerde personellerimiz vakit kaybetmeden bu bağırsakları temizleyip gönderiyor. Ayrıca günlük olarak halden balıklarımız da işletmelerimize geliyor. İnciraltı’ndaki 2 restoranımız haricinde Manisa’da da bu ürünler vatandaşlarımıza sunuluyor. 'ONAYLI YERLERDEN ALIN' Canınız midye çektiğinde birinci kural, midyeyi her yerde yemeyeceksiniz. İkinci kural, güvenilir yerleri bileceksiniz. Üçüncü kural ise Tarım ve Orman Bakanlığı'nca onay verilen yerlerden tüketeceksiniz. Bizim hem üretim yaptığımız midye çiftliğimiz, hem de dolmasını hazırladığımız fabrikamız ve şubelerimiz mevcut. Çocuklarımızın yemeyeceği hiçbir ürünü satmıyoruz. İl ve ilçe tarım müdürlükleri, ürünlerimizi sürekli denetliyor. Mühendisimiz, ilgili müdürlüklerle diyalog içinde. Bu nedenle onay belgesi bulunmayan yerlerden ürün alınmamasını öneriyorum. ÇEREZ GİBİ YENİYOR” İzmir, Türkiye'nin midye talebi en yüksek olan şehri. Burada herkes midyeyi seviyor. İzmirliler atıştırmalık bir çerez gibi midye yiyor. Biz de Balıklıova’daki midye çiftliğimizdeki yavru midyeleri toplandıktan sonra, 6 ay boyunca asılarak ön izleme yapıyoruz. Dalgıçların kontrolünde çoğalan midyeler, 14 ay sonra hasat ediliyor. Midye ne kadar çok beslenirse o kadar et verimi artar. Hasat sonrası fabrikalarda işlenen midyeler yıkanıyor, açılarak temizleniyor ve pirinç ile dolduruluyor. Ardından 90 derecede yarım saat boyunca pişirilen midyeler, dayanma süresi olan 24 saati aşmadan satış noktalarına götürülüyor. Bazen ağır metal taşıyan bölgelerde merdiven altı üretimler yapılıyor. Bunun risk oranı çok yüksek. Onaylı olmayan yerlerde şartlar uygun değildir. MİDYE BURGER, KOKOREÇ PİZZA Midyeli pizzamız, midyeli makarnamız ve deniz mahsullerinden oluşan pizza ve burgerlerimize şimdi de ‘Midye Burger’ ve ‘Kokoreçli Pizza’yı ekledik. Bu inovatif çalışmamızın yapımı yaklaşık 6 ay sürdü. Türkiye’de hatta dünyada ilk olarak hazırladığımız Midye Burger’i kendi hayal gücümüzle geliştirdik. Midyeyle ilgili daha neler yapabiliriz diye düşünürken geliştirdik ve bu fikir aklımıza geldi. Yerken hem deniz mahsulleri karışımı hem de burger ekmeğinin tadını hissediyorsunuz. Midyeli pizzayı yapan başka işletmeler var fakat biz farklı bir aromayla yaptık. Bir de midyeli makarna hazırladık. Deniz mahsullü pizza, deniz mahsüllü makarna ve kokoreçli pizzamız da var. Ekmeğinden tatlısına kadar misafirlerimize sunduğumuz her şey kendi üretimimiz. MURAT ERVİN/İŞ’TE HAYAT