Her yıkıcı depremin gelecekte olacak depremlerin zararını aza indirebilmek için kullanılabilecek çeşitli verileri ürettiğinin altını çizen Bursa Teknik Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan ve İstanbul Çevre Konseyi Danışman Kurul Üyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzman Havuzunda bulunan Bülent Özgen, “Sismik izolasyon çok önemli. Hayat kurtarır” dedi.

‘BİNAYI HEP KORUR’

İzolasyonu anlatan ve süspansiyon sistemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Beyhan Bayhan, “Yaygın kullanımda Sismik İzolasyonlu Bina, üst yapının temele yatayda esnek düşeyde rijit malzeme özelliklerine sahip izolatörlerle bağlandığı binadır. Sismik İzolasyon sistemi için depremin sarsıcı şokunu ve yapıya etkiyen deprem kuvvetlerini yatay yönde azaltan bir süspansiyon sistemidir dersek yanlış olmaz. Sismik izolasyonlu binada ana hedefler binanın büyük bir depremden sonra işlevine devam etmesini sağlamak ve yapısal hasarı önlemektir. İkincil hedefler de yapısal olmayan elemanların da hasar görmesini engellemektir. Halbuki şu an uygulamakta olduğumuz tasarımda ana hedef deprem sırasında binanın göçmenin önlenmesi ve can güvenliğinin sağlanmasıdır. Binanın belirgin bir şekilde hasar göreceğini tasarım sırasında öngörüyoruz. Sismik izolasyon sisteminin şu anda uyguladığımız geleneksel yöntemden ekonomik anlamda farkı ise büyük bir depremden sonra bile binanın ekonomik değerini korumasıdır” dedi.

‘BİLGİ BANKASI’

Bu değerlendirmeler ölçeğinde sismik izolasyon sistemi gerektiğinin altını çizen Özgen, “Diğer bir ifadeyle doğal bir laboratuar oluşturmuş ancak  bu veriler doğru, düzenli olarak sistematik olarak derlenmemiş ve herkesin kullanımına açık olarak arşivlenmemiştir. Bu nedenlerle; ulusal düzeyde bir “Deprem Bilgi Bankası” oluşturulması ve geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Mevcut betonarme binaların, özellikle okul, hastane, enerji merkezleri ve nakil hatlarının performanslarının değerlendirilmesi yapılmalıdır. Sismik İzolasyon sistemi için; depremin sarsıcı şokunu ve yapıya etkiyen deprem kuvvetlerini yatay yönde azaltan bir süspansiyon sistemidir dersek yanlış olmaz. Binanın deprem sonrasında da işlevine devam etmesini sağlar  Bu panelle birlikte;  eğitim yuvaları ve yurt binaları neden sismik izolasyonlu  olmasın? Depremden sonra ayakta kalarak hizmet vermesi beklenen başta hastane, enerji nakil binaları, itfaiye binaları, ulaşım istasyonları, enerji nakil hatları, vilayet, kaymakamlık, belediye binaları, eğitim yapıları, yurtlar, askeri kışlalar, cezaevleri, cephanelikler, patlayıcı madde depoları sismik izolasyonlu olması muhtemel can kayıpları önleyecektir. Ege Denizi’nde yeterince fay araştırmadığı sonucuna ulaştım. Halbuki hep iklim değişikliği için hem de depremin kıyıları nasıl etkileyebileceği konusu halen belirsizliğini koruyor. CİMER kanalıyla gelen cevapta ege denizinde fay hattı gerçekleşmemiştir diye cevap gelmiştir. Sonuç olarak: Edremit Körfezi’ne kıyısı olan Belediyeler bir araya gelip ‘Kıyı Yönetim Planı’nı oluşturmaları kanunen, vicdanen gereklidir. Ege Denizi’nde diri fay araştırması da yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘AFET BİLİNCİ’

Çözüm olarak ise hazırlıkların gözden geçirilmesi gerektiğini ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Özgen, “Devlet bir anda 20-30 bin kişiye müdahale edemez. Kanunun bu maddesine sığınıp her şeyi Devletten veya belediyeden beklememeliyiz. Afet yönetimine ilişkin hazırlıklar gözden geçirilmeli; bu kapsamda yerel yönetimler ile sivil toplum örgütleri  ile arasında koordine kurulmalıdır. Öncelikle evimizde dolap, vitrin ve buzdolabı gibi malzemeleri duvara sabitlemek lazım. Afet yardım çantasını hazırlamamız lazım. Depremi hissettiğinizde ayakta durmayın, kesinlikle oradan oraya koşmayın, balkona çıkmayın, merdivenden inmeyin, asansöre binmeyin, pencere ve balkondan atlamayın. Afet ve Acil Durum ve Yönetim Başkanlığı tarafından hazırlanan 2014-2023 yıllarını kapsayan iklim değişikliği risk yönetimi ve stratejisi ve buna bağlı afetlere yönelik yol haritası belgesine uygun  haritasının da hazırlanması lazımdır. Bu planı yaparken iklim değişiklikleri de  dikkate alınmalıdır. İnsanlar küçük yangınları söndürebilmeyi, kanamayı durdurmayı, elektrik ve su hatlarını kesebilmeyi öğrenmeli. Herkesin bu gibi temel ilk yardım bilgilerini öğrenmeleri zorunlu olmalı. Devlet bir anda 20 milyon kişiye müdahale edemez. Çünkü ölüm olayları ilk saatlerde gerçekleşiyor. Halk depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam ve benzeri. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmeli. Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında “Yerel Afet Gönüllüleri şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlanmalıdır” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber