Yapılan sporun türü ne olursa olsun çoğu kişi spor yapıyorsa kesinlikle takviye alması gerekti...

Yapılan sporun türü ne olursa olsun çoğu kişi spor yapıyorsa kesinlikle takviye alması gerektiğini düşünüyor. Ancak durum tam olarak bu değil. Takviyelerin bilinçli bir şekilde kullanılması ve hangisinin ne amaçla, hangi dozlarda kullanıldığının bilinmesi, yeterli ve dengeli beslenme programı ile kombinlenmesi oldukça önemlidir.

Bazı takviyeler:

Glutamin: Vücutta en fazla bulunan amino asit olan glutamin, kas dokusunda, plazmada ve hemen hemen yenilen her hayvansal üründe bulunur.  Dayanıklılık gerektiren sporları yapan kişiler için oldukça önemlidir. Sağlıklı bir iyileşme sürecini destekler. Yapılan bir çalışmada, glutamin takviyesi almanın kas yorgunluğunu azalttığı ve spor sonrası dinlenme sürecini hızlandırdığı görülmüştür. Ancak mutlaka bir uzman kontrolünde kullanılmalıdır.

Whey Protein: Sporcular için en popüler besin takviyeleri arasındadır. Çalışma sonrası almak kas sentezini uyararak çalışma rutininizi bir sonraki düzeye taşıyabilir. Araştırmalar whey proteinin kas gelişimini maksimize edebildiğini ve kas kütlesini artırarak beden kompozisyonunu iyileştirdiğini gösteriyorlar. 14 çalışmanın değerlendirildiği analizde, whey proteini kullanıp direnç egzersizleri yapmanın vücut ağırlığında ve beden yağlanmasında azalmaya sebep olduğu, kas dokusunda ise artış sağladığı görülmüştür.

Kolajen: Kemiklerde, kaslarda, bağlarda ve tendonlarda en yaygın bulunan proteindir. Ve yaş aldıkça vücudumuzdaki kolajen üretimi düşer. Bu da eklem ağrıları, cilt problemleri, daha yavaş iyileşme, toparlanma gibi sorunları ortaya çıkarır. Kolajen takviyesi almak yaşlanmanın doğal işaretleri ile savaşmakta iyi bir yol ve daha hızlı sonuç almak için bedeninizdeki kolajen düzeylerini yükseltecektir. Çalışmalar kolajenin eklem ağrılarını hafifletebildiğini ve kemik mineral yoğunluğunu artırabildiğini göstermektedir. Bu durumsa bedeni güçlü tutarak spora bağlı hasarın önlenmesine yardımcı olmaktadır. Kolajen kullanımı ile kas kütlenizi, gücünüzü artırabilir ve yağ kütlesini azaltarak vücut kompozisyonunu daha dengede tutabilirsiniz. Bu noktada önemli olan vücutta kullanılabilen kolajen formu ve markasının seçimi.

Kreatin: Nitrojen bazlı bir bileşiktir. Yüksek yoğunluklu anaerobik egzersiz sırasında, kaslarda depolanan ATP, ADP’ye yıkılır. Bu süreçte kreatin fosfat ADP’ye fosfat grubunu vererek tekrar ATP sentezini sağlar. Bu yolla kreatin fosfat kas kütlesinin anaerobik egzersiz sırasında dayanıklılık ve güç kapasitesini arttırarak görev yapar. Baylor Üniversitesi kreatin desteği üzerine yapılan 500’den fazla çalışmayı incelenmiş ve %70’inde kreatinin performansı, dayanıklılığı ve iyileşme sürecini iyileştirici özellikleri ortaya çıkmıştır. Kreatinin kısa süre kullanımının her hangi bir yan etkisinin bulunmadığı bilinmektedir. Ancak uzun süre kullanımı üzerine de yeterli çalışma yoktur.