Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile merkezi İstanbul’da olan Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında Meslek Fabrikası’nın olduğu binada 20 yıllığına Tarım Üniversitesi kurulması için ön protokol imzalanmasını içeren önerge damgasını vurdu. Konuyla ilgili AK Parti Grubu söz konusu vakfın İzmirli olmadığı ve daha önceki çalışmaları hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadığını ileri sürerek önergeye karşı çıktı. CHP Grubu, önergenin YÖK’e başvuru yapılması için sadece ön protokolü içerdiğini ve detayların daha sonra yapılacak bir başka protokol ile belirleneceğini söyleyerek oylanmasını isterken; İYİ Parti Grubu’ndan ise “Sağlıklı düşünüp karar verelim, bu konu bizi üzecek” çıkışı geldi. Millet İttifakı ortağı İYİ Parti’nin önergeye çekimser kalması sonucu madde bir sonraki meclis gündemine havale edildi. “İZMİR’DE VAKIF MI YOK!” Meselenin hukuki ve finansal açıdan sorunlarının yanı sıra İzmir özelinde de birtakım problemler içerdiğinin altını çizerek önergeyi eleştiren AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Huzal, “Burada vakıfla protokol yapılıyor. Protokole göre bir üniversite kurulacak ve adına Tarım Üniversitesi denecek. İzmir’de bir tarihi yapının üniversite ya da vakfa bedelsiz tahsisi söz konusu. Tarihi Meslek Fabrikası. Çevresinde de değerli araziler de var. Bu protokolü Adıgüzel Vakfı ile yapıyorsunuz. Bu vakıf kim, adresi nerede? Bağdat Caddesi Huzur Apartmanı, İstanbul… İstanbul’da eğitimle ilgilenen detayını çok bilmediğimiz bir vakıf. Mesele vakıf da değil, mesele vakfın adresi İstanbul. Biz İzmiriz. Türkiye’nin üçüncü en büyük şehriyiz, dünya kenti olma yolunda ilerliyoruz. Ancak İzmir’de vakıf mı yok!” dedi. “Bu konuyla ilgili İzmirli hangi sivil toplum kuruluşu ile görüşülmüş?” diyerek açıklamalarını sürdüren Hızal, “Bu kabul edilebilir değil. Bu şehirde gerçekten garip işler dönüyor. İlk geldiğinizde bir tahsisi iptal ettik, Aziz Bey’in (Kocaoğlu) İzmir’de bir vakıf üniversiteye İZFAŞ binasındaki bir yeri tahsis ettiğini hatırlarsınız. Tunç Soyer kahraman gibi bu “İzmir’in malı” dedi. 2,5 yılda ne değişti. İzmir’in üniversitesi talep etmiş, onu eleştirdiniz reddettiniz ama sonuç 2,5 yılda İzmir’in en kıymetli ve en özel alanlarından birini bilmediğimiz İstanbul merkezli bir vakfa vermek için protokol yapıyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz. Her eleştirileriniz noktasında Sayın Başkan bize eleştiri getiriyor, Elektrik Fabrikası ile ilgili. Elektrik Fabrikası İzmir’in malı, yarın bakanlığın yapacağı plan ile de İzmir’in malı olacak. Buradan Tunç Soyer’i İzmirliler’e şikayet ediyoruz” diye konuştu. ‘BİR YILIN SONUNDA BİZ GELECEĞİZ’ Hızal, eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü: “Bize burada dağıtılan kolonya bile Adana markası, İzmir’e verdiğiniz önem ortada. Bu eleştirileri yapınca AK Parti ve MHP grubu eğitime karşı diyorsunuz; eğitime karşı değiliz sonsuz destek veriyoruz. Türkiye’nin en eski ziraat fakültesi var, Ege Üniversitesi’nde. Tarımın gelişmesi ile ilgili Ege Üniversitesi ile kaç tane protokol yapıldı? Demek ki derdiniz tarım değil. Urla’da Yüksek Teknoloji Enstitüsü var, kaç tane protokol yaptınız, hiç… Üniversitenin kurulması ile bazı yüksek okul ve fakülteler de kurulacakmış; bakınız kabin hizmetleri, optisyenlik, adalet. Tarımla mı alakalı… Geçiniz bu işler. Açık açık deyin ki İzmir Büyükşehir Belediyesi falanca vakfı kayıracak, üniversite kuracak. Bütün İzmirliler’e sesleniyorum, İzmir’in malı, gayrimenkulü İstanbullu bilmediğimiz bir vakfa veriliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kafasını sokacağı yeri yok. Allah’tan burayı yapmışlar burada toplantı yapıyoruz. Bir yılda TOKİ dünyayı yaptı dünyayı. Siz bir yılda o bina ağır hasarlı mı, orta hasarlı mı karar veremediniz. Şimdi bir yıl da yıkalım mı yıkmayalım mı onu düşüneceksiniz. O bir yılın sonunda muhtemelen yerinize biz geleceğiz, o binayı biz yapacağız.” ‘MECLİSİ GEREKSİZ İTHAMLARLA GERMEYİN’ “Burada herhangi bir taşınmaz tahsisi söz konusu değil, ön protokol” diyerek AK Partili Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Bu vakıf bakanlar kurulu tarafından kamu yararı almış bir vakıf. Dolayısıyla merkezi İstanbul ya da Ankara olmuş ilgisi yok. YÖK izin vermediği takdirde üniversite söz konusu değil. Bu taşınmaz eğer YÖK izin verilir de üniversite kurulursa tüm detayları içeren bir protokol olacak. Bu taşınmaz zaten İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumunda, kimseye izin vermiyoruz. Bu bir ön anlaşma, kıyamet koparacak bir şey yok. İzmir’de bir tarım ve teknoloji üniversitesi kurulmasından bahsediliyor. Biz hükümetin başka vakıflara nelere yaptığını görüyoruz. Bu kadar üniversite öğrencisi parklarda kaldı, yurt bulamadılar. KYK’ya baktığınızda, bakanlığın mali durumuna bakıldığında vakıflara para aktarıldığını görürsünüz. O yüzden İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ni gereksiz ithamlarla germesin, halkı da yanıltmasınlar” dedi. ‘BIRAKIN İZMİR BU HİZMETİ ALSIN’ Konuyla ilgili bir açıklama da Başkan Vekili Mustafa Özuslu’dan geldi. “İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin her yerinden her şeyi kendisine alacak kadar hoşgörülü olan bir kent, zenginliktir” diyerek açıklamalarda bulunan Özuslu, “Buraya bir vakıf gelmiş, ‘Ben şunu yapacağım’ demiş, ‘Ben de tarım üniversitesi kurmak istiyorum, gelin birlikte kuralım’ demiş. Herhangi bir tahsis yok, bu külliyen yanlış. İzmir Büyükşehir Belediyesi kurulacak üniversitenin ortağı olacaktır. Mütevelli heyetinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin temsilcisi olacak. Bu bir protokol kabulüdür. Daha başında olan bir sürece bu kadar olunması yanlış. YÖK izin vermezse o değerli mülkler yine bizim. Süreç tamamlanmadan lütfen olmayan şeyleri olmuş gibi gösterip bu işleri baştan akamete uğratmanın anlamı yok. Bırakın İzmir bu hizmeti alsın. Hizmette, iyilikte yarışalım” açıklamalarında bulundu. ‘MASAL EVLERİ NEREDE?’ Kenti ilgilendiren ciddi bir mesele hakkında kısa bir sürede karar verilemeyeceğini söyleyen AK Partili Hızal ise, “‘Sayın Tunç Soyer’in düşüncesi budur’ diyerek İzmir halkının malı ne olduğu belli olmayan bir vakfa verilemez. Tarım üniversitesi derken İzmir Büyükşehir Belediyesi daha kreşleri kuramamış. Masal Evleri nerede? Siz bırakın bu işleri, söz verdiğini kreşleri yapın. İBB Başkanı Tunç Soyer, İzmir halkını başka bir tarım mümkün diye yanıltıyor. Mütevelli heyetine kim girecek, bir kooperatif üyesi mi girecek? AK Parti grubu olarak bunu asla kabul etmiyoruz” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmirli sivil toplum kuruluşları ve vakıflarla herhangi bir problemi olmadığının altını çizen Özuslu, “Eğer İzmir’deki herhangi bir vakıf İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir üniversite kurmak için irade koyarsa belediyemiz aynı iş birliği içine girer. Böyle bir talep geldi de biz mi hayır dedik. Benzin vardı da biz mi içmedik?” ifadelerini kullandı. ‘ZİMMET ÇIKACAKTIR’ Konunun çok hassas olduğunu dile getiren İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç ise “Çok hassas bir konuyu acele olarak konuşuyoruz. Değişik vakıflardan, üniversitelerden böyle bir talep gelebilir. Gelen taleplerin bu kente yararını birlikte değerlendirmeliyiz. Biz bir tarımı destekleyecek çalışma yapmak istiyorsak bizim aslanlar gibi daire başkanlarımız var. İlgili uzmanları içerisine alalım ve İzmir’in tarımla uğraşan insanlarına faydalı olalım. Bakın bu içeriği tam oturmayan vakfa tahsis edilmesinden dolayı meclis üyelerine zimmet çıkacaktır. Örneği Menemen’de var. Belediyenin asli görevleri var. Yapması gereken görevleri var. Bu çerçevede bu konuyu gündemde tutalım bunun sağlıklı oluşumunu yapalım ona göre hareket edelim. Tarımsal Daire Başkanlığı bünyesinde bir müdürlük kurarak bu hizmeti daha iyi verebiliriz” diye konuştu. Sevinç’in çıkışının ardından önergenin grup başkan vekilleriyle tekrar görüşülmesi için birleşime ara verildi. Aranın ardından söz alan CHP Grup Sözcüsü Kökkılınç, “Tunç Başkanımızla görüşme fırsatımız oldu. Kendisi de Millet İttifakı ortağımız İYİ Parti’nin çekinceleri nedeniyle konunun bir süre daha üzerine konuşulması için gündemde bırakılmasını belirtti” dedi. Tartışmalı önergenin gündemde bırakılması ve ilgili komisyonlara iadesine karar verildi. Gündemde bırakılmasını ve ilgili komisyonlara iadesine karar verildi. Yağmur Daştan