91’inci kez kapılarını açan Türkiye’nin kökleri en derine inen fuar etkinliği İzmir Enternasyonel Fuarı (İEF) bu yıl uluslararası gastronomi fuarı ‘Terra Madre’ye (Toprak Ana) ev sahipliği yapıyor. Fuar; gastronomiden el işine, el işinden eğlenceye çeşitli etkinlik fırsatlarını bünyesinde barındırıyor. Fuarı ziyarete gelenler Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinden yöresel lezzetleri tatma, ürünleri deneyimleme imkanı bulabiliyor. Marmara’dan, Balıkesir’in Havran ilçesinden 91’inci İzmir Enternasyonel Fuarı’na katılmak için gelen ‘Zahir Yöresel’ standından Seda Yağcı, “Balıkesir’in Havran ilçesinden geliyoruz. Karadut pekmezleri, nar ekşisi, keçiboynuzu pekmezi ve dut pekmezi satıyoruz. Hepsi ev yapımı. Hiçbiri katkı maddesi içermiyor. Her sene İzmir Fuar’ına katılıyoruz. 10 yıllık da fuarcılık geçmişimiz var. Standımıza yoğun ilgi var, bu da bizi sevindiriyor. Sonraki günler için heyecanlıyız. Ürünlerimizi diğer ürünlerden ayıran en önemli özellik katkı maddesi içermemesi. Bizzat ağaçlardan toplanıp soğuk sıkım ile sıkıyoruz. Benzer stantlarla tatlı bir rekabet ortamı var. Biz de iddialıyız. Herkesi bekliyoruz” dedi. Fuar’da bu standı görürseniz; İzmir sıcağında sizi ferahlatacak katkı maddesi ve şeker içermeyen karadut şerbetini tatmayı unutmayın. kavacik-uzumuBERABER KUTLAYALIM’ Marmara’dan tekrar Ege’ye, Ege’nin incisi İzmir’e dönelim. Kavacık’ın üzümü o kadar güzel ki orijinal ismi ‘Alphonse Lavallee’ olan bu üzüm çeşidinin ismi, ‘Enfes Üzüm’ ve ‘Kavacık Üzümü’ olarak değiştirilmiş. Fuara bu enfes üzümlerden yapılan ürünleri getiren Kavacık Kadın Kooperatifi’nden Nurten Özkan, “Kavacık Köyü üzümüyle meşhurdur. Kavacık Kadın Kooperatifi olarak üreticiye destek amaçlı üzümle ilgili katma değerli üzüm suyu, pekmez, tarhana, erişte, Kavacık üzüm lokumu gibi ürünler yapıyoruz. Kooperatifimiz 2015 yılında kuruldu. 2015’ten beridir de İzmir Fuarı’na katılıyoruz. Fuar’ın ilk günü çok güzeldi, büyük bir izdiham vardı. Fuar’da öğleden sonra yoğunluk başlıyor, akşama doğru akşam serinliğiyle birlikte İzmirli, Fuar’a akın edecektir. İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılını hep beraber Fuar’da kutlayalım. Belediyelerimiz, kooperatiflerimiz, üreticilerimiz ve tüketicilerimiz hep beraber el ele güzel bir fuar geçirelim” diye konuştu. ŞİFALI SABUNLAR Yine Kavacık’tan gelen ama bahçesinde sabun üreten Safinaz Yılmaz, sabunlarının doğallığına dikkati çekti. Yaptığı sabunlarda kullandığı bitkileri bahçesinde yetiştirdiğini belirten Yılmaz, “Sabunlarım tamamen doğadan. Sabunlarda kullandığım tüm bitkileri kendi bahçemde yetiştiriyorum. Yağından tozuna varıncaya kadar kendim yapıyorum. Bahçeme gelebilecek böcekler için ilaç bile kullanmıyorum. Bazı bitki, bazı bitkinin böceğine karşı kovucu etki yapıyor. Bahçemde bunları kullanarak böcekleri uzak tutuyorum. Reyhan gibi bitkiler sayesinde yıllardır tek bir böcek ilacı dahi kullanmadım. Kekiğin bir çok üniversite tarafından kanıtlanmış doğal antibiyotik özelliği var. Sabunlarımda kullandığım kekik gibi bitkiler egzamayı ve mantarı yatıştırıcı özelliğe sahip. Tamamen iyileştirmiyor ama sabun kullanıldığı müddetçe bu tarz hastalıklara engel oluyor ya da azaltıyor. Sabunlarımın bakterime temizleme özelliği artsın diye kendi yapmış olduğum elma sirkesini kullanıyorum. En büyük nemlendirici olarak da doğal bal kulllanıyorum” ifadelerini kullandı. UZAK DOĞU’DAN PEYNİR Şimdi de Fuar’da uzak doğuya, peynir diyarına; Kars’ın Boğatepe köyüne gidiyoruz. Standında yıllık peynirler ve özgür arıların yaptığı tamamen doğal çiçek balı olan Ömür Mandıra’dan İsa Burak Omur şunları söyledi: “Yaklaşık 10 yıldır fuarcılık yapıyoruz. Standımızda gravyerimiz var. Gravyer, İsviçre kökenli bir peynirdir. Bu peynirin Kars’a gelişinin yaklaşık 100 yıllık tarihi var. Rusların Tsar döneminde; Kars, Ardahan ve Batum Ruslara bırakıldıktan sonra Ruslar yatırım yapması için İsviçre’den iş adamlarını Kars’a davet etmişler. Şartların uygun olduğunu gören iş adamları buraya mandıra kurmuş. Şu an graviyer peynir Türkiye’de sadece Kars’ta üretiliyor. Ne yazık ki peynirlerimizi genç nesil tercih etmiyor. Lakin 50 yaşın üzerinde vatandaşlarımızdan yoğun ilgi var. Yurt dışında yapılan Terra Madre fuarlarına da katılmıştık. Peynirlerimizi ve ballarımızı yabancılara tattırmış, deneyimlettirmiştik. Şimdi İzmir’de halkımıza bu tadı yaşatmak istiyoruz. Günümüzde insanlarda beslenme bozuklukları, yapay veya ilaçlı gıdalardan kaynaklanan sağlık sorunları var. Ürettiğimiz ürünler tamamıyla doğal, hiçbir katkı maddesi veya ilaç içermiyor. Doğamıza sahip çıkıp ‘toprak ana’ya olan borcumuzu bir nebze ödemeye çalışıyoruz. Ballarımız da yöremize ait çiçek balıdır. Kars’ta üretimi yapılıyor. Meşhur arı ırkımız ‘Kafkas arıları’ sayesinde bu balı üretebiliyoruz. Bal alacak olan, doğal bal isteyen gönül rahatlığıyla buradan bal alabilir. Gönül rahatlığıyla çocuklara ve yaşlılara gönül rahatlığıyla verebilirsiniz. İzmirliler Fuar’a gelsin ve bu lezzeti Kars’a gelip deneyimleyebilmek yerine yine İzmir’de deneyimlesin.” Berna Sever/Caner TOK Özel Haber